Joseph Lelyveld’ın kaleme aldığı biyografide Hint özgürlük hareketinin lideri Mahatma Gandi’nin biseksüel olduğu ve karısını Alman Yahudi’si bir vücut geliştirmeci olan Hermann Kallenbach için terk ettiği iddia edildi
‘Great Soul: Mahatma Gandhi And His Struggle With India’ (Büyük ruh: Mahatma Gandi ve Hindistan mücadelesi) adlı kitapta, 13 yaşındayken 14 yaşındaki Kasturbai Makhanji ile evlenen Gandi’nin dördüncü çocuklarının ardından Hermann Kallenbach’la birlikte olabilmek için eşinden ayrıldığı iddia ediliyor. Daily Mail’de yayımlanan haberde Almanya’da doğan ancak sonradan Güney Afrika’ya göç eden Hermann Kallenbach’ın zengin bir mimar olduğu ve orada çalışmakta olan Mahatma Gandi’nin en yakın öğrencilerinden biri haline geldiği bilgisi veriliyor.
The New York Times Gazetesi’nin eski editörü Joseph Lelyveld’ın Mahatma Gandi biyografisinde; ikilinin Kallenbach’ın Güney Afrika’da inşa ettiği evde 2 yıl süreyle bir arada yaşadığını, aralarındaki sevginin günden güne büyüdüğünü ve dünyadan sakladıkları büyük bir aşka dönüştüğünü yazıyor.
Joseph Lelyveld kitabında, ruhani liderin Kallenbach’a yazdığını iddia ettiği mektuplardan cümlelere de yer verdi. Gandi bir mektupta, “Tüm vücudum sana ait. Bu intikam dolu bir kölelik” diyor. Bir diğer mektupta ise “Yatak odamın duvarında sadece senin resmin asılı” cümlesini kullanıyor.
Güney Asya kültüründe Hijra, feminen kişiliğe bürünmüş, kadın giysileri giyen ve dişi cinsiyetin diğer kimliklerini benimsemiş erkektir. Hint yarımadasında bir gelenek olarak başladığı söylenen Hijralığın kökleri Babür İmparatorluğu dönemine dayanıyor.
Hermann Kallenbach kimdi?
1871’de Doğu Prusya’da Alman Yahudi’si bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Stuttgart ve Münih’te mimari eğitimi gördü. 1896’da göç ettiği Güney Afrika’da mimar olarak çalışmaya başladı ve oranın vatandaşı oldu. Hermann Kallenbach 1904 yılında Güney Afrika’da Mahatma Gandi ile tanıştı. Gandhi’nin Satyagraha felsefesinden ve insanlar arasındaki eşitliğe dayanan görüşlerinden etkilendi, onun hayranlarından biri oldu.
1910’da artık zengin bir kişi olan Hermann Kallenbach,Johannesburg yakınında kendisine ait 4 kilometrekarelik bir araziyi Mahatma Gandi’ye hediye etti. Bu arazi Safyagraha felsefesine inanan ailelere ev sahipliği yaptı. Vücut geliştirme merakını, sportif hayatını bir kenara bırakan Kallenbach, basit bir yaşam şeklini ve çiftlikteki eşitlik ortamını benimsedi, vejetaryen oldu. Bu durum 1914 yılına dek devam etti.
Kallenbach, Hindistan’a Gandhi ile birlikte dönmeyi planlıyordu. Ancak Birinci Dünya Savaşı patlak verince, Alman vatandaşı olduğu için İngiltere’de mahzur kaldı. Savaş sonrasında geri döndüğü Güney Afrika’da mimarlığını ve Mahatma Gandhi ile iletişimini sürdürdü.
Nazizmin güçlenmesi Hermann Kallenbach’a şok etkisi yaptı ve Yahudi kökenlerine dönmesine neden oldu. Güney Afrika Siyonist Federasyonu’nda görev aldı, Eretz İsrail’e göçü planlamaya başladı. Bir devlet niteliği taşımayan sömürgeciliğe karşı bir Yahudi yerleşiminin oluşturulmasından yanaydı. Moshe Shertok’un (Sharett) isteği ile Gandhi’nin Siyonizm’e desteğini almak üzere 1937 yılının Mayıs ayında Hindistan’a gitti. Kallenbach’a Siyonizm’e sıcak baktığını söylese de Gandhi, halka yönelik konuşmalarında, o topraklarda yaşamakta olan halkı göz önünde bulundurarak Siyonizm’e karşı bir tavır sergiledi. Siyonizm konusunda ve Hitler’e karşı şiddet kullanarak bir direniş gösterilmesi gerektiği görüşlerindeki fikir ayrılığına rağmen Kallenbach, Gandhi ile dostluğunu sürdürdü ve onu 1939’da bir kez daha ziyaret etti.
Ölümü ve mirası
Hermann Kallenbach 1945’te yaşama veda etti. Mirasının bir bölümünü Güney Afrika’daki Hintlilere, büyük kısmını da Siyonist amaçlarının gerçekleşmesi yönünde tesis etti. Kitap koleksiyonlarını Kudüs İbrani Üniversitesi’ne bağışladı. Ölümünden sonra Yahudi olmasına rağmen, Satyagraha inancı doğrultusunda bedeninin yakılmasını vasiyet ettiği için külleri yerleşimin ilk kibutzlarından olan Degania Kibbutzu’na gömüldü.
Hermann Kallenbach’ın adı, Mahatma Gandhi’nin en yakın dostlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Mahatma Gandhi otobiyografisinde sık sık Kallenbach’tan bahsetmiş, kişiliğinin ve ideolojisinin gelişme sürecinde Kallenbach’ın kendisine can yoldaşı olduğunu yazmıştır.
