Kitapların arasında…

Üst düzey Nazilerin dünyada nesilleri tükendi. Belki geriye az sayıda cani ve işbirlikçi kaldı. Birkaç yıl içinde Holokost’u anlatabilecek tanıklardan da yoksun kalacağız ve Holokost inkârcıları daha da azacaklar. Çağdaş insanlık tarihinin bu en büyük katliamı karşısında duyarsız kalmak seçeneğine sahip değiliz.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
22 Aralık 2010 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta gazetemizin deposundaydım. Gözlem Yayıncılık 20 yıla yakın bir süredir pek çok kitap yayımladı. Geçmiş dönem cemaat başkanı Silvyo Ovadya’nın başlattığı ve uzun yıllar sürdürdüğü bu girişim kültür yaşamımıza yapılan en önemli katkılardan biridir.

Tabi ki, 1999 yılında genç yaşta kaybettiğimiz ve dokuz yılı aşkın bir süre kitap editörlüğü görevini yapan Gila Kohen’i anmadan geçemeyeceğim. Onun adına düzenlenen öykü yarışmasına katılım süresi giderek azalıyor; son tarih 15 Ocak.

Depoda göz gezdirirken bunca basılı eser karşısında bir yandan hayıflandım, Şalom’cu olmaktan gurur duydum, bir yandan da üzüldüm. Üzüldüm çünkü ‘Siyon Liderlerinin Protokollerinin Arkasındaki Gerçek adlı antisemitizm ile mücadele amacıyla yayımlanan eserden tam 7.000 adet, geniş toplumdan gerekli ilgiyi görmediği için, öylesine olduğu gibi duruyor.

Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel, 1905 yılında Rusya’da ortaya çıkan ve Yahudileri dünyayı yönetmeyi amaçlamakla suçlayan, ‘Siyon Liderlerinin Protokolleri’ hakkında şöyle demektedir:

Eğer bir yazı parçası kitlesel nefreti üretebilseydi, bu o olurdu. Bu kitap yalanlar ve iftiralar hakkındadır”.

Yahudiler hakkındaki yalan ve iftiralara kaynak oluşturan ve ne yazık ki son zamanlara kadar her yıl birkaç baskı yapmakta olan ‘Siyon Liderlerinin Protokolleri  günümüzde özellikle internette dolaşmaya devam etmektedir. Amaç belli çevreleri aydınlatmak ise hepimiz elimizi taşın altına koyalım ve “Siyon Liderlerinin Protokollerinin Arkasındaki Gerçek adlı kitabın doğru adreslere ulaşmasını sağlamaya çalışalım.

 Dachau ölüm yürüyüşünden hayatta kalan ve bir dönem Knesset başkanlığı görevinde bulunan İsrailli siyasetçi Dov Shilansky geçtiğimiz hafta yaşama veda etti. Öldüğünde 86 yaşında idi.

Litvanya’da doğan Dov Shilansky, ünlü ‘Altalena’ gemisi ile İsrail’e sığındı ve bağımsızlık savaşında mücadele etti. 1952 yılında İsrail ile Almanya arasında Holokost tazminatları konusunda varılan anlaşmayı protesto etmek için elinde bir bomba ile dışişleri bakanlığı önünde yakalandı. ZeevJabotinsky’nin izinden gitti, milliyetçiliği savundu, Almanları da hiçbir zaman affetmedi. Meclis Başkanlığı görevinde bulunduğu sırada Alman heyetlerin ziyaretlerinde, hiçbirinin elini sıkmadı. Holokost cehenneminden kurtulanlar için affetmek zor olsa gerek…

Yine geçen hafta ‘Jewish Chronicle’da 97 yaşında SS Subayı Bernhard Frank ile ilgili bir haber yer aldı. Habere göre dört yıl önce hatıralarını da yayınlayan Frank, deşifre olacağını hiçbir zaman düşünmeden Frankfurt’ta yaşamını sürdürdü. Ta ki, Amerikalı Nazi avcısı Mark Gold’un, Neo-Nazi bir TV muhabiri rolüne bürünerek, gerçekleştirdiği röportajda, Bernhard Frank’ın gerçek kimliğini ortaya çıkarana dek…

Simon Wiesenthal Enstitüsü’nden Efraim Zuroff, Guardian Gazetesi’ne, Bernhard Frank’ın, Heinrich Himmler ile birlikte, Ukrayna’da 24 Yahudi’nin öldürülmelerine ilişkin 28 Haziran 1941 tarihli bir kararı imzaladığını açıkladı. Ancak pek çok tarihçi Frank’ın Holokost’da önemli bir rol üstlenmediği görüşünde.

Üst düzey Nazilerin dünyada nesilleri tükendi. Belki geriye az sayıda cani ve işbirlikçi kaldı. Birkaç yıl içinde Holokost’u anlatabilecek tanıklardan da yoksun kalacağız ve Holokost inkârcıları daha da azacaklar. Çağdaş insanlık tarihinin bu en büyük katliamı karşısında duyarsız kalmak seçeneğine sahip değiliz.

Gazetemizin deposunu gezerken kolilerde yer alan çok sayıda  Tanıklık Etmek-Yad Vaşem’de Holokost’u Anma” kitabını gördüğümde yine içim sızladı. “Yad Vashem” ve “Gözlem”in 2007 yılında ortak bir proje olarak yayımladıkları bu eser karton kapağı, kuşe kağıttan sayfaları ile ‘Yad Vaşem Tarih Müzesi’nden elde edilmiş görselleri içermektedir. Kitapta yer alan metinler İsrael Gutman tarafından yazılan “The History of Holocaust” (Holokost’un Tarihi) adlı esere dayanıyor.

‘Tanıklık Etmek’ eserinin giriş yazısında Yad Vashem Başkanı Avner Shalev ve Bella Gutterman tarafından dile getirildiği gibi: “bu kitap anma ve eğitim misyonunu gelecekte de gerçekleştirmeye yönelik muazzam bir ortak çalışma olarak okura, Yad Vaşem’de sergilendikleri şekilde, olaylar boyunca rehberlik etmektedir.”

Sizin de içiniz sızlamıyor mu?..

***

“Gözlem’in çıkardığı ‘Talmud’dan Öyküler’ kitabını, öykü okumayı çok sevdiğim için aldım... Okumaya başlayınca, çocuklara vermek yerine kendim okudum! Çok kolay, resimli, eğlenceli, sayfaları renkli ve bir oturuşta bitiyor… Kapakta “çocuklarımıza” diyor da, bence her yaş için çok keyifli ve kolay okunan, masalsı anlatımıyla sürüklerken, arada  geliştirmemiz gereken karakter özellikleri hakkında mesaj veren eğlenceli bir başucu kitabı...

Hahamların, “dürüst”lerin hayatlarının yanı sıra kadınların örnek  davranışlarına da yer verilmiş. Her evde olması gereken bir kitap… Hediye olarak da tavsiye ediyorum.”

Söz kitaptan açılmış iken Kavram sayfası yazarlarımızdan Nazlı Doenyas’ın bir önerisini de aktarmak istedim.