Leyla Halid ve karikatür

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
1 Aralık 2010 Çarşamba

Gazetelerdeki her tür yarışma haber/ilanında jüri üyelerinin isimleri dikkatimi çeker. Nedense, çoğu kez yarışma hakkında ciddi bir fikir yansıtır. Geçen gün Hürriyet Gazetesi’nde bir kutu içinde yan yana bir birinden bağımsız iki haber yayınlandı. Biri Woody Allen ile ilgiliydi. Diğeri ise bir karikatür yarışmasına  jüri üyesi olarak katılan Leyla Halid’le ilintiliydi.

Bugün 76 yaşına girecek olan ünlü Amerikalı yönetmen yaşlanmaktan hiç hoşlanmıyor. New York Times’ta yer alan söyleşisinde, ‘Yaşlanmayı kimseye tavsiye etmiyorum. Geçen yıllarla bilgelik kazanılmıyor. Sadece mücadele edecek gücün kalmıyor’ dedi.

Gelelim Leyla Halid haberine; 1987’de uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Filistinli karikatürist Ali-el-Naci’nin anısına bu yıl ilki düzenlenen uluslararası karikatür yarışmasına 41 ülke katıldı. Yarışmanın sonuçları İstanbul’daki bir toplantıda açıklandı. Jüri üyelerinden bir tanesi de Leyla Halid’di.

Leyla Halid…

1969’larda kaçırdığı uçaklarla Filistin mücadelesinin bir dönemine imza atan dünyanın ilk kadın hava korsanı, zamanında FKÖ’nün de tanınmasını sağlamıştı. Hayfa’da doğan ve şimdilerde Ürdün’de yaşayan Leyla Halid siyasi çalışmalarını ne boyutta sürdürüyor bilemiyorum. Bir zamanların elinde silah, başında kefiyesi ile dal gibi duran efsanevi kadın gerillası, bugün 65 yaşında tombul, çiçekli elbiseler giyen bir jüri üyesi. Anlaşılan o, Woody Allen gibi yaşlanmaktan korkmuyor. Söz konusu yarışmada diğer jüri üyelerinin kimler olduğunu öğrenemedim. Öte yandan Leyla Halid’in ismi dikkatimi çekti doğrusu. Mizahla ne kadar iç içedir bilemem. Ama çok yönlü olduğu kesin.

***

Kutladığımız bütün bayramlar arasında Hanuka’nın bende ayrı bir yeri vardır. Yalnız bende değil, evdeki diğer aile bireylerinde de. Mumların yakılması sırasında ailenin bir araya gelmesi, her gece sırayla birinin duayı okuması, kısa süreli de olsa birbirimizi daha da yakınlaştıran bir olgudur. Evdeki gençlerin yoğun iş hayatına karışmalarıyla, eve geliş saatlerinde farklılıklar yaşanıyor. Kimi kez vakit ilerlediği için hanukiyayı  yakmış oluyoruz. Sonradan gelen ise, ‘neden beni beklemediniz’ diye sitem ediyor.

Aslında Hanuka gelmeden bir hafta önce renk renk mumları ortalık yere koyarım ki, farkındalık başlasın. Mumları yakmaya başladığımızda ise içimi bir sıcaklık kaplar; bir huzur yayılır.

Hepinize iyi bayramlar dilerken, son birkaç senedir Aşkenaz Cemaati ile Neve Şalom Vakfı’nın ortaklaşa  düzenledikleri Hanuka konserini kaçırmamanızı öneririm.