Nazi avcısı ve önemli bir dil uzmanı Michel Thomas

Polonya’da zengin Yahudi bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Michel Thomas, dile yatkınlığı nedeniyle birçok kez Nazilerden kaçabilmiş bir kurtulan, savaş sonrasında ise önemli bir Nazi avcısı ve keşfettiği hızlı dil öğrenme sanatı ile usta bir dilbilimci olarak anılıyor...

Süzet DALVA Diğer
20 Ekim 2010 Çarşamba

Polonya’da zengin Yahudi bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Michel Thomas, dile yatkınlığı nedeniyle birçok kez Nazilerden kaçabilmiş bir kurtulan, savaş sonrasında ise önemli bir Nazi avcısı ve keşfettiği hızlı dil öğrenme sanatı ile usta bir dilbilimci olarak anılıyor...

Michel Thomas, 3 Şubat 1914 tarihinde Polonya’da zengin Yahudi tekstilci bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Doğduğu günden itibaren hayatı maceradan maceraya koşarak geçti. Ancak bu maceraların en etkileyicisi aynı zamanda en acıklısı Nazi soykırımını yaşaması oldu. Ailesinin büyük bir bölümü Auschwitz kamplarında hayatını kaybetti. Tüm konuşmalarında kendi kurtuluşunu şaşırtıcı ve mucizevî olarak dile getirdi.

8 Ocak 2005’te kalp rahatsızlığı nedeni ile 91 yaşına az kala hayata gözlerini kapadı. Yaşamının bir bölümü acı maceralarla dolu olan Michel Thomas çok önemli bir Nazi avcısı olarak kabul edilir. Hayatı şaşırtıcı ve mucizevî olaylarla geçen Michel Thomas bir şekilde kendini kurtarmayı başarabilmiş bir savaş kahramanı. Nazi vahşeti sonrasında pek çok ülke değiştiren ve sonunda ABD’nin Los Angeles kentine yerleşen Thomas dil eğitimi konusunda büyük başarılara imza attı. Kendi adını verdiği ‘Michel Thomas Metodu’ ile çığır açan Thomas’ın,  dünya dil çalışmalarına da büyük katkısı oldu. Hem bir kurtulan, hem Nazi avcısı, hem de bir dil bilimci olarak tarihte gururla anılıyor.

HOLOKOST DÖNEMİ

Tarihte büyük hata olarak anılan Nazi soykırımı altı milyon Yahudi’nin ölüm kamplarında katledilmesine neden oldu. Michel Thomas da o günleri yaşamış bir kurtulan. Henüz yedi yaşındayken ailesi onu günümüzde Polonya’nın Wroclaw kenti olarak bilinen, Almanya’da Breslau’ya gönderdi. Orada hayatını çok güzel ve konforlu bir şekilde sürdürürken Nazi Partisi iktidara geçince sırasıyla Fransa’daki Bordeaux Üniversitesi’ne, oradan da Sorbonne ve Vienna Üniversiteleri’ne geçmek zorunda kaldı. Fransa da Nazi işgali altında kalınca Vichy hükümetine bağlı Nice’e kaçtı. Orada Fransız direnişçilerine katıldı. Bu nedenle pek çok kez tutuklandı ve sonunda Aix-En-Provence yakınlarındaki Les Milles Kampı’na yollandı. Buradan bir yolunu bularak kaçtı ve Lyon’a gitti. Lyon’da pek çok Yahudi mülteciyi kendi direniş hareketine kattı. 1943 yılında yakalanarak Klaus Barbie tarafından sorguya çekildi. (1987 yılında Nazi avcısı olarak Lyon’da Barbie’nin savaş suçlusu olduğuna dair tanıklık yaptı.) Gestapo’yu ancak Fransız bir sanatçı olduğuna ikna edebildikten sonra serbest bırakıldı. Burada işkence gördükten sonra aynı yıl Amerikan istihbarat servisinin askeri kanadında çalışmaya başladı.

1945 yılında savaş sona erince kendine Nazi avcılığı görevini üstlendi. Savaş biter bitmez Dachau Toplama Kampı’nın sorumlusu katil Emil Mahl’ın yerini bulup tutuklattı. Malmedy katliamında çok can alan üst düzey SS Subayı Gustav Knittel’i yakaladı. 1950 yılında Los Angeles Dergisi’nde kendisi ile ilgili 2500 Nazi savaş suçlusunu deşifre edip yakalattığını anlatan bir makale yayınlandı. Ayrıca savaş sonrasında Nazilerle ilgili olan kaçırılmış, saklanmış belgelerin bulunmasına ve bu sayede on milyon Nazi Partisi üyesinin yakalanmasına yardımcı oldu.

SAVAŞ SONRASI

Thomas’ın Nazi avcılığı Nazi Almanya’sının yıkılışından sonra ivme kazandı. Naziler yüzünden büyük acılar çeken Avrupa Yahudi Cemaati’nin iki isteği vardı; bunlardan birincisi İsrail Devleti’nin kurulması, ikincisi ise adaletin yerini bulması idi. Adalet, Nazilerin antisemit politikaları yüzünden suçsuz altı milyon insanın ruhu için gerekliydi. Nazi Almanya’sı sonrasında ilk hedef 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulması ile gerçekleşti. Adalet ise Nazi avcılarının hayatları pahasına suçluların izlerini sürmeleri ve Holokost yıllarında acı çekip mucizevî bir şekilde kamplardan kurtulmuş insanların ve hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının görülen davalarda tanıklık etmesi sayesinde yerini buldu.

Pek çok Nazi savaş suçlusu savaş sonrasında Güney Amerika’ya kaçtı. Soğuk Savaş sırasında ABD ve Rusya’nın arasındaki rekabetten dolayı Avrupa’da Nazileri yakalamak pek de kolay değildi. Uluslararası toplumun tüm konsantrasyonu batı ve doğu arasındaki soğuk savaşa kitlenmişti. Ancak bu kadar zorluklara rağmen pek çok Nazi avcısı görevini yerine getirmeyi başardı. Michel Thomas da onurlu Nazi avcılığı görevi yaşamının son anına kadar yerine getirebilmiş bir savaş kahramanı.

ÇOK YÖNLÜ BİR DİLBİLİMCİ

Michel Thomas savaş bitince 1947 yılında Los Angeles’a göç etti. Beverly Hills’de daha sonra Michel Thomas Dil Merkezi adını alan Polyglot (çok dil bilme) merkezini açtı. Bu merkezde kendi adını verdiği çabuk dil öğrenme tekniğini geliştirdi. Diplomatlara, sanayicilere ve sanatçılara dil öğrenme konusunda yardımcı oldu. Thomas, açtığı bu okulların ve yarattığı öğrenme metodunun savaş yıllarındaki tecrübesine dayanarak insan hayatındaki önemini çok iyi biliyordu. Bildiği yabancı diller bir çok kez Nazilerin elinden kaçmasına, savaşta hayatta kalmasına yaramıştı.

2001 yılında Los Angeles Times’da yayınlanan bir yazıda Thomas’ın savaş mağduru olmadığı dile getirildi. Bu küçük düşürücü haber sonrasında Thomas gazeteyi ırkçılıkla suçladı ve gazeteye dava açtı. 2004 yılında Nazi Almanya’sı savaş arşivleri ABD ordusuna teslim edildi. Bu sayede, 25 Mayıs 2004 tarihinde Washington’da düzenlenen törende Michel Thomas’a Fransa’daki kahraman direnişine katılmasına istinaden ‘Gümüş Yıldız’ ödülü takdim edildi.

Hayatının bir bölümünü Nazi kamplarında ve sorguda işkence ile geçirdikten sonra kendini Nazi avcılığına adayan Michel Thomas bu misyonu ile pek çok ailenin geçmişte yaşadığı acılara deva oldu. Suçluların yakalanıp yargılanması, ceza evine konması ya da idama mahkûm edilmesi tabii ki tüm yaşananları ve acı hatıraları akıllardan silemez. Ancak yapılan yanlışın ve talihsizliğin bir daha tekrar edilmemesi için caydırıcı bir unsur olarak uluslararası kamuoyunun gözleri önüne sergilenmekte yardımcı olabilir. Nazi avcılığı konusunda çalışmış binlerce Thomas var. İşte onlar sayesinde yakın geçmişin tarihi gerçekleri hatırlanıyor ve bu vahşetin tekrar edilmemesi için önemli bir arşiv niteliği taşıyor.