Dünyayı kim değiştirecek?

Ester YANNİER Köşe Yazısı
14 Temmuz 2010 Çarşamba

Daha önce bahsettim mi bilmiyorum. Birkaç yıldır bir firmanın çıkarttığı masa takvimi bende bağışıklık yaptı. Onsuz yapamaz oldum…

Her güne ayrı bir bilgi içeren sayfalar kimi zaman düşündürüyor, kimi zaman bilgilendiriyor, kimi zaman da eğlendiriyor…

Takvimin ilk sayfasında verilen mesajı örnek olması amacıyla sizlerle paylaşmak istiyorum: “Takvim sizi yanıltmasın, bir yılda kaç günü değerlendiriyorsanız o kadar gün vardır…”

Bu söz bana çok uydu… Elimden geldiğince her günümü değerlendirmeye, dişe dokunur ya da hatırlanır işler yaparak geçirmeye gayret ederim zaten…  En özel günlerim de kendime ayırdıklarımdır. Ruh pilimi şarj ederim ailem ve arkadaşlarımla… Dolayısıyla onlar da en güzel şekliyle değerlenmiş olurlar…

Takvim sayfalarından bahsetmişken bir sayfasında C.S. Darrow’un “Yirmi yaşındaki bir insan dünyayı değiştirmek ister. Yetmiş yaşına gelince, yine dünyayı değiştirmek ister ama yapamayacağını bilir” sözü yer alıyor…

Hepimiz bilinçli bilinçsiz bir şekilde dünyayı değiştirme çabasındayız. Yetmişime gelmeme epeeeeey bir süre var. Ancak ben ne dünyayı ne de üstünde yaşayan insanları kendilerini görmedikçe, görmek istemedikçe değiştiremeyeceğimi fark ettim… Kısaca çoktan pes ettim… Deneyim diyor ki;  İşi oluruna bırakmakta yarar var… Zamanla taşlar yerine oturur, aksi takdirde savaştıkça durum daha da içinden çıkılamaz bir hale gelir.

Geçtiğimiz hafta kızımın üniversite mezuniyet törenine katıldım. Salonda  bulunan tüm büyükler gibi ben de çok mutlu ve gururluydum. Yağmurlu bir gün olduğundan diploma töreni üniversitenin fakülte binası salonlarında yapıldı. İletişim Fakültesi’nin Adnan Saygun Amfisi’nin sahnesinde 150’yi aşkın genç, cübbeleri içinde sırayla diplomalarını aldı. Gençler akademik açıdan geleceği değiştirmek için yola çıkmaya hazır, yeterli donanıma sahipler, ancak asıl yaşam kavgasının şimdi başlayacaklarının ne denli farkındalar. Dileğim onların oklarının bizimkilerden uzağa gitmesi ve hedefi tam ortasından vurması…

Sevgili gençler, dünün deneyimlerini -yabana atmadan, burun kıvırmadan- , bugünün bilgileriyle harmanlarsanız, kim bilir belki sizler dünyayı değiştirebilirsiz…

Hepinizin yolu açık olsun…

Not: Genelde bu tarihlerde üniversitelerden üstün başarılarla mezun olan gençlerimizin haberlerini veririz. Bu sene de vardır mutlaka. Sevgili gençler güzel  haberlerinizi bekliyoruz..