Hindistan modeli

Denis OJALVO Köşe Yazısı
16 Haziran 2010 Çarşamba

11 Haziran 2010 günü, başkanlığını Sn. Burak Küntay’ın yürüttüğü Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından düzenlenen “Hindistan Modeli: Hindistan’ın uluslararası arenada siyasi ve ekonomik olarak yükselişi ve Türkiye Modeli ile karşılaştırılması” konulu yuvarlak masa toplantısına katıldım.

Toplantının onur konukları Hindistan Büyükelçisi Sn. Raminder Singh Jassal ve Hindistan’ın İstanbul Başkonsolosu Sn. Vanlalhuma’ydı.

Toplantının açılışında, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, üniversitede bir ‘Hint Araştırmaları Merkezi’ kurulacağının müjdesini verdi.

Seçkin davetliler arasında AKP Ağrı Milletvekili Mehmet Hanifi Alır, DYP eski milletvekili, DEİK üyesi Cefi Kamhi ve Senegal Fahri Konsolosu Nihat Boytüzün; akademisyenler arasında Prof. Nilüfer Narlı ve her biri konularında yetkin öğretim üyeleri vardı.

Büyükelçi Jassal’ın konuşmasında ilgimi çeken bazı hususları sizinle paylaşmak istiyorum:

Dünya sathına yayılmış ve Körfez ülkeleri gibi bazı devletlerde nüfusun önemli bir yüzdesini oluşturan Hint diasporasının nüfusu 25 milyon kişi kadar. Bunun 2,7 milyonu ABD’de yaşıyor.  Hint kökenliler ABD’de tahsil durumu ve gelir düzeyi en yüksek olan grup.

Hindistan dünyanın en büyük demokrasisi. Yüzlerce yerel dilin konuşulduğu bu ülkede içinde İngilizcenin de konuşulduğu on yedi resmi dil var. Hintliler en az iki veya üç dil biliyorlar Ülkenin %80’ini oluşturan Hinduların dili, İngilizce ve kendi yerel dilleri.

Hint demokrasisinin temeli, köy ölçeğindeki katılımcı ve özyönetimci Panchayati Raj sistemine dayanıyor. Hintliler demokratik katılıma çok önem veriyorlar. 1,2 milyar nüfuslu bu dev ülkede seçimlere katılım oranı %60! Yeni getirilmekte olan bir kanunla kadınların siyasi temsil oranının en az %33 olacağı bir sistem öngörülüyor. Darısı başımıza!

Şimdi sıkı durun: Okuryazarlık oranının sadece %65 olmasına rağmen bu ülkede oy verme işlemi %100 elektronik! Buna da “Darısı başımıza” diyelim.

Bu elektronik imkânların, halkın nabzının devamlı yoklanabileceği bir demokrasi için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

İngiliz dili ve eğitimi, Doğu Hindistan Şirketi (East India Company) için yerel halktan idareci devşirmek amacıyla yerleştirilmiş. 200 sene süren sömürge dönemi bu dilin tüm Hindistan’ın ortak dili olmasını sağlamış.

Hindistan’ın kast sisteminde ‘iş adamları’ kastı varmış. Bunlar iş konusundaki muhasebe ve yönetim tecrübelerini nesilden nesle aktarmışlar.

Hindistan, kuruluş yıllarında (1947) çok fakir bir ülke olduğundan yatırımlar devlet eliyle yapılmış. Özelleştirme ise ancak 1991’de başlayabilmiş. Hindistan bugün dünyanın dördüncü ekonomisi (GSMH 1,2 trilyon Dolar, satın alma gücüne göre ise bu rakam bunun üç katı!) Hindistan ekonomisi öncelikle hizmetler sektörüne dayanıyormuş. Sonra hafif ve nihayet ağır sanayi gelişebilmiş. Hindistan’ın Türkiye ile olan ticaret hacmi 5 milyar Dolar.

Hindistan’a gelen turist sayısının sadece beş milyon kişi olduğunu öğrenince hayrete düştüm. Türkiye’ye gelen turist sayısı 25 milyon!

Bunun sebebi Hindistan’da düzgün bir yol şebekesinin olmamasıymış.

Büyükelçi Hindistan’ın önümüzdeki yılları kapsayan yol altyapısı bütçesinin 500 milyar Dolar olduğunu söyledi. Bu muazzam bir rakam.

Hindistan’da günde 20 km. otoyol inşa ediliyormuş.

Bilişim ve yazılım sektörü son on yılda patlama yapmış ve hacmi sadece 400.000 Dolar’dan 50 küsur milyar Dolar’a çıkmış!

Hindistan, çok çeşitli dinsel grupların uyum içinde yaşadığı laik bir ülke anayasasında rejim egemen, sosyalist, laik demokratik bir cumhuriyet olarak tarif edilmiş.

Siyasette Hindular, Müslümanlar, Sikhler, Katolikler, Budistler v.s.

dinsel grup kimlikleriyle değil bireysel kimlikleriyle varlar. Toplam Hint nüfusunun sadece %2’sini oluşturan (20 küsur milyon!) Sikh toplumunun bir ferdi olan Büyükelçi’nin uzun kariyeri boyunca ABD, Polonya ve İsrail de dahil olmak üzere bir çok ülkede görev yaptığını öğrendim. Bugün 20’li yaşlarını süren oğulları gençlik yıllarını İsrail’de geçirmişler ve orada dostluklar edinmişler. Günümüzde İsrail’de 80.000 Hint Yahudi’si yaşıyormuş.

Biz bölge insanlarının cana yakın ve barışçıl bir topluluk olan Hintlilerden öğreneceği çok şey var.