Bu hafta ağımıza takılanlar

"Bu ülkenin Yahudilerini bizim müsamahamızın nesnesi veya İsrail’in içimizdeki uzantıları olarak gören anlayışları artık toprağa gömmeliyiz. Onlar da tıpkı bizim gibi bu ülkenin sahipleridir."

İzak BARON Diğer
9 Haziran 2010 Çarşamba

Güncel

BU ORTADOĞU BATAKLIĞININ SONUNDA FELAKET VAR

Dahası, İsrail'le koparılan ilişkiler karşılığında Türkiye'nin geldiği noktaya bakın: Terörizme ev sahipliği yapan devletlerle yakın ilişki kuruluyor. Yıllarca PKK lideri Abdullah Öcalan'ı beslemiş Suriye birden en yakın müttefikimiz, yanı başında kurulan yeni Kürt devletine seyirci, Ermenistan uğruna en yakınımız Azerbaycan küstürülmüş, terör ülkesi Pakistan'la vize kaldırılıyor, şeriat ülkesi İran'ın neredeyse Hitler'e eşdeğer lideri Türk Başbakanı'nın en yakın arkadaşı, Sudan gibi bir başka terör ülkesi Ankara'da ağırlanıyor...

PKK'yla mücadelede nereye gelindi? Hiç. Batı'yla ilişkiler ne durumda? Koca bir dışlanma. Avrupa Birliği imkânsız. En büyük müttefik ABD'den arka arkaya tepki gör... Sonunda da yalnız, sadece yüzde 10'luk şeriatçı bir oy deposunun arzuladığı bir eksene oturt Türkiye'yi: İşte vizyon, işte yere göğe sığdırılamayan, 'yeni Kissinger'ın şekillendirdiği dünyadaki yeni Türkiye... Kısa görev süresinin sicili.

Bu Ortadoğu bataklığının sonunda felaket var. Bir yandan kendi topraklarımızda savaşırken, bir yandan başkasının savaşına taraf olmanın bedelini ödeyen yine bizler olacağız.

Oray Eğin

http://aksam.com.tr/2010/06/02/yazar/17664/oray_egin/turkiye_nasil_bir_felakete_surukleniyor.html

BU İNSANLAR İKİ BİN YIL BOYUNCA İTİLDİLER KAKILDILAR, EZİLDİLER, ÖLDÜRÜLDÜLER

Bu insanlar iki bin yıl boyunca itildiler kakıldılar, ezildiler, öldürüldüler, insan yerine bile konmadılar, köpek muamelesi gördüler. (Osmanlı hariç... Ama Osmanlı da onları ‘eşit’ saymadı, yalnızca ‘hoşgörü’ gösterdi.)

Ve tarihte misli görülmemiş, bilinçli, soğukkanlı, ‘metodik ve organize katliama’ uğradılar. Altı milyon şehit verdiler, bunların birkaç milyonu da kadınlar ve çocuklardı.

Böyle bir geçmişten geliyorlar, böyle bir miras devraldılar, böyle bir ‘kompleksleri’ var. Böyle bir buruklukları, böyle bir hınçları var.

Üstelik dinleri de, onları diğer bütün insanlardan ayıran, üstün gören, başkalarına karşı şiddeti ‘mubah’ sayan, ne sayması hatta destekleyen, teşvik eden, ne teşviği, emreden bir din.

Engin Ardıç

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/06/02/israil_dunyayi_da_yakar

İSRAİL’İN YAPTIKLARINDAN TABİİ Kİ RAHATSIZLAR AMA ÖTE YANDAN EN BÜYÜK ENDİŞELERİ, ‘TEKBİR’ SESLERİ ALTINDA TOPLANAN KALABALIK...

İsrail çıldırdı çıldırmasına ama bir tek sağlam çıkan yine o. Dünden beri konuşmadığım Yahudi arkadaşım, dostum ve tanıdığım kalmadı.

Ne mi hissediyorlar? Tek kelimeyle özetleyeyim. Korkuyorlar... İsrail’in yaptıklarından tabii ki rahatsızlar ama öte yandan en büyük endişeleri, ‘Tekbir’ sesleri altında toplanan kalabalık...

Bu sorunu salt Müslümanlık sorunu olarak kabul eden zihniyet...

Ve sapla samanın birbirine karıştırılması... Dün Başbakan’ın AKP Grup Toplantısı’ndaki konuşmasını dinlerken ne yalan söyleyeyim yüreğim ağzımdaydı.

Ya sağduyu giderse? Ya öfkeyle kalkılırsa? İsrail saldırısı gerçekleştiğinde herkesin ortak cümlesi şuydu:

“İyi ki Başbakan uzakta...”

Ortada öylesine tepki gösterilecek, öylesine nefretle kınanacak alçakça bir saldırı vardı ki en tepkisizi, en vicdansızı bile çileden çıkartacak bu eylem kim bilir Başbakan cephesinde nasıl karşılanacaktı? “One minute” çıkışının rövanşı olarak algılanan bu saldırının karşı açıklaması, “Göze göz, dişe diş mi?” olacaktı?

Balçiçek Pamir

http://haberturk.com/yazarlar/519916-korku

HAHAMBAŞI'NIN BU ÖNEMLİ AÇIKLAMASI TÜRK OLMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU VE TÜRK MİLLETİNİN KÜRESEL ANLAM VE MİSYONUNU DA GÖSTERDİ

TÜrk Musevi Cemaati Hahambaşı, yaptığı açıklamada Gazze'ye insani yardım götüren konvoyun bu şekilde durdurulması sonrasında kamuoyunda oluşan tepkilere katıldıklarını ve üzüntüyü paylaştıklarını açıkladı.

Bu, sıradan bir açıklama değildir. Bu, karineden, Türk'ün tanımını da yapan bir açıklamadır.

Vatandaşlarının çoğunluğu Müslüman olan laik Türkiye Cumhuriyeti, bir ırk ve din devleti değildir. Laik bir devlettir. Hangi ırktan ve dinden olursa olsun bu devletin vatandaşı her Türk; dünya barışını, uluslararası hukuku ve insani ilkeleri hem yerel hem küresel zeminde savunur.

Bu pozisyon, Türk'ü, Türk yapan ve devleti ile milletinin özünü oluşturan terkibin ürünüdür.

Hahambaşı'nın bu önemli açıklaması Türk olmanın ne demek olduğunu ve Türk milletinin küresel anlam ve misyonunu da gösterdi.

Atılgan Bayar

http://aksam.com.tr/2010/06/02/yazar/17659/atilgan_bayar/kendimize_gelelim___.html

TAKSİM MEYDANI'NA İZİN BİLE ALMADAN GİRİP, İSRAİL’İ PROTESTO EDEBİLDİĞİMİZ İÇİN KİMLİK Mİ BULDUK?

Elbette başka halkların sorunu da bizim sorunumuz olmalı, elbette öldürülen başka halkların çocukları da bizim çocuklarımız, elbette Gazze’nin kadınları da bizim kadınlarımız, erkekleri de bizim erkeklerimiz ancak kendimizin olanlar ne oluyor? Kendi işsiz erkeğine, kadınına iş bulamayan, kendi gençlerini öldürülmekten koruyamayan, kendi çocuklarına bakamayan biz başkalarına nasıl derman olacağız?

Büyüklerimizin bize kaldırdığı parmaklar karşısında, yediğimiz fırçalar altında ezilmiştik hani?

Büyüklerimiz başka ülkeye parmak kaldırınca ezilmekten kurtulduk mu, kafamız dikleşti mi şimdi?

Taksim Meydanı'na izin bile almadan girip, İsrail’i protesto edebildiğimiz için kimlik mi bulduk?

Sorunlardan biri şu ki; Bu soruları sorduğumuz zaman hain olmaya adayız hâlâ.

Bugun anketler yapılıyordur yine. Oy akışı, siyasi dengeler değişmiştir mutlaka. Ne kadar çok olay o kadar çok kafa karışıklığı, ne kadar çok olay, o kadar çok unutturuyor bize kendimizi.

Çiğdem Anad

http://www.t24.com.tr/content/authors.aspx?author=47&article=2049

KONVOYA SALDIRI BU AKIL TUTULMASININ ÜRÜNLERİNDEN BİRİDİR

İsrail dünyadaki köklü değişimi algılamamakta direnmektedir. 2008-2009’daki Gazze saldırısı, bu saldırıda kulanılan orantısız güç İsrail’in dünya kamuoyu indindeki inandırıcılığına ağır bir darbe vurmuştur. Sürekli şiddete başvurarak, işgal altındaki toprakları yerleşime açmayı sürdürerek kredibilitesini yitirmiştir.

ABD yönetimi, ordusu ve Amerikalı Yahudi cemaati içinde İsrail politikalarından duyulan rahatsızlık artan şekilde dile getirilmiştir.

Konvoya saldırı bu akıl tutulmasının ürünlerinden biridir. Eğer amaçlarından birisi Hamas’ı gayri meşru göstermek idiyse bunun tam tersini becermiştir. Hamas’ın Gazze’de kurduğu rejimin kötülüğü arka planda kalmış, yaşanan insanlık dramı tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.  Bu durumun oluşmasında İsrail’in ortağı sayılan Mısır, sınırı açmak zorunda kalmıştır. Ölenlerin çoğunun Türk vatandaşı olması, bu konvoyun sponsoru gibi de gözüken Türkiye’yi açık denizde yaşanan bu kıyımın en çok etkilediği ülke yapmıştır. Türkiye, İsrail’in bölgedeki en yakın partneri ve normal ilişki kurmayı becerebildiği yegâne ülkedir. Bugün bu ilişkilere kan girmiştir. Bir daha değil 1996 yılının stratejik işbirliğine, 1949’dan sonra sürdürülen çekimser ama arka planda genelde yakın ilişkiye dönülebilmesi bile çok zordur.

Soli Özel

http://haberturk.com/yazarlar/519895-devletler-intihar-etmez

FİLİSTİN VE HAMAS BAYRAKLARI

Daha yardım gemisi sefere çıkmadan İstanbul’da Filistin ve Hamas bayrakları ortaya çıkmış ve İsrail’in haydutluğu sayesinde bunlar bol bol kullanılmıştır. Bayrakların birkaç gün önce ‘satışa sunulmuş’ olması da ‘birilerinin’ en kanlı senaryoya göre hazırlık yaptıklarını gösteriyor.

Yurt dışındaki IHH ve onun içerideki gayri resmi kolu, istedikleri gibi ‘sivil’ protestolarda bulunabilir, ama bu eylemler Türkiye Cumhuriyeti’ni devlet olarak ‘sıkıştırma’ ve ‘zorlama’ sonucunu doğuruyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nin de bunlara müdahale hakkı vardır.

Okay Gönensin

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=israil-uzerinden-siyasi-rant&tarih=03.06.2010&Newsid=308991&Categoryid=4&wid=11

BU DÖNEMDE ÜLKENİN GENETİĞİYLE OYNANDI, ULUS DEVLET BİTTİ ÜMMET DEVLET OLDU

Gelelim tepkilere; bir kaç saat içinde on bin, yüz bin insan nasıl toplanıp Taksim’e geldiler?

Bu insanlar milli konularda niye bu kadar hassas değiller? Araplar için bu organize protestoyu yapanlar neden şehitler için, PKK’ya karşı da yapmazlar? Dini duygular milli duygulardan daha mı önemlidir?

Araplar Mehmetçikten daha mı önemlidir? Arapça sloganlar, Arap gibi giyimler, tipik Arap davranışları…

Uzun lafın kısası; bu dönemde ülkenin genetiğiyle oynandı, ulus devlet bitti ümmet devlet oldu.

Milliyetçi Hareket Partisi bile milliyetçi değil ümmetçi, ülkücüler bile sanki Arap gençliği.

Kafaya yeşil bağlayıp ‘tekbir’ diye bağırıyorlar. Konuşmaları sanki Hamas militanı…

Arap Basını "Erdoğan Araptan çok Arap" diye yazdı (El Kuds El Arabi). Ülke Arabistan olmuş, ruhuna el Fatiha…

Sayın Başbakan kime hitab ediyor sanıyorsunuz?

Tuncer Bahçıvan

http://gazeteci.tv/imam-cemaat-israil-ve-tsk-3038y.htm

BİR BİREY HANGİ KİMLİĞİYLE ELEŞTİRMEK İSTİYORSA ÖYLE ELEŞTİRİR

Bir birey hangi kimliğiyle eleştirmek istiyorsa öyle eleştirir. Yahudi kimliğini tamamen red de edebilir ama bu hiç de şart değil. Aksine, Yahudi olduğunuz için artı bir alaka duyabilirsiniz Filistin çilesine, İsrail'in var oluş biçimine. Kimliğinizin bu yanıyla getirebilirsiniz eleştirinizi. Bugüne dek çok estirilen bir terör vardı. İsrail'in suçlarını eleştiren Yahudiye hemen “Aaa. Sende özünden nefret var!” denirdi. Hadi canım! Örneğin ben, esas o özümü de sevmekle, özüme sadakatle sesimi yükselttiğimi düşünürüm. İsrail'in otizmi sonucunda giderek daha çok sayıda Yahudi, İsrail politikasıyla ilgili de söz hakkı olduğu bilincine varıyor, sesini yükseltiyor. Bizzat Yahudilikleri, Yahudi yanlarına sadakat artık şart koşuyor bunu. Benim imzaladığım İsrail hükümetine seslenişte şöyle berrak ve etkili bir cümle var: 'Birbirimize karşı sorumluluk anlayışı içinde, Yahudi geleneği anlayışında... İşgal, işgal edilenlerin yaşam beklentilerini ve işgalcilerin ruhunu katlettiği için...'

Vivet Kanetti

http://www.sabah.com.tr/Ekler/Pazar/Roportaj/2010/06/06/israil_degismeye_mahkm

BU ÜLKENİN YAHUDİLERİNİ BİZİM MÜSAMAHAMIZIN NESNESİ VEYA İSRAİL’İN İÇİMİZDEKİ UZANTILARI OLARAK GÖREN ANLAYIŞLARI ARTIK TOPRAĞA GÖMMELİYİZ

Bu ülkenin Yahudileri İsrail’in korsan saldırısını en başta kınadı. Onları kutluyorum.

Bu ülkenin Yahudilerini bizim müsamahamızın nesnesi veya İsrail’in içimizdeki uzantıları olarak gören anlayışları artık toprağa gömmeliyiz. Onlar da tıpkı bizim gibi bu ülkenin sahipleridir.

Türkiye’deki tepkileri çok vakur ve insani buldum.

Bilinmelidir ki bu evvelemirde bir insanlık mücadelesidir.

İnsanlığını başkaca aidiyetlerinin önüne geçirenler bugün her yerde ayaklanmış durumda.

Buna sadece ülkemizdeki Yahudiler değil, İsrail ve yeryüzünün diğer parçalarındaki Yahudiler de dahil...

İsrail’in en çok korktuğu şey bugün gerçekleşmişken, provokasyonlara gelerek İsrail yönetiminin değirmenine su taşımamak gerektiğini söylersem umarım yanlış anlaşılmam.

Mehmet Metiner

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mehmet-metiner/antisemitizm-ve-provokasyon-uyarisi-267166.htm

TÜRKİYE KENDİ TARİHİNİN AĞIRLIĞINI ANCAK MAKUL OLARAK VE RASYONEL DAVRANARAK TAŞIYABİLİR

Önceki gün gazetemizde tüm bu dediklerimi özetleyen bir haber çıktı. Muhabirimize açıklama yapan Kızılay yetkilisi, "İHH bizim aracılığımızla yardımı götürseydi yerine giderdi" demiş.

Bunu her makul insan da görebiliyor ama hayır, bizimkiler meseleyi illa ki dini amaçlı bir eylem olarak tanımlayacaklar ve illa ki ambargoyu sadece aşmakla yetinmeyecekler onu delmek zorundalar da.

Sonunda ne oldu; insanımız öldü, yardım yerine gidemedi ve çok problemli bir döneme gireceğiz. Türkiye kendi tarihinin ağırlığını ancak makul olarak ve rasyonel davranarak taşıyabilir.

Türkiye, inançlı insanlarıyla, sekülerlisiyle, Alevi'siyle, Bektaşi'siyle, Yahudi'siyle, Hıristiyan'ıyla müthiş bir mozaiktir. Burada hiçbir iktidarın, bir inanışın fanatiği olmaya hakkı yoktur. Bu Türkiye'ye yakışmaz. Biz Gazze'deki insanlık dramına bize yakışan şekilde bir insanlık görevi tanımıyla müdahale edeceğiz. İsrail asıl bu görev tanımı karşısında geri çekilebilir.

Serdar Turgut

http://haberturk.com/yazarlar/520788-israile-kizarken-kendimizi-de-unutmayalim

GAZZE’YE İSRAİL’İN UYGULADIĞI ABLUKAYA BAŞKALDIRI KADAR, HAMAS’IN KENDİ MUHALİFLERİNE UYGULADIĞI YÖNTEME DE BAŞKALDIRI GEREKMEZ Mİ”

İsrail vahşeti ve barbarlığı sırasında bu vahşeti ve barbarlığı geri bastıran haklı tavırdan sonra da devam eden mesajlar, ‘dinsel milliyetçilik’ endişesini gittikçe yayarak gündemi alttan alta sarıyor...

Usulca sorulan sorular arasında, “İsrail’in Gazze’ye uyguladığı gayri insani abluka mı esas, yoksa Hamas’ın Gazze’yi yönetmesi mi” sorusu da var...

“Gazze’ye İsrail’in uyguladığı ablukaya başkaldırı kadar, Hamas’ın kendi muhaliflerine uyguladığı yönteme de başkaldırı gerekmez mi” sorusu da var...

Hamas’ın muhaliflerine idamdan, dizlerinin altından vurmaya kadar inanılmaz bir vahşet uyguladığı da biliniyor... Gazze üniversitelerine eğer El Fetihli ise hiçbir “Filistinli” öğrenci de kabul edilmiyor...

Bunlar da insan haklarına rahmet okutacak cinsten uygulamalar...

Mehmet Altan

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mehmet-altan/hamas-nedir-ne-degildir-267595.htm

BENİM ŞU GÜNCEL DURUMDA ÖN PLANDA YER ALAN KAYGIM, İSRAİL’E DUYULAN HAKLI ÖFKENİN BİRTAKIM SORUMSUZ KİŞİLER ELİYLE, BU ÜLKENİN YAHUDİ YURTTAŞLARINI TEDİRGİN EDECEK EYLEMLERE DÖNÜŞMESİ TEHLİKESİ.

AKP son analizde Selâmet-Refah vb. çizgisinden gelen bir parti. Bu ise, özellikle bu konuda, hiç güven verici bir referans değil, çünkü o çizgide, başta Erbakan, tedirgin edici bir anti-semitist damar vardır. Ama AKP, bugüne kadar, İsrail’e karşı eleştirel tavrını haklı bir eleştirellik zemininden anti-semitist bir zemine kaydıracak bir şey yapmadı ve söylemedi. Bu alandaki tavrıyla da Selâmet-Refah çizgisinden farkını ortaya koydu. Şüphesiz, Türkiye’nin başka konulardaki ‘resmî’ çizgisinden kendini yeterince, gereğince ayırmaksızın İsrail’e karşı takındığı eleştirel tavır bazı önemli soru işaretleri yaratıyor ve bu soruların sorulması, tartışılması gerekiyor. Ama bu şimdilik farklı bir konu. Benim şu güncel durumda ön planda yer alan kaygım, İsrail’e duyulan haklı öfkenin birtakım sorumsuz kişiler eliyle, bu ülkenin Yahudi yurttaşlarını tedirgin edecek eylemlere dönüşmesi tehlikesi.

Dediğim gibi, olmayacak bir şey değil bu. Tersine, zaten sık sık olan bir şey. Olmasının nedeni de, genel eğitimin kötülüğü. ‘Genel’ derken, yalnız ‘okul’u değil, bütün ideolojik araçların püskürdüğü ideolojiyi ve özellikle de aileden gelen eğitimi kastediyorum.

Murat Belge

http://taraf.com.tr/murat-belge/makale-anti-semitizm.htm

SORUN BU ÜLKEDE YALNIZ OLMAMAMIZDAN KAYNAKLANIYOR

Çünkü sorun bu ülkede yalnız olmamamızdan kaynaklanıyor. Tıpkı Filistinlilerde olduğu gibi. Biz Kudüs'te de yalnız değiliz. Filistinlilerin yalnız olmadığı gibi. Biz; Filistinliler ve Israilliler bu çok basit durumun mantıksal sonuçlarını tanımazsak, karşılıklı olarak işgal altında yaşamaya devam ederiz: Gazze'de İsrail işgalinde, İsrail'de uluslararası işgal ve Arap işgali altında.

Askeri gücün önemini küçümsemek istemiyorum. Askeri güç İsrail için hayati önem taşıyor. O güç olmadan yarına çıkamayız. Böylesi bir gücün etkisini küçümseyen ülkelerin vay haline.

Ama bir an bile unutmamalıyız ki bu güç, sadece caydırıcılık rolü üstlenmeli: Bu güç İsrail’i, parçalanmaktan, işgal edilmekten korumalı; hayat ve özgürlüğümüzü güvence altına almalı. Eğer güç, koruyucu bir görev üstlenmeyip, savunma görevini yerine getirmez, aksine sorunları bastırmaya ve düşünceleri ortadan kaldırmaya çalışırsa, Gazze önlerinde açık denizde uluslararası sularda, içine düşülen bu felaket son olmayacak.

Amos Oz

http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-589/i.html

İSRAİL DEVLETİ’NİN UYGULAMALARIYLA BENİ İLİŞKİLENDİREN BİR HIYARA SÖYLEYECEK HİÇBİR LAFIM YOKTUR

Her toplumda her zaman manyak da vardır, faşist de. İsrail Devleti’nin uygulamalarıyla beni ilişkilendiren bir hıyara söyleyecek hiçbir lafım yoktur. Ama Gazze saldırısı sırasında da, geçtiğimiz iki günde de, Türkiye’de hiçbir Yahudi vatandaşa bir saldırı olmadı. Bu sağduyunun devam edeceğini umuyorum. Hep söylerim, bir Yahudi’nin bugün dünyada yaşayabileceği en tehlikeli yer İsrail’dir ve İsrail dünyadaki tüm Yahudiler için bir tehlikedir.

Roni Margulies

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=1000857&Date=31.08.2008&CategoryID=41

 “BEN SENİN KÖKÜNÜ KURUTACAĞIM, SENİ BU TOPRAKLARDAN SİLECEĞİM” DERSEN BU SAVAŞ BİTMEZ

İsrail’in Ortadoğu’daki kurbanları,  İsrail’le savaşırken bu ülkenin ‘var olma’ hakkını inkâr ediyor.

Bu ülkenin altmış küsur yıl önce o topraklara gelip yerleşme biçimine karşı çıkabilirsiniz ama aradan bunca yıl geçti, o ülke kuruldu, milyonlarca insan o topraklara yerleşti, binlerce yıl önce sahip oldukları topraklara yeniden kök saldı.

“Ben senin kökünü kurutacağım, seni bu topraklardan sileceğim” dersen bu savaş bitmez, bitmediği gibi kendini sürekli tehlikede hisseden İsrail’de korku büyür ve o korkuyla insanlar “budalaların şiddetine” sığınmak zorunda kalırlar.

İsrail sadece o “yedi budaladan” ve onlara oy verenlerden ibaret bir yer değil, orada bu “budalaca” siyaseti çok ciddi biçimde eleştiren, barış isteyen, Gazze’ye uygulanan ablukaya karşı çıkan insanlar var.

O insanlar, çok zor şartlar altında fikirlerini söylüyorlar.

“Kendilerini yok etmek isteyen” düşmanlarla kuşatıldığına, varlığını savunabilmek için sürekli şiddete başvurmak gerektiğine inanan İsrailliler, barışı, dostluğu, anlaşmayı savunan diğer İsraillilere kızıyorlar, onları suçluyorlar.

İsraillilerin “budalaların” yönetiminden kurtulabilmesi, aklıbaşında insanlar tarafından yönetilebilmesi biraz da o ülke halkının kendini güvende hissetmesine bağlı.

Ahmet Altan

http://taraf.com.tr/ahmet-altan/makale-israil-in-hakki.htm

YAHUDİ AKLINA NE OLDU, ŞU MEŞHUR YAHUDİ ZEKÂSI NEREDE?

İsrailli politikacılar Yahudi gibi davranmıyorlar. Sürekli bütün dünya bize karşı diyorlar. Oysa artık gerçekle yüzleşme ve nerede yanlış yaptığınızı sorgulama zamanı..."

İshak Alaton

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=140581&YZR_KOD=4

Netten Okumalar

İsrail’le 60 yıl: Bitmeyen gerilim – Kürşad oğuz

http://haberturk.com/gundem/haber/519693-israille-60-yil-bitmeyen-gerilim

Türkiye- İsrail ilişkileri - Bir arka plan değerlendirmesi - TURKSAM

http://tr.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-588/i.html

Turnusol kâğıdı olarak Gazze - Ayşe Hür

http://taraf.com.tr/ayse-hur/makale-turnusol-kagidi-olarak-gazze.htm

İSRAİL’LE NE OLDU veya AH O GEMİDE BEN DE OLMASAYDIM… Kerem Doksat

http://www.keremdoksat.com/2010/06/02/israil%e2%80%99le-ne-oldu-veya-ah-o-gemide-ben-de-olmasaydim%e2%80%a6/#more-2495