Dünya Kupası anekdotları

Vedat LEVENT Köşe Yazısı
9 Haziran 2010 Çarşamba

En heyecanlı yaz başlıyor. Dört senelik özlem sona eryor. 2007 yılında başlayan ve yaklaşık 800 gün süren Dünya Kupası elemelerinden sonra bu yaz on dokuzunu izleyeceğimiz heyecan fırtınası Güney Afrika’da düzenleniyor. Kupaya günler kala bazı konulara dokundurmadan geçmek olmaz dedik.

İşte size ufak notlar:

 

Güney Afrika’nın Güvenlik Sorunu:

Güney Afrika Cumhuriyeti, dünya üzerinde suç oranı en yüksek olan ülkelerden biri.  50 milyon nüfuslu ülkede yılda 18 bin cinayet ve 50 bin tecavüz vakası görülüyor. Suçların yüzde 80’i aile içi olarak sınıflandırılıyor ve fakir bölgelerde gerçekleşiyor. Güney Afrika’da günde 50 cinayet işleniyor. Bu da her 100 bin vatandaşta 38,6 cinayete denk geliyor. Dünya kupasına en son ev sahipliği yapan ülke olan Almanya’da ise bu oran 0,88. Ülkedeki cinayet oranları Brezilya’dan (100 bin kişiye 26 cinayet), Meksika’dan (10) ve ABD’den (6) daha yüksek.

Brezilya, Rekorlar Ülkesi:

Brezilya 1930’dan beri düzenlenen kupaya, Güney Afrika’yı da sayacak olursak tam on dokuz kere katılma başarısı göstermiş. Daha doğrusu düzenlenen her dünya kupasına katılmış. Bu konuda dünyada tek. Yedi kere final oynamış; bu rekoru Almanya ile paylaşıyor. Kupayı beş kere kaldırmış; bu konuda da tek…

İskoçlar’ın Garip Kaderi:

İskoçlar tam dekiz kere dünya kupası finallerinde oynamaya hak kazanmışlar. Ancak her defasında grup maçlarında elenerek evlerine dönmüşler.

Koreliler, 1954’ü Unutmak İstiyor:

Koreliler 1954 yılında katıldıkları dünya kupasında, daha henüz grup maçlarında toplam 24 gol yiyerek kırılması zor bir rekora imza attılar. Bu rekorun mimarlarından biri de pek tabi ki tarihinin en gollü galibiyetini 7-0 ile bu Asya ülkesine alan milli takımımızdı.

Bu Macarlar Çıldırmış Olmalı:

Yine 1954 yılı. Macar Milli Takımı, finallere ulaşana kadar oynadıkları beş maçta 5,4 gol ortalamasıyla oynadılar ve kırılması, günümüz futbolunda imkânsıza yakın bir rekora imza attılar.

Meksika’nın Kara Talihi:

Meksika Milli Takımı 1930’dan 1958’e kadar olan sürede dünya kupasında oynadığı bütün maçları kaybetti. Yeşil kırmızılılar toplam on üç maçtan mağlup ayrıldılar.

Yenişemeyenler:

Almanya ve İtalya kupa finallerinde en çok beraberlik alan iki takım. Her biri bugüne kadar tam on dokuz kere beraberlik almışlar.

Brezilya Neden Beyaz Forma Giymez?

1950 Brezilya Dünya Kupası’nda final tek maç yerine grup maçları formatında oynandı. Buna rağmen kupanın sahibini Brezilya ile Uruguay arasında oynanan son maç belirledi.

Dev Maracana Stadyumu’nda 174.000 kişi olması gerekirken bu rakam bazılarına göre 200.000 geçti ve ender şahit olunabilecek bir dünya kupası maçı izlendi.

Dünya Savaşı nedeniyle on iki yıl ara verilen saygınlığı ve geçerliliği tartışılan kupa Brezilya’da hayata döndü. Brezilya’nın kupayı alabilmesi için bir beraberlik yeterken, Uruguay kupayı ikinci kez müzesine götürmenin peşindeydi. 

79. dakikada Uruguay’dan Ghiggia ve Julio Perez yaptıkları işbirliği ile topu ağlara gönderip kupayı da ülkelerine getirdiler. Stadı dolduran Brezilyalı taraftarlar ve organizasyon görevlileri şaşkına döndü. Görevliler kupayı vermeyi unuturken, Brezilya milli takımı o günden sonra bir daha beyaz renkli forma giymedi.

Sizlere keyifli bir Dünya Kupası diliyorum. İyi seyirler…