‘BOLD PİLOT’ efsanesi

Spor
5 Mayıs 2010 Çarşamba

Selim ÇİPRUT


Bazılarına göre oldukça kaba hayvanlardır. Ama işin aslı şu ki, atlar gerçekten insanlardan daha duygusal hayvanlardır. Bu nezih ve sıradışı hayvanların en büyük efsanelerinden biri ‘Bold Pilot’ tır. Çoğunuzun ismini bile duymadığı bu sıra dışı yarış atını bugün sizinle tanıştıracağız.

Yarış atları genelde çok karakterli hayvanlardır. Yarışmadan bir gece önce kendilerini resmen yarışa hazırlarlar. Yarış pistine çıktıklarında jokeylerden daha heyecanlıdırlar. Onlar kendilerini koşarak ifade ederler. Kazandıklarında gururlu bir şekilde yürür, kaybettiklerinde ise başları önde haralarının yolunu tutarlar. Bazıları koşu sırasında yan yana geldiği tayları ısırmaya çalışır, kaybetmeyi sevmez bu taylar. Bazılarının ise daha hızlı koşabilmek için yanındaki tay ile göz göze gelmesi gerekir.

Bazıları yarışı kaybedince tüm gece ahırında ağlar, bazıları ise gururuna yediremeyip intihar eder. Atlar bu kadar duygusal varlıklardır aslında. Karakter olarak aslında biz insanlara ne kadar benziyor değil mi?

Gelelim ‘Bold Pilot’a. İsmi bile tek kelime ile bu taya aşık olmamıza yetiyor. Üniversite arkadaşlarımla beraber gitmeye başlamıştım Veliefendi’ye.  Atlara olan sevgim o günlerde başladı. Bold Pilot, 21 Nisan 1993 yılında Persian Bold ve Rosa Palumbo yavrusu olarak dünyaya geldi. Sahibi yarış dünyasının en efendi kişilerinden biri olan Özdemir Atman idi. Onu ilk padokta iki yaşında iken gördüm. Yerinde duramayan kıpır kıpır bir taydı. İlk yarışından itibaren kalitesini ortaya koydu.  Bold Pilot yarışçılığın en büyük koşusu ‘Gazi Koşusu’na hazırlanıyordu.  Önünde kısa bir süre vardı ve yaptığı tüm koşuları rahat kazandı. 

Artık sırada Gazi Koşusu vardı.  At kadar atı kontrol eden jokey de oldukça önemlidir.  Bold Pilot daha ilk günden mükemmel bir ikili olduğu Halis Karataş’tan asla vazgeçmiyordu. Hatta antrenmanlarda bile üzerine başkasını bindirmiyordu. Gazi koşusu günü tüm otoritelerin banko favorisiydi.  Ganyan’ı  1.05 veriyordu. Sürdirekt favoriydi Bold Pilot.

Halis Karataş içinse hem atın, hem de koşunun ayrı bir önemi vardı. O güne kadar Gazi Koşusu kazanamayan Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi jokeylerinden biri olan Karataş için de o gün bir dönüm noktasıydı. Karataş’ın basına verdiği demeçte ‘’Kardeşimle çok iyi anlaşıyoruz’’demesi resmen kendilerini aile olarak gördüklerinin ispatıydı.

1996’nın o sıcak Haziran günü start verilip koşu başladığında, yıllardır asla kırılamayan bir rekora imza atıyordu bu ağabey-kardeş:  2.26.22. O yıldan bu yıla bu rekoru hiçbir tay geçemedi.  Karataş da böylelikle ilk ‘Gazi’ zaferini kazanmış oldu. Hedef bununla sınırlı kalmamalıydı, sırada ‘uluslararası’ Boğaziçi koşusu vardı. Bu koşu için yurtdışından bir sürü kaliteli tay geliyordu. İkramiyesi de oldukça yüksekti. Almanya’dan gelen Galtee yarışın favorisiydi. Yarış, resmen milli bir dava durumuna gelmişti. Start verilmesi ile ekürisi Dartino yarışı forse edip, dengesini bozduktan sonra son 200 metre de Galtee ve Bold Pilot mücadelesi sanki bir asır sürmüştü. Bold Pilot yaptığı inanılmaz sprintle bu uluslararası koşuyu şampiyon bitirmişti. Ondan sonraki koşularda da bir sürü birincilik kazanan Bold Pilot, daha sonra geçirdiği sakatlık sonrası kendine gelememiş ama buna rağmen her zaman ilk 4’te yerini sağlama almış bir efsaneydi. Derler ya heykeli dikilecek adam diye… İşte bu tayın gerçekten de bir ‘heykel’i var.

Yarış hayatı bittikten sonra Bold Pilot yarış pistlerine yeni yavrular verdi. Şu anda Veliefendi’de koşan birçok tay onun kanını taşıyor. Sonador ve Sassari bunlardan sadece iki tanesi. Ancak henüz babaları kadar ses getirememişlerdir.

 Herkes onu üzerinde Karataş ile yarış pistinde hatırlar. Starting Box’a girmesi olay olan bu tay, sağ salim başladığında o yarışı kesin kazanacağının sinyallerini verirdi. 

Rahmetli Özdemir Atman’a bu tayı hayatımıza soktuğu için minnettarız.

En dış kulvardan ‘Bold Pilot’ geliyor!  Efsaneye selamlar…