Or-Ahayim bebeklerine özel gün…

Or-Ahayim Hastanesi’nde cıvıl cıvıl bir etkinlik yaşandı. Hastanede dünyaya gelen tüm bebeklerin aileleriyle birlikte davetli oldukları günde, 2006 yılında doğan ilk bebekle son doğan bebek bir araya geldi

Dani ALTARAS Toplum
29 Eylül 2010 Çarşamba

Or- Ahayim Hastanesi’nde dünyaya gelen bebekler 22 Eylül Çarşamba günü  hastane yönetim kurulu tarafından gerçekleştirilen bir etkinlikte bir araya geldiler.

Bahçede düzenlenen oyun alanı, balonlu, palyaçolu, sihirbaz gösterili bu mutlu güne Hahambaşı Rav İsak Haleva ve Or- Ahayim Hastanesi Yönetim Kurulu da katıldı. Gelen konuklara sürpriz hediyeler verildi.

Hahambaşı Rav Haleva, hastanede doğan bebeklere ilgi gösterdi, beraber fotoğraf çektirdi.

Hahambaşı Rav  İsak Haleva  Or-Ahayim Hastanesi’ne her geldiğinde bir dilekte bulunurdu: “Hastanede, acilen iyileşmelerini dilediğim yaşlıların yakınmalarının yanı sıra artık bebek sesleri de duymak istiyorum.” Her törende, her bayram kutlamasında, her hasta ziyaretinde yöneticilere aynı şeyi söylerdi. Hastane ile ilgili en büyük dileği buydu.

Gerçekten de yıllar yılı Or-Ahayim yaşlı hastaların getirilip bırakıldıkları bir yer gibi görüldü. Or-Ahayim’in sözcük anlamı sanki “Yaşam Işığı” değil, “Son Durak” idi. Neredeyse hemen hemen herkesin zihninde hastanenin imajı böyleydi. Oraya gelen yaşlı hasta da, aile büyüğünü oraya yatıran aile fertleri de bunun artık geri dönüşü olmayan bir süreç olduğunu düşünür ve kaçınılmaz sonu beklemeye başlardı. Böyle bir psikoloji içinde hastanın iyileşeceği bile varsa, iyileşip taburcu olması mümkün olmazdı. Adeta kendi kendini besleyen bir kısır döngü söz konusuydu.

Hahambaşı Rav  Haleva temennilerini böyle bir ortamda dile getirirdi sürekli olarak: “Artık bebek sesleri duymak istiyorum!” Yöneticiler hiçbir zaman bu dileği kulak arkası etmedi, uygun zamanı kolladılar. Ve nihayet birkaç yıl önce doğum bölümü açıldı. Bu yazı yayınlandığında 1000. bebek çoktan dünyaya gözlerini açmış olacak.

İş bununla da sınırlı kalmadı. Geçmiş yönetimlerin attığı temeller üzerinde son yıllarda yapılan yatırım ve işbirlikleriyle modern bir hastane olma yolunda başka önemli adımlar da atıldı. Hizmet verilen alanlar gelişti ve çeşitlendi. Hastane kapısından sağlığına kavuşarak çıkan yüzü gülen mutlu insan sayısının artmasıyla toplumdaki algılama tersyüz edildi. Hastaların ve yakınlarının psikolojisi değişti.

Aşağıdaki grafik hastanede son üç yıldaki doğum ve x-vakası (ölümün tıptaki adı) sayılarını gösteriyor. Sürekli yükselen çizgi yıllık doğum sayıları, aşağı giden çizgi yıllık x-vakaları. Yani hastanede doğumlar artıyor, x-vakaları azalıyor.

Doğum da, ölüm de insan yaşamının en doğal gerçekleri. Peki bu ikisi arasında ne var? Yaşam var… Çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerini kapsayan koca bir yaşam. Grafikte çizgiler birbirlerinden uzaklaşıyor, aralarındaki mesafe her yıl büyüyor. Bu, neyi sembolize ediyor olabilir? Or-Ahayim’in, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla, yaşamın her döneminde karşılaşılabilecek rahatsızlıklara derman aranan bir sağlık kurumuna dönüşmesini…

Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın bu gelişmelerdeki rolü nedir bilinmez ama gönlü insan sevgisi ile çarpan bir din adamının dua ve temennileri her zaman önemlidir ve gereklidir. Kulakları ne zaman çınlarsa, bilsin ki Or-Ahayim’de birileri kendisinden sevgiyle söz ediyor.