Bizim zamanımızda...

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
6 Ocak 2010 Çarşamba

Her dönem kendi heyecanını yansıtır. Örneğin, çocuğunuz henüz bar-mitzva yapmamışsa, gittiğiniz her bar-mitzvada içinizde bir kıpırtı, bir heyecan dalgası oluşur. Zaman içinde kendi oğlunuzun bar-mitzva törenini yaşarsınız. Tüm duygular doruktadır; bambaşka bir olaydır. Sonra diğer arkadaşlarınızın çocuklarının bar-mitzvasına sıra gelir. Ama artık aynı duyguları yaşamazsınız. Sevinçli bir olayı paylaşır, dostunuzu onurlandırırsınız. Kalbiniz küt küt atmaz. O deneyimi bir kez yaşamışsınızdır artık. Bu düğünler  ve doğumlar için de geçerlidir.

Yakın dönemde yaşıtlarım büyükanne olmanın heyecanını ve keyfini yaşıyorlar. Biz dostlarına düşen ise sevinçlerini paylaşmak, faşadura ve doğumlarda bebeğe bir hediye yapmaktır. Bu da başka güzel bir dönemdir. Son zamanlarda doğumlar çoğaldığı için şehirde bebek eşyası satan çoğu dükkanı öğrendim. Alışverişe çıkmadan önce de yeni çocuğu olan genç dostlarımdan tüyolar aldım. Öğrenmekte yarar var… Bebeğe giysi alışverişi o kadar keyifli ki.  Hepsi  minik, yumuşacık. Oyuncaklar bir başka alımlı. ‘Bizim zamanımızda’ diye başlayan cümleleri pek sevmem, kullanmamaya da özen gösteririm. Gene de bazı ayrıntılar dışında bizim çocukların küçüklüklerinden beri çok büyük değişiklik yok.  Bu da bir dönem. Henüz torun sahibi değilim. Dolayısıyla bu konuda da duygularım henüz çocuğu bar-mitzva yapmayan bir anneninki gibi. Dileğim Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın beni her gördüğünde “Nona allegre- Mutlu büyükanne olasın” cümlesinin gerçekleşmesi. Şimdilik torunları olan arkadaşlarımın anlattıklarını ilgiyle izliyorum. Elbet bir gün sıra bize de gelecek.

Gerek doğum, gerek bar-mitzva, gerekse düğünlerde yapılan temennilerin başında sağlık, mutluluk, ve güzel bir yaşam vardır.Yılbaşında da benzer temennileri tekrarlarız. 2009 benim için güzel bir yıldı. 2010’unda öyle olacağını varsayıyorum. Gazetemizde iki yaşam  coach’u yazmaya başlayalı beri bakış açım da değişmeye başladı. Pozitif düşünmeyi günlük yaşamınızın bir parçası haline getirdiğinizde getirileriniz çok farklılaşıyor. Şimdiye dek Tana Alalu Eskenazi ve Violet Alalof’un köşe yazılarını okumadıysanız, bundan böyle bir göz atın.

Değerli ressam/şairimiz Habib Gerez, yıllardır sürdürdüğü bir geleneği bu yıl da devam ettirdi. Büyük bir poşette gelen paketin ucundan beyaz kartonu gördüğümde, ‘A ne hoş Gerez’in takvimleri geldi’ dedim. Habib Gerez senelerdir  yaptığı resimlerden oluşan büyük boy takvimlerden hepimize birer adet hediye eder. Bu yıl Gerez’in ‘sanatta 59. yılı’. Kendisini vazgeçilmez enerjisi için kutluyor, sağlıklı ve güzel bir 2010 yılı geçirmesini diliyorum.