‘KİRALIK ADAM’

Henüz okumamış olanlar için, Yazgülü Aldoğan, Alfa Yayınları’ndan çıkan Kiralık Adam isimli romanında kadınlara eskortluk yapan genç bir erkekle zengin bir kadının aşk hikâyesini anlatıyor. Kitabı yazarken CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) ile yaptığı çalışmadan yola çıktığını her fırsatta söylüyor.

Aylin YENGİN Yaşam
19 Ağustos 2009 Çarşamba

Sıcak bir İstanbul akşamı… İşten çıkıp, doğruca röportaja gitmek üzere programladım kendimi! Bu kez, yine ilk kitabıyla satış rekorları kıran – Kiralık Adam adlı kitabı 2,5 ayda 20 baskıya ulaştı – Posta Gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan ile buluşmaya gidiyorum. Bana evinde randevu verince, şaşırmıştım aslında, genellikle bir cafe’de ya da restoranda yapmaya alışkınım söyleşilerimi, ama Yüksek Kaldırım’daki evinin o enfes manzarasını görünce, bu güzelliği herkesle paylaşmak istediğini anladım. Yüksek tavanlı evinin pencerelerden içeri dolan o eski Karaköy manzarasının, sürekli seyir halindeki gemilerin bacalarından çıkan isli dumanların karşısında yazar olası geliyor insanın. Viskilerimizi yudumlarken (tek suçlusu manzara!) öyle keyifli sohbet ettik ki, bütün günün yorgunluğunu bir anda unutuverdik.

Köşe yazarlığından, kitap yazarlığına geçiş yapmak nereden aklınıza geldi?

Yazmak benim her zaman çok keyif aldığım bir şey oldu. On yıldır Posta Gazetesi’nde, başlarda haftada altı gün, sonradan haftada dört gün olmak üzere köşe yazıları yazıyorum ve açıkçası köşem bana yetmiyor. Köşemden dışarı taşmanın en güzel yolu, okuyucularıma bir kitap armağan etmekti.

Benzer özellikler taşıyor mu gazetede yazmak ile kitap yazmak?

Birbirinden çok farklı şeyler. Kitapla çok daha geniş bir yelpazeye seslendiğimi hissediyorum. Gazetede yıllardır hep taraf tutan yazılar yazdım, oysa kitabım çok daha samimi, çok daha okuyucuya yakın.

Peki, neden on yıl beklediniz?

Vakitsizlikten… İşim yüzünden o kadar yoğun günler geçiriyorum ki, kafamı toparlayıp kitaba konsantre olmam uzun sürdü.

Ne kadar zamanda yazdınız Kiralık Adam’ı?

İşin doğrusu yirmi yıl, üç ay sürdü... Bu kitapta 20 yıllık birikimim var, ama yazmam üç ayımı bile almadı… Yarısını yollarda yazdım. İşim gereği çok seyahat ettiğim için, uçaklarda, otellerde boş zamanım oluyor. Sonunu da, geçirdiğim ciddi bir rahatsızlık süresince hastanede ve hastalığımın ardından, evde dinlenirken tamamladım.

Yalnızca CETAD’ın raporu yok ama bu romanda…

CETAD raporu bundan 20 yıl önce elime geçmiş olsaydı, bu kitap çıkar mıydı bilmiyorum. Gözlem konusunda başarılı olduğuma ve iyi bir dinleyici olduğuma inanıyorum. İnsanlar genellikle bana rahatlıkla açılırlar, genellikle onlara güven veren bir tarzım vardır. Onca yıllık gözlem, bilgi birikince bir yerde patlaması lazımdı haliyle.

Bu kadar satabileceğinize inanıyor muydunuz?

Kitabım basıldığında, esas hedefim “satması” değil “okunması” idi. Zaten bu yüzden okunması kolay bir kitap yazdım. Varsın insanlar birbirlerine ödünç versinler, varsın birkaç yüz tane eksik satsın. Okunup beğenilmesi benim için daha önemli. Ama çok basılacağından da kuşkum yoktu.

Kitapta genç erkek, orta yaşlı kadın ilişkisine değiniyorsunuz.

Jinekolog ve psikanalist arkadaşım Sema Eren’in bu konuda bir tezi var. Ona göre en düzgün ve en uyumlu ilişkiler kadının erkekten yaşça büyük olduğu birlikteliklerde oluyor. Bu ilişkilerin toplum içinde yadırganmasının tek nedeni ise erkeklerin toplum kurallarını koyuyor olması. Oysa erkeklerin kendilerinden yaşça küçük kadınlarla olması rahatlıkla benimseniyor.

Karakterlerinizin adları da çok ilginç: Hayal ve Gerçek!

Kitapta gerçekler ve fanteziler var. Biraz da bu nedenle iki isimle sürekli oynadım. Bunu bilinçli yaptım, aşk ve cinsellikte de olduğu gibi, hayal ve gerçeklik hep iç içe!

Köşe yazılarınızı okuyanlar ne düşünüyor kitabınız hakkında?

Kitabımı çok içten bulduklarını söylüyorlar. Çok olumlu yorumlar alıyorum. Geçenlerde biri aradı, heyecan içinde. Kitabımı almış ve o kadar beğenmiş ki, 20 tane daha alıp, okumasını istediği arkadaşlarına dağıtmış. Bunları duymak çok güzel.

Kimler okuyor genelde kitaplarınızı?

Hafif bir kitap olduğu için, herkesin rahatlıkla okuyabileceğini düşünüyorum. Erkek, kadın ya da yaş ayrımı olmaksızın… Geçenlerde Dubrovnik’te tatildeydim, Çanakkale Belediye Başkanı ile eşi yanıma gelip kitabı imzalattılar, çok hoşuma gitti

Ya olumsuz eleştiriler?

Var tabii, olmaz olur mu? İşin aslı herkes benden bir kitap bekliyordu, ama bir aşk romanı değil! Daha ciddi, daha araştırmaya dayalı bir konu bekliyorlardı. İnsanları şaşırtmak hoşuma gidiyor. İşin ilginç yanı, şimdi de herkes bunun devamını bekliyor, ama devamını yazmayı düşünmüyorum. İnsanlar Kiralık Adam’ın sonunu çok kısa kestiğimi düşündüler, oysa ben bu kitabı gerçekten severek ve hissederek yazdım ve sonunda da ağladım. Sonunun kısa olmasının nedeni de bu zaten, ne kendimi ne de okuyucuyu fazla üzmek istemedim.

Yeni bir projeniz var mı?

Evet, ve ikinci projemle okuyucuları yine şaşkınlığa uğratacağım, sanırım onu da sevecekler. İkinci kitabımı fuara yetiştirmek istiyorum, bu yüzden kolları sıvamam gerek.

 
Yazgülü Aldoğan 30 Aralık günü Kuşadası’nda doğdu. Üç yaşından beri yaşadığı İstanbul’u çılgınca seviyor. Liseyi Notre Dame de Sion ve Üsküdar Kız Lisesi’nde okudu. İyi bir gazetecilik eğitimi almak için Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu tercih etti. Gazetecilik yaşamına Ankara’da ANKA Ajansı’nda başlarken eğitimine de SBF’nde doktora programıyla devam etti. Bir yıl sonra Paris’e giderek İletişim Sosyolojisi doktorasını Sorbonne Üniversitesi’nde tamamladı. Yurda döndükten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 4.5 yıl öğretim üyesi olarak görev yaptı. YÖK yasasından sonra yardımcı doçent iken görevine son verildi. İstanbul’a gelerek Gelişim Yayınları’nda NOKTA Dergisi’ni çıkardı. Ardından Yeni Asır İstanbul Haber Müdürü, Yeni Gündem Dergisi Haber Koordinatörü, Hürriyet, Sabah gazeteleri serbest yazarı, Kanal D Haber Müdürü olarak çalıştı. Murat Karayalçın’ın Başbakan yardımcılığı sırasında medya ve siyaset danışmanlığını yaptı. Köşe yazılarına Günaydın Gazetesi’nde başladı. 10 yıldır Posta Gazetesi’nde köşe yazarı olarak yazılar yazıyor. Halen Kültür Üniversitesi’nde Medya Araştırmaları dersini veriyor. TRT ve BRT televizyonlarında İşte İnsanlar ve Medya Medya konulu televizyon programlarına da imza atan Aldoğan, geçtiğimiz iki yıl SKYTÜRK televizyonunda Cevap Anahtarı isimli eğitim programının sunucu ve moderatörlüğünü yaptı.