Netanyahu-Obama’nın gündemi İran ve yerleşimler

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in İsrail ziyareti sırasında açıklanan Doğu Kudüs’teki inşaat izni ile tırmanan kriz ABD Başkanı Obama’nın İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Washington’a daveti ile sonlanacak gibi gözüküyor

Karel VALANSİ Dünya
24 Mart 2010 Çarşamba

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, tıkanan Filistin görüşmeleri, Arap-İsrail barışı ve İran’ın nükleer programı ile ilgili ABD Başkanı Barack Obama ve diğer üst düzey yetkililerle görüşmek üzere Washington’da bulunuyor. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in İsrail ziyareti sırasında Doğu Kudüs’te, Ramat Şlomo’ya verilen 1600 konutluk inşaat izninin açıklanması iki ülke arasında son yılların en ciddi krizinin yaşanmasına sebep oldu.

Netanyahu: “Kudüs’te inşaat yapmakla Tel Aviv’de inşaat yapmak arasında fark yok”

ABD ziyareti öncesinde kabinesine yaptığı konuşmasında ABD ile aralarında krize neden olan Doğu Kudüs’teki yerleşim inşaatlarını durdurmayacaklarını söyleyen Netanyahu “Kudüs’te inşaat yapmanın Tel Aviv’de inşaat yapmaktan farkı yok” dedi.  Netanyahu, Kudüs’te inşaat yapmaya devam edeceklerini yazılı olarak ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a da ilettiğini belirtti.

“Kudüs bir yerleşim değil, bizim başkentimiz”

Pazartesi gecesi AIPAC toplantısında konuşan İsrail Başbakanı, Doğu Kudüs’te yerleşim inşası planları nedeniyle ABD ile yaşanan krize değinerek ülkesinin Kudüs’te inşaat yapma hakkını savundu. Netanyahu konuşmasında “Yahudi milleti 3000 yıl önce de Kudüs’ü inşa ediyordu, günümüzde de inşa ediyor. Kudüs bir yerleşim yeri değil, bizim başkentimizdir.” dedi.

Filistin Özerk Yönetimi’ni (FÖY) eleştiren Netanyahu “İsrail’den yerleşim inşaatını durdurması isteniyor. Peki, Filistin Yönetimi barış için ne yaptı? Barış görüşmelerini başlatmak için önkoşullar istediler, İsrail’in meşrutiyetini sorgulayan acımasız bir uluslararası kampanya yürüttüler ve İsrail’i haksız yere suçlayan itibarsız Goldstone Raporu’nu desteklediler” dedi.

Ortadoğu barış görüşmelerine devam etmek istediğini vurgulayan Netanyahu ABD sonrası Mısır’da Hüsnü Mübarek ile görüşeceğini açıkladı.  İran’ın geliştirdiği nükleer programı ile ilgili kaygılarını dile getiren başbakan, bu gelişmenin İsrailliler kadar Araplar için de tehlike yarattığının altını çizdi.

Obama- Netanyahu görüşmesi

Haaretz Gazetesi’ne göre Obama - Netanyahu görüşmesinde İsrail Başbakanı Filistinlilerle barış görüşmelerinin yeniden başlatılması niyetini yineleyecek ve buna ılımlı Arap ülkelerinin de dahil edilmesini önerecek. Netanyahu, İsrail ile ılımlı Arap ülkeleri arasında diplomatik ilişkiler kurulmasının, Filistinlilerle olan barış sürecinin önemli ölçüde ilerlemesini sağlayacağı düşünüyor. Obama’nın ise bu yaklaşıma destek vereceği tahmin ediliyor. Filistinliler, yeni yerleşim yeri projesi iptal edilmediği takdirde barış görüşmeleri için masaya oturmayacaklarını duyurdu. Bu nedenle Washington’un İsrail’den yerleşim inşaatlarını durdurmasını isteyeceği şüphe götürmez bir gerçek.

Netanyahu ile Obama’yı karşı karşıya getirecek fikir ayrılığı iki devletli çözümde ortaya çıkabilir. Netanyahu İsrail-Filistin görüşmelerinin iki devlet fikri yerine ekonomi ve güvenlik konularına yoğunlaşması gerektiğini savunurken Obama, Ortadoğu’da geniş kapsamlı barışa bir Filistin Devleti kurularak varılabileceğini düşünüyor.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Netanyahu’nun iki devletli çözüme desteğini açıklamaya hazır olduğunu açıkladı. Barak, “İki halk için iki devletle sonuçlanacak çözümle ilgili sürece Netanyahu’nun hazır olduğuna inanıyorum” dedi.

İsrail’in önceliği İran

Netanyahu’nun Washington’daki önceliği aslında İran’ın nükleer programı ve Hamas, Hizbullah gibi terörist örgütlere verdiği destek. İsrail-Filistin barış süreci için yeni bir yol haritası çizilmesini önermesi beklenen Netanyahu’nun ayrıca İran ile ilgili yeni bir stratejinin benimsenmesi önerisinde bulunacağı da tahmin ediliyor.

CIA’in İsrail’den “ABD’yi sözde şaşırtarak” İran’ı vurmasını istediği iddialarına bir açıklık getiren İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, ABD ile koordinasyon sağlamadan İran’a saldırmayacaklarını açıkladı. İsrail’in ABD ile önceden anlaşma sağlanmadan İran’a saldırmasının lojistik nedenlerle ve İsrail’in saldırı sonrasında uluslararası toplumdaki savunması bakımından tercih edilmeyeceğini belirtti.