Türkiye Yahudileri zengin mi, değil mi?

Köşe Yazısı
3 Mart 2010 Çarşamba

Ralf Arditti


Forbes Türkiye Dergisi geleneksel ‘En Zengin 100 Türk’ listesinin 2009 versiyonunu bu hafta açıkladı. Sade vatandaşın veya küçük sanayicinin son iki yılı iyi geçirmediğini deneyimlerimizden biliyorduk fakat Türkiye’nin en zengin milyarder ve milyonerlerinin de varlıklarında ciddi azalma gerçekleştiğini bu vesileyle öğrenmiş olduk.

Nitekim en zengin 100 Türk’ün toplam servetleri 2006’da 76 milyar $’dan 2008’de 111 milyar $’a yükselmiş fakat kriz yılı olan 2009’da 57 milyar $’a düşmüş. Tabii varlıkların hesap edilme tarzı bir Forbes özelliği. Genelde, hissedar oldukları şirketlerin borsa değerlerinden hareket ediliyor. 2008 – 09 döneminde tüm varlıklar kaybetti ama zenginlerimizin serveti bu kadar düşmüş olabilir mi?

Yahudi kökenli işadamlarımızın durumları ise genelden daha kötü, neredeyse varlıklar erimiş. Forbes 2006 listesinde yer alan dört sanayicimizin toplam servetleri 3 milyar $’a yakın iken 2007’den itibaren İshak Alaton dışındakiler listelerde artık yer almıyorlar. İshak Bey ise 2009’da 64üncülüğe düşüyor ve varlık da 350 milyon $’a geriliyor.

Bu durum tüm Türk zenginleri için de geçerli ve yalnız halka açık şirketlerin değer kayıplarından kaynaklanmayabilir. Bazen çocuklara hisse devirleri, bazen yatırımların henüz borsaya kote olmamaları kişisel servetleri düşürüyor.

Tabii arada varlıklarını artıranlar veya en azından üst düzeyde tutanlar arasında 1 numarada Hüsnü Özyeğin’i ve onu takiben Mehmet EminKaramehmet’i analım. Ne yazık ki sınıf arkadaşlarının bazılarında, ben dahil,  ayni inanılmaz iş yapma becerisini göremiyoruz. Demek başarıların tümü okuldan kaynaklanmıyor!

Zengin Türkler listesinde artık Yahudi adlarının olmaması acaba daha önemli bir eğilimin habercisi mi? Gerçekten Türk Yahudileri zenginlik açısından ‘çaptan mı düştüler?’

Son iki yılda çevremde konuşulanlara, olanlara ve gözlemlerime bakarsak Türk Yahudileri ‘değişimi yakalayamadılar’ diyebiliriz.

Neydi Türkiye’de iş yapan Musevi vatandaşların para kazanma özellikleri?

Küresel gelişmelere duyarlılık – Gerek dil bilgisinden, gerekse dışarısı ile yakın temaslardan ötürü bazı yeni fikirlerin yurda getirilmesinde öncülük ettiler. Fakat bu avantaj artık kalktı. Rekabet müthiş arttı.

Risk değerlendirme yeteneği – Yahudi işadamı kredi verme bakımından kimin sağlam kimin çürük olduğunu genelde bilir ve yaş tahtaya basmamaya gayret ederdi. Belki bunda yüzyıllardır başına gelenlerin öğretisi de vardır. Fakat o zamanlar zenginlik yastık altındaydı, şimdilerde ise çoğu bilançolarda. Artık herkes okumayı öğrendi.

Grup içinde hareket – Yahudiler toplu bulundukları sektörlerde bilgi ve itibar bakımından ayrıcalıklı idiler; tekstil, züccaciye, bir kısım elektronik. Paran olmasa da iş yapabilirdin. Güvenirler, vade açarlar, kolaylık sağlarlardı. Bu alanların çoğu daraldı veya format değiştirdi. Takip edemediler.

Kamuyla iş yapmamak – Çekingenlik olsun, fazla açılmamak olsun, siyasete bulaşmamak olsun, Yahudi işadamı devletle iş yapmaktan pek hoşlanmaz. Hâlbuki son 20 yıldaki büyük servetlerin birçoğu kamulaştırma operasyonlarından sağlandı.

Yahudi karşıtlığı kaygısı – Gizli antisemitizm Türkiye’de hiç sıfırlanmadı. Bazen yükseldi, bazen bastırıldı. Yahudi işadamı da kendini ne kadar Türkiye’ye ait hissederse hissetsin, devletin veya piyasanın onu öyle varsaymayacağı yargısından hareketle (bunu açık bir şekilde körükleyen basın da cabası) dikkatli davranmaya mecbur kaldı. İşini ayni hızla büyütemedi, rekabete yer bıraktı.   

Sonuçta bırakın Türk Yahudilerinin en zenginler arasında olmalarını, normal işlerinde dahi mesafe kaybettiler. 1980 ve 90’larda firmalarını kuranların da çoğu değişime ayak uyduramadılar ve 50’li, 60’lı yaşlardakilerin dramatik yaşam öykülerine tanık oluyoruz.

Zorlu bir dönem geçiyor. Belki de gençler eğitimleri ve girişimci karakterleriyle geleceği daha iyi tasarlamayı becereceklerdir.