Akıcı ve anlaşılabilir konuşma başarısı

Nur ŞAUL BARAKAS Köşe Yazısı
18 Kasım 2009 Çarşamba

Yaşamımız süresince katıldığımız birçok konuşma olmuştur. Bazıları sıkıcı bazıları ise vaktin nasıl geçtiğini anlayamayacağımız kadar keyifli olur. Keyifli geçen konuşmalar dinleyiciyi konunun içine alır ve aktif hale getirir. Oluşturulan panele veya konuşmaya katılımı sağlar, sonuçta yeni fikirler ortaya atılır ve farklı konuşma konuları doğar.

Daha sıkıcı geçenler ise izleyicide bir an evvel bitsin hissi uyandırır ve konuşma bitiminde izleyiciler bulundukları yerden dışarı çıkarlar.

Topluluk karşısında konuşan bir konuşmacının sözleri akıcı ve kolay anlaşılabilir olmalı. Konuşmacı hiç kimseyi “zor” bir dinleyici olarak görmemeli ve gelişigüzel de konuşmamalıdır. İzleyicilerin gereksinimlerini göz önünde bulundurarak konuşmasını hazırlayan kişinin başarıyı elde etmesi çok daha kolay oluyor. Topluluk karşısında konuşan bir konuşmacının izleyicilerle göz temasını sürdürmesi ve beden dili ile karşılıklı iletişimde bulunması konuşmasının etkinliğini arttırıyor.

Anlatım dili ve içeriği açısından izleyicilerin ilgisini çekmeyen konuşmalar amacına ulaşamıyor. Böyle durumlarda izleyiciler söylenenleri algılamıyor, sıkılıyor ve konuşmacıyı dinliyor gibi davranıyor. Konuşmacının özellikle izleyenlerin anlayabileceği sadelikte olması büyük bir önem taşıyor. Bu nedenle konuşmacının elindeki kâğıda önceden yazı dili ile yazmış olduğu cümleleri okuyarak konuşuyor izlenimi vermeye çalışması başarılı olamıyor. Bunun yerine konuşmacının kendi cümleleri ile duygu ve düşüncelerini doğal olarak anlatması daha iyi sonuçlar veriyor.

Topluluk karşısında konuşmak önceden hazırlanmış yazılı metinleri izleyicilere okumak ya da anlatmak olmadığı gibi güzel konuşma tanımıyla sınırlı kalmıyor. Topluluk karşısında konuşma bir konunun izleyicilerin önünde ele alınması ve yaratıcı düşüncelerin geliştirilmesi yöntemi olarak kabul ediliyor.

Çevremizde çeşitli mesleklerde çok konuşan ve izleyicilerin ilgisini dağıtan konuşmacılar mevcut. Öte yandan önemli bir şey söylüyormuş izlenimini bırakmak amacıyla konuşmasını uzatan ancak önemsenmeyecek bir şey söyleyen kimselerde var. Uzun söz zaman ve ilgi kaybına neden oluyor. Basmakalıp sözlerle dolu yazılı metinleri okuyan, izleyicileri yok sayan konuşmacılara rastlamak mümkün.

Konuşmanın niteliği ve içeriği iletişim kurmada etkin rol oynuyor. İletişimin ve katılımcı yönetimin desteklediği bir çalışma ortamı kuruluşların gelişmesinde etkili bir rol oynuyor. Alışılagelen bürokrasiyi ve kalıplaşmış iş yapma yöntemlerini aşarak bireylerin kafalarında kıyıya köşeye itilmiş yenilikçi düşünceleri değerlendirmek gerekiyor. Bu yüzden iş yerinde yapılacak konuşmalarda İnsan Kaynakları biriminin konuşma ve iletişim yeteneklerinin geliştirilmesi ve yenilikçi düşüncelerle destek verilmesi zorunludur.

Az ve öz konuşan insanlar toplumda saygın konuma erişirler.   

Pazar günü son derece keyifli bir Limmudgünü daha yaşandı. Yapılan her konuşma, öğretilen her konu konuşmacı, dinleyici ve katılımcıları bir bütün haline getirdi.

Katılarak öğrenmek kimliğimizi en geniş anlamda geliştirme fırsatı verir.

Dinleyerek, paylaşarak ve anlatarak öğrenmek üzere…