Bir insan... Bir proje...

24-27 Eylül 2009’da İstanbul Expo Center’da düzenlenen “Destination Wedding & Honeymoon Turkey 2009” fuarını organize eden Sothis Fuarcılığın sahibi Lüset Kohen Fins ile samimi ve buruk bir söyleşi…

Miryam ŞULAM Ekonomi
4 Kasım 2009 Çarşamba

Ben sizi aslında yayıncılık dünyasından ve çıkardığınız dergilerden tanıyorum. Konumuza geçmeden önce bize bugüne kadar yaptığınız çalışmaları hatırlatır mısınız?

1997 yılında City Plus İstanbul’u kurduktan sonra bugüne kadar İstanbul’a gelen yabancılar için İngilizce olarak bu dergiyi yayınlamaya başladım. 2005 yılında, işimi geliştirmek ve dünyaya açılmak için NCY Food & Mood Dergisi’ni New York’ta kurup, City Plus’taki aynı çalışmayı New York’a gelen yabancılar için gerçekleştirdim. New York’un en iyi restoranları, şarap ve global mutfak kültürü, gece klüpleri ve renkli simalarının işlendiği bu dergi Soho House, The Gansevoort, The Mark, Bryant Park Hotel ve The Mercer gibi en popüler New York otellerinin odasında ve Barnes & Noble ile Borders gibi dev kitabevi zincirlerinde iade almaksızın satışa sunuldu. Daha sonra İstanbul ‘’Beyond your Expactations’’ Dergisi’ni yurtdışında ve özellikle Amerika, Kanada, Fransa, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerde alım gücü yüksek kitleler tarafından İstanbul’un tanınması için yayınlamaya başladım. Bu dergiler halen Türkiye genelinde D&R ve Remzi Kitabevlerinde,  İstanbul’daki bazı iyi otellerde ve yurtdışında İstanbul’un tanıtımı için kaynak rehber olarak kullanılıyor.

Destination Wedding & Honeymoon Turkey’09 Fuarı İstanbul’da ilk defa gerçekleşti. Bu yeni oluşum nasıl ortaya çıktı?

New York gibi kozmopolit ve çok uluslu bir şehirde edindiğim tecrübeler ve farklı çevrelere girmemden dolayı İstanbul ‘‘Beyond Your Expactations’’ Dergisi’ni Amerika’da dağıtabilmem için 2007 yılında THY ulaşım sponsorumuz olmuştu. Türkiye’nin uluslararası turizm pazarında daha fazla pay alması ve özellikle İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi ve Türkiye’nin son 10 yılda Turizm sektöründe dünya çapında bir sıçrama yapması bana büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu noktalardan yola çıkarak, 24-27 Eylül 2009 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi (Expo Center) 9. Hol’de ‘Destination Wedding & Honeymoon Turkey’ Fuarı’nı gerçekleştirdik.

Bu fuarın içeriği ve hedef kitlesi kimlerdi?

Dokuz aydır üzerinde yoğun bir emek vererek gerçekleştirdiğimiz fuarın amacı kaliteli bir ‘’Türkiye’de davet ve balayı’’ tanıtımıydı. Hedefimiz, şimdiye kadar Yunanistan, İspanya ve Dubai’nin paylaştığı uluslararası davet pazarını bir nebze Türkiye’ye çekmekti. Katılımcıları arasında Happy Leyla, Alcocholoco Bar Catering, Sait Halim Paşa Yalısı, S&S Music Maker by Salih Saka, Mix Music, Barbaros Bay Kempinski ve Carlo Bernardini gibi davet ve balayı sektörünün yıldız firmaları vardı. Fuarın isminden dolayı ilk başlarda gelinlik ve çeyiz fuarı olarak algılandığını tespit ettikten sonra, bu kapalı devre ve sadece belli bir hedef kitlesi olan fuara daha çok yabancı ziyaretçilerin gelmesini hedefledik. Ve bunun için de bir iş bölümü yapılmasına karar verdik. Uluslararası birkaç seyahat acentesi kanalıyla, yabancıların İstanbul’a getirilmesini delege ettikten sonra bizler de fuarın katılımcı firma kalitesinin üst düzey olmasına odaklandık. Sanıyorum, en büyük hatayı da farkına varmadan bu aşamada yaptık.

 Bu tür büyük organizasyonlarda zaten iş bölümü şart değil midir? Siz bunu neden hata olarak adlandırıyorsunuz?

Aslında biz de aynen öyle düşündük ve tüm güvenoyumuzla işi turizm uzmanlarına devrettik. Ancak, aynı dönemde Moskova ve Monako’da önemli iki turizm fuarının olması, fuarın bayram tatiline denk gelmesi ve dolayısıyla bazı yabancıların İstanbul’a getirilme işlemlerinin yetişmediğine son aşamada biz ve tüm katılımcı firmalar üzüntüyle şahit olduk.

Bu aksaklıklara rağmen, ilk kez gerçekleştirilen bu fuarı kimler ziyaret etti?

Her ne kadar beklentimizden az da olsa, yurtdışından önemli bazı kişiler benim özel davetlim olarak İstanbul’a bu fuarı ziyaret etmek için geldiler. Bunlardan bazıları, Conde Nast Traveler dergi grubuna bağlı olan Modern Bride USA dergisinin seyahat editörlerinden Elaine Stewart,  İsrail’in önde gelen life style dergilerinden L’aisha’nın editörlerinden Gili Ganekbaum’dı. Türkiye’de evlilik ve balayı temalı makaleler yazmak üzere gelen bu iki büyük yayın organı sayesinde ülkemizin adının yurtdışına taşınması, az da olsa bir katma değer olarak görülmelidir. Ayrıca, New York’taki Abigail Michaels Concierge’in CEO’su Abigail Newman, American Event Planner Society üyesi Bennur Yeğenoğlu, Floransa Mumbai ve Singapur’dan Türkiye ile iş yapmayı düşünen üç yabancı da fuarımızı gezerken standların ihtişamı karşısında hayranlıklarını belirttiler.

Aslında, İstanbul’a bu fuar için hedeflenen yabancı kitlenin tümü getirilebilmiş olsaydı, Türkiye’nin uluslararası davet ve balayı pazarında daha iyi bir yer edinmesinin ilk yapı taşlarını oluşturmaya başlamış olacaktık. Ayrıca üstüne basarak şunu belirtmek istiyorum ki, bu çizgide yüksek gelir profiline hitap eden katılımcı firmaların hazır bulunduğu bu fuarın esas hedef kitlesi halktan binlerce kişi değil, nokta vuruşu yapılabilcek 42 yabancı firmaydı ve bu tamamen bir networking fuarıydı. Belki de Türkiye için zamanından önce yapılmış bir projeydi çünkü insanlar maalesef hâlâ göz banyosu yapan kalabalıkların peşinde.

Anladığım kadarıyla, siz bu fuara maddi ve manevi tüm imkânlarınızı seferber ederek baş koymuşsunuz. O yüzden, cesaretinizden dolayı sizi kutlamak istiyorum. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

 

THY ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye’ye çekmek istedikleri ve en çok ihtiyaç duydukları yabancı turist profilinin ‘Kutlama Turizmi’ müşterisi olduğunu her fırsatta röportajlarında belirtmelerine rağmen, bizler gibi vizyon sahibi ve girişimci bir ruhla çalışan, tam istedikleri kriterlerde projeler geliştirip yine kendi imkanlarıyla bu projeleri hayata geçiren kişi ve kuruluşlara minimum da bile olsa destek verememeleri ülkemiz için büyük bir kayıptır.