Judeo-Espanyol çocukların sesinde hayat buluyor

10 Ekim 2004 tarihinde Dostluk Yurdu Derneği’nin yeni lokal açılışındaki gösterisiyle sanat hayatına adım atan İzzet Bana ve Estreyikas d’Estambol Çocuk Korosu her geçen gün çalışmalarına ivme katarak devam ediyor. Grubun fikir babası ve kurucusu İzzet Bana ve aranjör İzi Eli  daha yeni yapılandırmaya başladıkları erkekler korosu ve çalışmaları hakkında  ŞALOM’a bilgi verdiler

Sibel KONFİNO Toplum
7 Ekim 2009 Çarşamba

Çocuklara, yitirilen Ladino kültürünü müzikal bir uygulamayla vermek ve onları bu topluluk aracılığı ile bir araya getirerek kaynaşmalarını sağlamak amacıyla kurulan İzzet Bana ve Estreyikas d’Estambol Çocuk Korosu gerek yurtiçinde, gerekse yurt dışında gerçekleştirilen konserlerde olumlu tepki ve ödüller aldı. Çalışmalarda, eğlence ve disiplini bir arada götüren gruba “Yaşar Paker Müziğe Destek Fonu” ana sponsor oldu.

İspanyol TV, CNN Türk ve BBC Radyosunun yakından izlediği grup, her sene İsrail’in  Kudüs kentinde yapılan “Yeni Judeo Espanyol” müzik yarışmasına da katıldı. Daha önce “Festiladino” organizasyonuna gönderilen demo ve son cd’den birkaç parça örneği ile koro büyük beğeni topladı. Bunun sonucunda finale kalan tek çocuk şarkısının “Estreyikas d’Estambol” grubu tarafından seslendirilmesi istendi. “Festiladino” 35 kişilik korodan 20 kişiyi bu yarışmaya kabul etti. Ayrıca o gecenin onur konuğu olarak da artistik bölümde Selihot potpurisi de grup tarafından seslendirildi. İki kere Festiladino’ya katılan grup bir ikincilik, bir de üçüncülük ödülüyle yurda döndü.

Koro, 22 Eylül 2005 günü “Kudüs Senfoni Orkestrası” eşliğinde, yeni şarkı yarışmasında, besteciye üçüncülük ödülünü de kazandırdı.

Küçük Erkekler Korosu’nun oluşturulma aşamasını paylaşır mısınız?

İzzet Bana: Yaz başında UÖML’de bir sunum gerçekleştirdik. 30 aile katıldı. Onlara Estreyikas d’Estambol’un geçmişini, bundan sonra gerçekleştirmek istediklerimi anlattım. Dünyadaki benzer çocuk korolarından örnekler verdim. Bizim de aynı ciddiyetle bu işe baş koyduğumuzu belirttim. Cordova ve İsrail’de vermiş olduğumuz konserlerden, kazandığımız ödüllerden ve Festiladino’dan bahsettim. Katılımcılar sunumdan aldıkları haz ve memnuniyetle yaz boyunca çocuklarını çalışmalara getirdiler. Çocuklar da hiç aksatmadan müthiş bir istekle provalara katıldılar.

Yaş sınırlaması var mı?

İkinci sınıfa başlayan yani yedi - on yaş arası çocuklara yönelik bir koro oluşturmayı amaçladık. Belli bir çalışma disiplini edinmiş çocuklar olması için, en azından bir sene ilkokul yaşamını tatmış olmaları gerektiğini düşündük.

Çocukları seçerken herhangi farklı bir uygulama yapıyor musunuz?

Öncelikle seçme yapmıyoruz. Şu anda Mevlana gibi koromuza katılmayı arzu eden her çocuğa “Kim olursan ol gel” diyoruz. Ardından İzi Eli devreye giriyor. Sesi uygun olanları ön sıraya, kulağı henüz yeterince gelişmemiş ama gelecek vaat edenleri arka sıraya alıyoruz.

Ailelerin büyük bir bölümü çocuklarının sosyalleşmesi, kendine güveni artması için koroya yolluyor. Biz de çocukların çalışmalara isteyerek, gönül rızası ile gelmelerini arzu ediyoruz. Çünkü bu iş zorla olmaz. Birkaç haftadan sonra kendilerine, devam etmek isteyip istemediklerini soruyoruz. Zaten mutlu olan, şarkı söylemeyi seven kalıyor. Diğerleri kendiliğinden ayrılıyor.

“Küçük Kızlar Korosu” da oluşturuldu mu?

30 kişilik bir kız grubu hazır bekliyor. Ancak henüz onlarla çalışmaya başlayamadık. Hatta tanıtımını bile yapamadık. Herhalde kış başında başlarız. Böylece 60 kişilik bir grup oluşacak. Proje bazında çalışmalarımız hazır.

Proje kapsamında neler hedefliyorsunuz?

Sıcağı sıcağına ikinci bir cd çıkartmayı hedefliyoruz. Çocuklar heyecanlıyken, motivasyon yüksek iken projeleri hayata geçirmeliyiz. O zaman daha başarılı sonuçlar alınabiliyor. Ağustos ayı içinde   Or-Ahayim Hastanesi’nde terapi saatinde hastalara bir dinleti sunduk. Ayrıca yine aynı ay Büyükada Kültür Merkezi’nde bir konser düzenledik. Hepsi çok başarılı geçti. Elbette daha birçok konserimiz olacak.

İzi Eli sizin gruptaki çalışmalarınıza değinelim biraz da…

14 yaşımdan beri müzikle haşır neşirim.Uzun senelerdir de hayatımı bundan kazanmaktayım. Gitar hocalığının ve aranjörlüğün yanı sıra Pera Sanat Okulu’nda öğretmenlik yapmaktayım. Ayrıca 17 sene boyunca şarkı söyledim. Bu sayede sesleri algılamada ve kategorize etmede epey bir ilerleme kaydettim. Beş  sene önce İzzet Bana ile Estreyikas d’Estambol korosunun kuruluşunda beraber çalışmaya başladık. Koroya gitarımla eşlik etmekteyim.

Cemaatimizde çok değerli ve kaliteli sesler olduğuna ve bunların ortaya çıkması gerektiğine inanıyorum. Bu koro ile bunun tohumlarını atıyoruz. İleride kendini müziğe ve sanata adayacak çocuklar olacaktır. Bunda bir katkım olursa büyük bir mutluluk ve gurur duyacağım.

Gençler kaliteli müzikle ilgilensinler. Herkes sanatçı olamaz ancak insanların seçtikleri müzikten bir mesaj alarak hayata bakış açılarını değiştirmeleri mümkün.