Hasköy Maalem Sinagogu gabayı Moris Behar: “Gabayın birincil görevi cemaati bir arada tutmaktır...”

Uzunca bir aradan sonra sinagoglarımızın idari müdürleri olan gabaylarımızı tanıtmaya devam ediyoruz. Bu haftaki durağımız Hasköy Maalem Sinagogu. İbadethanenin Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda gabayı olan Moris Behar ile iş yerinde görüştüm. Sohbetimize kardeşi Aron Behar, Niso Papu ve Albert Eskenazi de eşlik ettiler

Sibel KONFİNO Toplum
4 Mart 2009 Çarşamba

 Hasköy’deki Sinagogların içinde Maalem Sinagogu tasarımı, mimari ayrıntıları ve süslemeleriyle ayrıcalıklı bir yere sahip. Sinagog, bir zamanlar yörenin 30 bine yaklaşan nüfuslu Yahudi yaşamının bir mirası. Maalem sözcüğünün anlamını veya kökenini açıklayan herhangi bir belgeye rastlanmamış ama bu sözcüğün mahallelerine sahip çıkan Yahudilerin gururla kullandıkları ‘Mahallem’ kelimesinin kısaltması olduğuna dair bir iddia var. Kubbenin göbeğinde altın varaklı güneş motifi, sekiz dilime bölünmüş hayal ürünü manzara resimleri yer alıyor. ‘Teva’, Ahrida Sinagogu’ndaki gibi bir gemi pruvasını andırıyor ve Nuh’un Gemisi’ni simgelediği söyleniyor. Ehal güneye bakacak şekilde yerleştirilmiş. 4-5 ay önce çatlayan sütunların onarılmasıyla bu hafta tekrar ibadete açılacak olan sinagog eski Hasköylüleri anılarını tazelemeye davet ediyor.

Öncelikle sizi tanıyalım...

Hasköy’de doğdum. 1962 senesine kadar orada yaşadım. Bugün İhtiyarlar Yurdu’nun bulunduğu yerdeki Alliance okuluna gittim. Daha sonra Kurtuluş’a taşındık. Bizim gibi birçok aile aynı dönemlerde çeşitli sebeplerle Hasköy semtinden ayrılınca, sinagoglar da işlevlerini yitirdiler ve çalışamaz duruma geldiler. Ancak; virane yani bakımsızlıktan yıkılacak durumda olmasına rağmen bayramlarda Maalem Sinagogu açılır, dua gerçekleştirildi.

Gabaylığa nasıl başladınız? Bu görevi üstlenen kişinin ne gibi özellikleri olmalıdır?

1991 senesinde Mimar Jak Rodikli’nin gerçekleştirdiği 7-8 aylık bir restorasyon sonrasında 30 senedir el değmemiş ve boş olan sinagogumuzu, hep birlikte çalışarak bugünkü haline getirdik; aynı dönemde gabaylık görevini de üstlendim.

Gabayın birincil görevi yahidleri ve cemaati bir arada tutmaktır. Tenkitlere karşı hoşgörülü, takdirlere karşı da alçakgönüllü olmalıdır. Kimseyi kırmamalı, hoş tutmaya özen göstermelidir. Elbette bu görevi yalnız başıma sürdürmüyorum. Arkadaşlarımla bir ekibiz. Her iş ile birebir ilgileniriz.  Teva gabayımız Yako Yeruşalmi  ve Yönetim Kurulu üyelerimiz Aron Behar, Niso Papu, Albert Eskinazi, Eli Mizrahi  ile sinagogumuzu ibadete açık tutmaya gayret ediyor, kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz.

Hangi günler duaya açıksınız? Yeterli yahid sayınız var mı?

Şabat ve bayram günleri açığız. İstanbul’un her semtinden gelen kalabalık denebilecek bir yahid topluluğumuz var.

30 senelik bir aradan sonra böyle bir yahid sayısını nasıl elde edebildiniz?

Hasköy’ün suyunu bir kere içen, tadına bir kere varan bir daha vazgeçemiyor. Büyükbabam Ribi Avraam Eskenazi sinagogumuzun hahamıydı. Tabii ki onun öğretileri sayesinde idareciliği de öğrendik. Tüm bunları iyi niyet ve güler yüzle uygulayınca insanlar kendilerini evlerinde gibi hissediyorlar ve gelmeye devam ediyorlar. Sağ olsunlar bizleri yalnız bırakmazlar ve destek olurlar. Bunun yanı sıra Hahamımız Yuda Yanni, Hazan Marko Palaçi, Sanmaz Jak Acu ve genç arkadaşımız yardımcı mezammer  Rudi Vaeno da sinagogumuzun ayakta kalabilmesi için bize yardımcı oluyorlar.

Çok fazla olmasa da gençler de geliyor. Görevi ve idareyi bırakabileceğimiz, teslim edebileceğimiz bir neslin yetişmesi tabii ki en büyük arzumuz.

Farklı kutlamalar için de Hasköy Maalem Sinagogu bir seçenek midir?

Elbette. Bugüne kadar birçok bar-mitzva, bat-mitzva, düğün gerçekleştirdik. Arzu eden herkese kapılarımız sonuna kadar açık. Olmamasını temenni ediyoruz ancak anma dualarını burada gerçekleştirenler de oluyor. Seuda salonumuz her türlü ihtiyacı karşılayabilecek kapasitededir.

Unutamadığınız sizi gururlandıran bir olay yaşadınız mı?

Fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’ın hazırladığı “Türkiye Sinagogları” kitabının tanıtımı ve sergisinde Cemaat Başkanımız Silvyo Ovadya’dan, Robert Abudara’dan ve sergiyi gezen birçok insandan aldığımız övgü dolu sözler bizleri çok gururlandırdı. İzzet Bey’in sinagogumuzun resimlerini çekerken yaratılan rahat ortamdan ve sağlanılan kolaylıklardan duyduğu memnuniyeti dile getirmesi de ayrıca bizi çok mutlu etti. 

Ayrıca önümüzdeki günlerde Bilgi Üniversitesi’nden bir grup öğrenci sinagogumuzu ziyaret edecek ve bazı çekimler yapacaklar. “Yahudi Kültürü Avrupa Günü”nde üç otobüs ile 100 kişi ibadethanemizi gezdi. Bizler de kendilerine tanıtım cdleri hazırladık. Maalem Sinagogu’nun bu şekilde tüm topluma tanıtılıyor olması da ayrıca bizi çok gururlandırmakta.

Bir mesaj vermeniz gerekse ne söylemek istersiniz?

Arkadaşlarımla en büyük arzumuz yahid sayımızı arttırmak ve gençleri sinagogumuzda görmek. Bu nedenle tüm cemaatimizi buraya davet ediyoruz.