Baltimore kurşunu

Belki de bundan birkaç gün önceye kadar ülkemizde çoğu kişinin bilmediği ve tanımadığı bir kişiydi o. Olimpiyatların başladığı ilk günden bitene kadar Usain Bolt ile beraber adı efsane literatürüne geçecek bir kişiydi o.

Spor
27 Ağustos 2008 Çarşamba

Selim ÇİPRUT

 

Her gün gazete manşetlerinde, 2. altın madalyayı aldı, 3.altın madalyayı aldı denilerek, efsanevi Mark Spitz ile eşdeğer tutulmaktan gurur duyan kişiydi o. Ülkemizde onun ismini artık herkes ezbere biliyordu, onun adı Michael Phelps idi

Michael Fred Phelps 30 Haziran 1985 yılında Baltimore’da dünyaya geldi. 2003 yılında Towson Lisesi’nden mezun oldu. Babası Fred Phelps polis,annesi Debbie Davisson Phelps ise ana okulunda müdürdü. Anne babası 1994 yılında boşandı. İki  kız kardeşi var; Whitney ve Hilary. Kız kardeşleri ona MP lakabını takmıştı. Onlarda Michael gibi yüzücüydü. Hatta ablası Whitney 96 Olimpiyatları’nda sakat olduğu için yüzemediğinden  kariyerine son noktayı koymuştu. İlkokula giderken Michael’a dikkat bozukluğu ve hiperaktivite  teşhisi konmuştu. Bu ailesini oldukça üzmüş, hatta bazı yakın çevrelerinin onlara yaklaşımıyla oğulları özürlüymüş bile dendi.

Yüzmeye 7 yaşında başladı. Başlamasının en önemli faktörlerinden biri ablaları diğeri ise üzerinde biriken enerjiyi bir spora kanalize etmekti. Diğer sporlarda son derece yeteneksiz olduğundan, ablaları ona yüzmeyi çoktan sevdirmişti. Gün geçtikçe yüzmeyi daha da sevdi, hatta 10 yaşına geldiğinde ilk rekorunu kırmıştı bile. 15 yaşına geldiğinde 2000 Olimpiyatları için yapılan seçmeleri  kazanmıştı. Kasım 2004’te alkollü araba kullanmaktan tutuklandığında 19 yaşındaydı. Ve 18 ay topluma hizmet cezası aldı. Buna göre alkole karşı derneklerin toplantılarına giderek, çeşitli eğitimlere katıldı. 2004 yılında Michigan Üniversitesi’nde  spor pazarlama ve idareciliğiydi eğitimi aldı.  Mayıs 2008 de Michael’in en büyük arzusu olimpiyatlarından sonra doğduğu kent olan Baltimore’a dönmekti. Arkadaşlarına ve koçu Bob Bowman’a her zaman bu istediğinden bahsediyordu. Hatta arkadaşlarına aynen şöyle diyordu: “En büyük dileğim Olimpiyatlardan sonra Baltimore’a dönüp oradaki çocuklara yüzme öğretmek.” Phelps Olimpiyatlar için yola çıkmadan önce Baltimore’un Fells Point yöresinde kendine bir ev almıştı, en büyük dileği orada yaşamaktı. Olimpiyatlardan sonra ufak ufak borcunu ödeyip evin sahibi olmayı hayal ediyordu. Phelps’in takım arkadaşları ona “Gomer” adını takmışlardı. Amerika’da çok ünlü bir TV showunun karakterlerinden biri olan Gomer ile neredeyse aralarından bire bir benzerlik vardı. 2000 Olimpiyatları’nda gelmiş geçmiş en genç Amerikalı yüzücü olarak kulaç salladı.2000 yılında hiçbir şekilde madalya kazanamadı en iyi derecesi kelebekte beşincilikti. Olimpiyatlardan 5 ay sonra Japonya’daki Dünya Şampiyonası’nda ilk dünya rekorunu kelebekte kırmıştı. O şampiyona onun kariyeri açısından oldukça önemliydi, herhangi bir başarısızlıktan sonra artık havuza geri dönmeme kararını bile almıştı. 2004 Atina Olimpiyatları’nda yavaş yavaş adından bahsettirmeye başlamıştı. 6 altın ve 2 bronz madalya alıp,2 dünya rekoru,3 olimpiyat rekoru ve bir Amerika rekoru kırmıştı. Aslında Spitz’in rekorunu Atina’da kırma şansını ele geçirmişti fakat başaramamıştı. Sponsoru Speedo’dan bu rekorlar için 1 milyon dolar kazandı. Artık önünde bu rekoru tarihe geçecek bir dört sene vardı. Bu dört sene hırsla ve inatla çalıştı. Ve bu çalışması dört sene sonra bizim gazetelerimize bile manşet oldu. Ve efsanevi Spitz’in rekorunu kırmıştı. Bu rekorun kırılması için 36 sene beklememiz gerekti. Phelps her röportajında hala kendisinin kahramanının Spitz olduğunu söylemekten asla vazgeçmez. 4x100 yüzme takımında ki üç arkadaşı da Musevi asıllı yüzücüler olduğunu, ve takıma Kosher Team dendiğini söylemeden geçmek istemedim. Phelps için çok dedikodular üretildi, dopingli dendi, ilaç alıyor dendi. Ama bir gerçeği göz ardı etmemek lazım. O da şu:Phelps’in kulaç boyu vücuduyla orantılı olması gerekirken,7 cm daha uzundur. Bu da ona en yasal dopingi zaten sağlamaktadır. Bu da daha hızlı yüzmesini ve daha az yorulmasını sağlamaktadır. Şu anda 2009 yılı için 30 milyon dolarlık sponsor anlaşmalarını şimdiden imzaladı. Ve hayal ettiği evinde parasını ödedikten sonra sanırım yeni hedefi 2012 olacaktır, ya da yeni Phelps’ler yetiştirmek.

Amerikalı gençlerin ona taktığı isim MUTANT PHELPS. X-Men çizgi romanından fırlamış bir karakterle özdeşleştirilen Phelps, bu dünyada insan bedeninin aslında neler yapabileceğini gözler önüne seren bir metabolizmadır “Rüyalar ne kadar büyük olursa olsun,her zaman hayal edin.Asla imkansız bir şey yoktur,bende bir nevi bu hayal dünyasında yaşıyorum,hatta bazen gerçek yaşama dönmek için kendimi yumrukluyorum…’’ Phelps rüya aleminden gerçek yaşama öyle bir geçiş yaptı ki,hayal etmenin sınırlarının olmadığını bize ispat etti. Nice dünya rekorlarına ‘’GOMER**’’

** Michael Phelps  ın lakabı