Lenny’yi nasıl bilirsiniz?

32 milyona ulaşan albüm satışıyla günümüzün en seçkin ve yaratıcı müzisyenlerinden biri Lenny Kravitz… Muhteşem sahne performansı ve her enstrümanda gösterdiği ustalık ile diğer rock’çulara fark atan sanatçının yaşamı ise sevgi ve sadelik üzerine kurulu…

Tuna SAYLAĞ
31 Temmuz 2008 Perşembe

Her iki rengin mirasçısı olarak ırk engelini, yaptığı çağdaş müzikle de zamanın sınırlarını aşan yarı Yahudi yarı Hıristiyan rock yıldızı Lenny Kravitz, ya da asıl adıyla Leonard Albert Kravitz,15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nin kapanış konserini vermek üzere bu akşam (30 Temmuz) Kuruçeşme Arena'da ilk kez Türk hayranlarıyla buluşuyor

Küçük Lenny’nin müzik aşkı

Lenny Kravitz sonradan şöhret olanlardan değil. O,Ukranya asıllı Yahudi film yapımcısı babası Sy (Seymour) Kravitz ve Bahama kökenli aktrist annesi Roxie Roxer sayesinde zaten şöhretin içinde doğdu. 26 Mayıs 1964 yılında New York’ta dünyaya gelen Lenny’ye Kore Savaşı’nda büyük kahramanlıklar göstererek ölen amcası Leonard Kravitz’in adı verildi. Çocukluk günleri Manhattan ile anneannesinin yaşadığı Bedford-Stuyvesant arasında geçti. Genç Lenny bu renkli dünyanın içinde yolunu bulmakta gecikmedi. Mutfaktaki tencere ve tavalara bateri muamelesi yapan Lenny, beş yaşından itibaren müzisyen olmanın hayallerini kurmaya başladı. Küçük yaşta R&B, caz ve klasik müzik ile tanışan Kravitz, aynı dönemlerde bas gitar, gitar, piyano ve davul çalmasını öğrendi. Yedi yaşında Jackson Beşlisi’nin fanatik bir hayranıydı artık. Ailesi sayesinde tüm müzikal gösterilere giden, Apollo Tiyatrosu’nda James Brown’u, Bootsy Collins’i seyrederek büyüyen biri için müzikten başka bir hedef de düşünülemezdi  zaten. Kravitz’in müzikle bu kadar içiçe olmasının bir başka nedeni de ciddi bir caz destekleyicisi olan babasının, önemli caz sanatçıları Duke Ellington, Sarah Vaughan, Ella Fitzgerald ve Miles Davis ile olan arkadaşlıklarına da bağlanabilir. Hatta Duke Ellington, beşinci yaş gününde küçük Lenny’nin şerefine “Happy Birthday”i çalmıştı. Ama bütün bunların yanısıra müzik konusunda en ciddi desteği hayatında her zaman büyük rol oynayan New York Tiyatrosu sanatçısı annesinden gördü.

New York’tan ayrılış

1974 senesinde ailesiyle birlikte Los Angeles’a taşınan sanatçı burada California Çocuk Korosu ve Metropolitan Operası’na üç yıl boyunca sesiyle katkıda bulundu., aynı sırada Led Zeppelin, Pink Floyd, Jimi Hendrix ve David Bowie’yi dinleyerek rock müziğiyle tanıştı. Derslerine pek önem vermeyen, vaktinin çoğunu okul yerine arkadaşlarıyla geçiren Lenny  15 yaşında müzikal kariyerini gerçekleştirmek üzere evden ayrıldı ve ‘Romeo Blue’ ismini kullanarak sokaklarda ilk performanslarını gerçekleştirmeye başladı. O günlerde sıkı bir Prince hayranı olan Kravitz, 1982’de Beverly Hills Lisesi’nden mezun oldu. Bu arada babasını üniversite yerine albümü için para vermeye  ikna ederek ilk kaydını hayata geçirdi. Kayıt sonrasında birçok plak şirketinden teklifler alan sanatçı, ne var ki, tekliflerin hepsine kendisini yetersiz bulduğu gerekçesiyle reddetti.

İlk sarsıntı ve evlilik

Lenny, anne ve babasının1985 yılında boşanmasıyla hayatının ilk derin hayalkırıklığını yaşadı. Babasıyla arası açıldı. Kendini müziğe vererek avutan sanatçı, aynı yıl bir televizyon yıldızı (Cosby Show) olan Lisa Bonet ile tanıştı. Arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüşen çift 1987’de Los Angeles’te evlendi. Bir yıl sonra kızları Zoe İsabella dünyaya geldi.

Albümler ve dört Grammy ödülü

Aynı senelerde prodüktör Henry Hinch ile stüdyoya giren, kendi imkanları ve babasının parasal katkısıyla kayıtlar yapmaya başlayan Lenny Kravitz, 1989 senesinde Virgin Records ile anlaşmaya vararak  rock ve funk müziği karışımı ilk albümü “Let Love Rule”u çıkardı. Söz ve bestelerinde eşi ve kızıyla olan ilişkisinden etkilenen sanatçının bu ilk albümü Avrupa’da daha çok ilgi gördü.

1990 senesinde Madonna için “Justify My Love” adlı parçayı yazan Lenny Kravitz, aynı dönemde ismi Madonna ile ilişkisi olduğu dedikodularıyla magazin dünyasında yer almaya başladı. Kendisi sürekli bu ilişkiyi inkar etse de söylentiler evliliğini sarstı.  Ertesi sene ise Fransız müzisyen Vanessa Paradis’in kendi ismiyle anılan albümünün prodüksiyonunda görev yapan Kravitz, albümdeki neredeyse tüm enstrümanları da çaldı. Aynı sene “Mama Said” adlı ikinci stüdyo albümünü piyasaya süren sanatçı, albümdeki iki parçaya Guns N’ Roses’ın gitaristi Slash’i konuk etti. Bu albümdeki parçaların çoğunu ayrı olduğu eşi Lisa Bonet’ye adayan Kravitz, aynı zamanda bu ayrılık yüzünden çektiği acıyı dile getiriyordu. Çift 1993 yılında boşandı. Aynı sene üçüncü albümü  “Are You Gonna Go My Way”i çıkardı, özellikle albüme adını verdiği parçasıyla müzik dünyasında büyük yankı yarattı.

Dördüncü albüm olan "Circus"a çalışırken annesinin göğüs kanseri olduğunu öğrendi. Lenny, daha önceki ayrılığında olduğu gibi, bu hastalıktan ve devamında gelen kayıptan da çok etkilendi. Bunu da albümüne yansıttı. Şarkıları artık aşktan çok yaşam ve hüzün üzerineydi. Yaşadıklarını şarkılarıyla simgeleştiren ve çalışmalarında duygularını daima ön plana çıkaran Lenny Kravitz, bir süre sonra beşinci albümü olan "5"i çıkardı. 1999 yılında bu albümün çıkış parçası olan "Fly Away" ona, hayatında ilk kez bir Grammy ödülü kazandırdı ve "En İyi Erkek Rock Performans" dalında ödüle layık görüldü. Bunun dışında "American Woman" ile de aynı dalda Grammy ödülü kazandı. Ayrıca "American Woman", Austin Powers'ın film müziği olarak da kullanıldı.

Bir yıl sonra eski şarkılarının bir derlemesi olan "Greatest Hits" adlı albümü sanatçıya, “en iyi Rock erkek vokal performansı” dalında üçüncü kez Grammy ödülünü kazandırdı.

2001 yılında ise "Lenny" adlı altıncı  albümünü çıkardı.  Yapımcılığını ve şarkı yazarlığını tek başına üstlendiği Lenny’de enstrümanların çoğunu yine kendisi çaldı.

Albümden çıkan single “Dig In”, 2002’de Kravitz’e bir kez daha “en iyi Rock erkek vokal performansı” Grammy’si ödülünü getirdi

Lenny Kravitz 7. albümü “Baptism”i Mayıs 2004’de yayınladı. Parçaları akustik gitarıyla besteleyen sanatçının son albümü ise bu akşam seslendereceği ve aşk şarkılarının yoğun olduğu “İt’s time for a love revolution”. 2008 yılının başında geçirdiği ağır bronşit yüzünden bir çok turnesini iptal etmek zorunda kalan ve günlerce hastanede tedavi gören sanatçı, son albümünün adıyla ilgili soruları şöyle yanıtlamış: “Artık aşk ile ilgili radikal olma zamanıdır; dünya çok fazla kötülük barındırıyor, dünyayı yönetenlerin gözünü güç ve aç gözlülük bürümüş. İşte bunlarla savaşmamız, tepki göstermemiz gerek, gücümüzü de sevgiden alacağız.”

Özel hayat

Şarkıcı, söz yazarı, prodüktör ve aranjör kimliğiyle müzik dünyasına damgasını vuran dört Grammy’li Kravitz, başarıları kadar Kylie Minogue, Madonna, Nicole Kidman gibi dünyanın en güzel kadınlarıyla yaşadığı aşklarla da basının sürekli gündeminde oldu Üç yıl kadar önce, uzun bir gecenin sabahında kendini yatağında tanımadığı bir kadınla bulan yakışıklı sanatçı, radikal bir karar vererek, rüyalarının kadınını bulana kadar  bekaret yemini etti.

Sanatçı, her konserinde repertuvarı kadar kıyafetleri ile de ilgi topluyor. Dünyanın en ünlü tasarımcılarının imzasını taşıyan sahne kostümleriyle dikkat çeken müzisyenin her türlü tasarımın hayata geçirildiği “Kravitz Tasarım” adlı bir ajansı da bulunuyor. İç mimariye de yeteneği olan sanatçı, ajansı vasıtasıyla isteyenlere hizmet veriyor.

Müziğin, yaratıcılığın ve artık 20 yaşında olan kızına babalık etmenin tüm yaşamını doldurduğunu belirten Kravitz, son albümü “Love Revolution” turnesi kapsamında ilk kez İstanbullular için söyleyecek. Kaçırmamanızı öneririm.