Diaspora Yahudileri / Polonya Yahudileri - 4 Varşova

Polonya’nın başkenti olan Varşova’da yaşayan Yahudilerin nüfusu, tüm Fransa’da yaşayan Yahudilerin nüfusuna eşitti. New York Yahudi Cemaati’nin toplam nüfusunu sayıca geçen tek kent ise Varşova idi. Yahudiler Varşova’ya ilk kez 14. yüzyılda Kral Kazimierz’in idaresi döneminde yerleşmişlerdi

Sara YANAROCAK Kavram
28 Ocak 2009 Çarşamba

14. yüzyılda, dönemin kralı Kazimierz zamanında Varşova’ya yerleşen Yahudileri, kentin yerel halkı ilk önce reddetti. 1483 yılında Yahudiler Varşova’dan çıkarıldılar. 1527-1768 yılları arasında Yahudiler şehrin dışındaki eteklerde Jurydykas (özel yerleşimler) denen bölgelerde yaşadılar.

Bazı Yahudilerin kısa süreler içinde şehre girmelerine izin veriliyordu. 1572’den sonra parlamentoya girdiler. 1765 yılında 2519 kişi Varşova’da yaşıyordu. Bu tarihten itibaren Varşova’nın içinde yaşamalarına izin verildi. 1792’de 6750 kişilik nüfusa ulaşan Yahudiler artık şehrin burjuva sınıfını oluşturdular. Şehrin en önemli ticarethaneleri, restoranları ve el sanatı atölyeleri onların elindeydi. Ordunun donanımı ve parasal olarak destekleri hep onlar veriyorlardı.

Prusya işgalinde bulunan ülke o dönemde Yahudilere cemaat idaresi ve yönetimi izni vermiyordu ama günlük duaları edebilecekleri mekanlara sahiptiler, ayrıca hayır kuruluşları da vardı. Seçilmiş liderleri de hem vergilerini düzenliyor, hem de gerekli dini faaliyetlerini yapmaları için onları organize ediyordu.

18. yüzyılın sonlarında Varşova’da Hasidizm akımı yayılmaya başladı. Diğer yandan Haskala (Yahudi aydınlanması) o kadar ilerleme göstermedi. Aydınlanma hareketinin (maskilim) takipçilerinin lideri Isaac  Flatan, 1802 yılında Alman Sinagogu adı verilen bir sinagog açtırdı.

1809 yılında şehirde bir Yahudi bölgesi kuruldu. Bu bölgede sadece normal bir Polonyalı giysileri giyen ve çocuklarını devlet okullarına gönderen tüccar, fabrikatör, silah tüccarı ve doktor olan Yahudilerin oturmasına izin veriliyordu.

1826’da kurulmasına izin verilen Bet-Din, Polonya isyanı başladığında 1863’de kapatıldı.

1816’dan 1910 yılına kadar Yahudi nüfusu 337.000’e ulaştı. 1881’de Rus pogromlarından kaçan 150.000 kadar Yahudi daha Varşova’ya göç etmişlerdi. Yahudiler Litvanya, Belarus ve Ukrayna’dan gelmişlerdi. O dönemlerde Yahudiler bankerlik, alkollü likör imalatı ve tuz madenleri işleşmeciliğinde tekel durumdaydılar.

Dini, sosyal ve politik hayat

1880’lerden itibaren Hasidizm Varşova’da yayılmaya başladı. Varşova’nın üçte iki oranındaki bölgelerde Hasidler tarafından 300 sinagog kuruldu. Ama hasidizm karşıtı olan Mitnagdim grubu koyu ortodoks olup, diğerlerinin gözünde makbul değillerdi. İdare onların elindeydi. Cemaaat dört rabi tarafından yönetiliyordu. Yahudi eğitimi ortodoks Yahudilerin elindeydi. Din adamlarının evindeki odalarda kurulan sınıflarda (heder) öğretim devam ediyordu. 1896’da 433 resmi ve onlarca gayriresmi heder faaliyet gösteriyordu.

Bu dönemde genç Yahudiler arasında asimilasyon (özümlenme) felsefesi çok popülerdi. Birçok Yahudi, Hıristiyan dinini benimsiyordu. Doğu Avrupa da görülen en yüksek dinden dönme oranı Varşova Yahudilerinde görülüyordu. 18. Yüzyıldan itibaren Yahudi cemaati Szeroka ve Petersburska sokaklarında bulunan Praga adlı bölgede yaşamaya başladılar. 1836 mimarisini Jozeph Lessel’in yaptığı bir sinagog inşa edildi. Bu sinagog II. Dünya Savaşı’na kadar, Avrupa’da bulunan 6 önemli sinagogdan biriydi. Bu sinagog Holokost Dönemi’nde naziler tarafından depo olarak kullanıldı. Savaştan sonra Polonya’nın merkez Yahudi cemaati binası olarak kullanıldı. 1961 yılında antisemitler tarafından bina tahrip edildi. 1991’den sonra ise bina devlet okulu haline getirildi.

Varşova’nın en büyük ve güzel sinagogu Tlomackie Meydanı’nda bulunan büyük Sinagog’du. Reformist sinagog; zengin ve orta sınıf Yahudilerle, yabancı konuklar tarafından kullanılırdı. Yidiş konuşalan diğer sinagogların aksine burada Polonezce konuşulurdu. Sinagog ünlü mimar Leandro Marconi tarafından tasarlanmıştı. 2400 kişilik geniş bir salonu, toplantı odaları, arşiv dairesi kütüphane ve okul olarak değişik bölümleri içinde barındırıyordu. 1878 yılında hizmete girmişti. 1936 yılında Büyük Sinagogun yanında Büyük Yahudi kütüphanesi inşa edilmişti. Kütüphane Yahudi Cemaati, devlet ve belediyenin parasal katkısıyla kurulmuştu. Mimarı Edward Eber’di.

Varşova’da bulunan diğer tüm sinagoglar küçük ve özel yerlerdi. Evlerin ön veya arka avlularında kurulmuşlardı. Bunlardan birtanesi Praga-Varşova’da bulunan eski bir yıkıntı evde ortaya çıkarıldı. Targowa sokağı 50/52 numara bulunan sinagog, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra depo olarak kullanılmaya başlandı. Sinagogun izindeki duvarlarda Kudüs’teki Ağlama Duvarı’nın, Beth Lehem’de bulunan Rahel’in kabrinin freskleri bulunmaktadır. Ayrıca burçların resimleri de vardır.

1800’lerde Varşova’da Siyonist grupları yapılanmaya başladı. Hovevei Siyon, Menuha Cemiyeti ve Nahala grupları faaliyete başladılar. Hovevei Siyon 1885 yılında modern bir –heder- açtı. Yahudi sosyalistlerin partisi Bund kuruldu. Bund İşçi Yahudiler arasında popülerdi. Yidiş kültürünün gelişmesi için parasal güç sağlandı. Bund Siyonizme ve İbranice dilinin canlandırmasına karşı bir ideoloji güdüyordu.Yahudi basını

Yidiş ve Polonezce dilinde basılan gazeteler 1820’de yayın hayatına girmişti. 1880’lerin sonunda İbrani Basın yayın hayatına katıldı. O dönemde çok ünlü yazarlar şehirde yaşamaya ve gazetecilik yapmaya başladılar. Bu ünlü yazarlar Isaac Bashevis Singer, Shalom Asch, I. L. Peretz, David Frischman ve Nahum Sokolow’du.

1. Dünya Savaşı

1. Dünya Savaşı sırasında binlerce Yahudi göçmen Varşova’ya sığındı. O dönemde de şehirdeki Yahudi nüfus, Polonyalı nüfustan %30 daha kalabalık olmuştu. Çoğu Yahudi, işsizdi.

Varşova’daki en önemli Politik olay Siyonist partiler ve Ortodoks ile Hasidik grupların biraraya gelmesidir. Bütün bu fraksiyonlar birleşerek “Agudat İsrael” adlı oluşumu yaratmışlardı. 1936 yılında herşeye rağmen Bund partisi oyların çoğunu alarak Belediyede Yahudi cemaatini temsile hak kazandıysa da, Nazi işgalinden sonra, Yahudilerin tüm faaliyetlerine son verdirilmiştir.

İki dünya savaşı arasında Yahudi okul sistemi hala mevcuttu ama fakat bütün Yahudiler artık devlet okullarına gidiyorlardı. Bu dönem sırasında en önemli Yahudi yazarlar İsrail topraklarına göç etmişlerdi. Yidiş ve Polonezce dilinde yayın yapan Yahudi basını neredeyse yok olmuştu. 2. Dünya Savaşı’nı başlamasıyla birlikte bine, yakın İbranice basın işçisi artık işsiz kalmıştı.

devam edecek…