E-postamıza gelenler

İsrail’in Hamas’a yönelik Gazze’de askeri bir operasyona giriştiği ilk günden itibaren gazetemize yüzlerce e-posta ulaştı. Kişilerin olumlu veya çoğunluğu olumsuz yöndeki tepkilerini dile getirdikleri e-postaların bazılarını okurlarımızla paylaşıyoruz.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
14 Ocak 2009 Çarşamba

“Nazi katliamını şiddetle kınayan insanlarız. Çünkü dinimiz mazlum olan insanların her zaman yanında. Onlara yardımı emretmiştir. Bunun emarelerini Kudüs’ün fethinde Selahattin Eyyubi ile ve nihayet II. Dünya Savaşı’nda Alman katliamından kaçan Yahudi bilimadamlarına kapısını açan Türkiye Cumhuriyeti’nde görebilirsiniz. Bizim canımızı yakan, üzen biçare bırakan insanoğluna reva görülen eziyet ve korkunç ölümlerdir. Biz yeri geldiğinde tepkimizi ve kınamamızı Haçlı Ordusu’na (Kudüs’ü aldıklarında yaptıkları katliamların emsali yok) yeri geldiğinde Alman Nazizmi’ni ve de yanmış cesetlere bakıp ağlamaklı olduğumuz, bebek çocuk görüntülerini gördüğümüzde insanlığımızdan utandığımız Lübnan ve Gazze savaşlarını İsrail’e yöneltiyoruz. Fırınlarda yanan insanlar ile fosfor bombalarıyla yanan insanlar arasında ne fark var?” T.A.

 “İsrail, topraklarına yıllardan beri yapılan alçak saldırı ve tecavüzlere karşı kendini korumak zorundadır. Hamas’ın attığı füzeler sonucu hayatını kaybeden insanların acısını paylaşıyor ve bu Filistin olayında bütün dünyanın İsrail’in haklılığını görmesini diliyorum.” B.K.

“Web sitenizde çok güzel ve mantıklı yazılar okuyorum. Özellikle son zamanlarda (operasyon başladıktan sonra) Türk halkının çok yanlış bilinçlendirildiğini düşünüyorum. Sitenizde yer alan yazı ve makalelerinizi daha çok kesime ulaştırmanız haklı savunmanızda size büyük katkı sağlayacaktır.” M.S.S.

“Ben sizin aracılığınız ile Yahudilere seslenmek istiyorum. Dünyanın birçok bölgesinde yaşayan Yahudilerin, birçok vahşet ve kargaşanın odağı olan yayılmacı ve katliamcı İsrail Devleti’ne dur demeleri gerek. Aksi halde bu cinayetlere ortak olmuş oluyorlar. İsrail’in vahşetleri devam ettikçe, dünyada Yahudi düşmanlığının önüne geçemezsiniz. İsrail ve Yahudi denince artık benim aklıma vahşet, terör, zulüm geliyor. Bu düşüncelerde yalnız olduğumu da düşünmüyorum.” M.Ö.

“Sayın İvo Molinas selam. Sizi Şalom Gazetesi’ndeki 7 Ocak 2009 tarihli yazınızdan dolayı kutluyorum. Hiçbir dinde sivil, masum, çocuk canına kıyılması emredilmemiştir. Sizin dininiz size, benim dinim elbette banadır ama, gerçek şudur ki hepimiz yüce Yaradan’a inanıyoruz. Ve ne yazık ki kıyameti fazlası ile hak ediyoruz. İzniniz olursa, yazınızı 2000’e yakın üyemin olduğu grubumda ve yöneticisi olduğum diğer siteler ile en az 20.000 kişiye ulaştırmak istiyorum. İnsanların tepkilerinin Türk Musevilerin üzerinde olmasını asla istemiyorum ve yazınız insanların sağduyulu düşünmeleri için iyi olacağı düşüncesindeyim. Yüce Yaradan’a emanet olunuz.” H.A.

“Merhaba. Sizi kimsenin Yahudi veya herhangi başka bir ırk ve dine mensupsunuz diye suçlamaya hakkı yoktur. Bu ülkede hiçbir şekilde ırkçılık yapılmasına sempati duymuyorum. Ama soracağım sizlere, bu haber başlıklarını gördükten sonra, Hanuka’nız nasıl geçti? İsrail’in yaptıklarını gördükten sonra bebek katillerini niye kınamıyorsunuz? Sizin nasıl vicdanınız var? Elbette Hamas da İsrail kadar suçlu ama şu yaptığınız rezillikler sizi haklı çıkartmıyor. Umarım sizin çocuklarınız Filistin’deki çocuklarla aynı kaderi paylaşmaz. Sizi nefretle kınıyorum.” M.T.

“İsrail’i günlerdir Türkiye’de herkes anlamsızca protesto ediyor. Bence bu sayınızda asıl hedefin Hamas olduğunu, oradaki sivillere karşı yapılan bir operasyon olmadığını anlatın. Aşırı dinci Hamas liderleri istedikleri gibi lüks içinde yaşıyor. Lütfen benim naçizane fikrim asıl suçlunun Hamas olduğunu Türkiye’de yaşayan halka anlatın.” C.A.

“Değerli Editör, Türkiye’de gazeteleri okudukça ve tv seyrettikçe öyle bir izlenim alıyorum ki İsrail durup dururken Gazze’yi bombalamaya başladı. Halbuki tek yaptıkları açılan roket saldırısı karşısında cevap vermek oldu. İsrail’in propaganda konusunda bu kadar zayıf kalması gerçekten çok ilginç… Saygılar ve sevgiler.” M.T