Los Paşaros Sefaradis İsviçre’de “ La Fête de Genève”deydi

La Fêtede Genève’e katılan Los Paşaros Sefaradis üyesi Karen Gerşon Şarhon’un seyahat güncesini kendi kaleminden veriyoruz

Toplum
9 Temmuz 2008 Çarşamba

Her yıl 21 Haziran’da düzenlenen Cenevre Bayramı ( La Fête de Genève) bu yıl da Cenevre kentinin trafiğe kapatılan “eski şehir” bölümünde düzenlendi. Geniş bir alana yayılan etkinlikler iki gün boyunca farklı sahnelerde çok farklı müziklerin dinlenebileceği konserler seyircilere zengin ziyafetler sundular.Bu yıl Les Amis de la Musique Juive(Cenevre) ve Moiz Benezra’nın (Lozan) girişimi ve katkıları ile Los Paşaros Sefaradis’in bu festivale katılmaları sağlandı.  20 Haziran  Cuma günü Cenevre’ye varan grup organizatörler tarafından karşılandıktan sonra  konserin yapılacağı alanı görmeye gittik. Oldukça ağaçlıklı ve bol gölgesi olan büyük bir bahçede Les Amis de la Musique Juive Derneği’nin hanımları harıl harıl ertesi gün için hazırlık yapmaktaydılar. Havanın bunaltıcı derecede sıcak olması, konser alanının gölgelik olmasını daha da değerli kılıyordu.

O gece restoranda yemek yerken bir yandan da Türkiye-Hırvatistan maçını yayınlamakta olan televizyonu da önce yan gözle son dakikalarda ise adeta ekrana yapışarak seyrettik. İşin en ilginç yanı ise Türkiye gol attıkça, yan tarafta olan Japon ve Çin lokantalarından havalara fırlayıp “Turkiya, Turkiya” diye tezahürat yapan çekik gözlü vatandaşlardı! Tabii Türkiye maçı kazanınca Cenevre sokaklarında izdiham başladı. Sokaklara dökülen Türkler bayraklarla ve sevinç çığlıklarıyla geç saatlere kadar gösteriler yaptılar.

21 Haziran günü boğucu bir sıcak altında Cenevre’de Müzik Festivali başladı. Bizler erkenden arabaların hala mekana girebildiği saatte enstrümanlarımızı da taşıyarak konser alanına gittik. Saat 13:00’den itibaren başlayan faaliyet dizisi içerisinde bol bol farklı Aşkenaz müzikleri dinleme fırsatımız oldu. Saat 15:00’de ise bizlerin ilk faaliyeti yer aldı. Bu “Müzik Atölyesi” adı verilen bir faaliyetti. Gelen İsviçrelilere Sefarad müziği hakkında bir sunum verdikten sonra altı şarkı öğrettik. Önceden fotokopileri yapılmış olan parçaları aralarında birçok Türk kökenlinin de bulunması sebebiyle gayet kolaylıkla öğrenen 100’e yakın kişi, faaliyet sonunda bir mini konser de verdiler. Daha önceki yıllarda da bu tür faaliyetlerimiz olduğunda insanların o kadar da kolaylıkla bu şarkıları öğrenmediklerini gözlemliyorduk. Fakat son zamanlarda İspanyolca’nın giderek yaygınlaşması ve bu dilin gözde diller arasında girmesi bizim işimizi de epey kolaylaştırmış oldu.

Saat 20:00’de başlayan konserimize katılan oldukça büyük bir kalabalık 75 dakika boyunca şarkılarımızla coştular, tempo tuttular ve tanıdık bir şarkı geldiğinde de eşlik ettiler. Les Amis de

la Musique Juive

Derneği’nin çok büyük çoğunluğu Aşkenaz olan üyeleri ise ilk defa tanık oldukları Sefarad müziğinin hiç bu kadar güzel olabileceğini düşünmediklerini itiraf ettiler ve Yahudi müziğinin sınırlarının ne kadar geniş olduğunun farkına vardıklarını belirttiler.

22 Haziran günü de Istanbul’a dönmeden önce Cenevre’nin meşhur fıskiyesinin tepesine 750 bin euro harcanarak (600 bin yapımı için, daha sonra da bozulunca 150 bin tamiri için!!!) oturtulan futbol topunun önünde resim çektirdik ve Türkiye – Hırvatistan maçı sonrası yine Cenevre’nin meşhur çiçekli saatine eklenen Türk bayrağı bölümünün de nasıl kıskançlar tarafından yolunduğunu da belgelemeye fırsatımız oldu. Bir Paşaros seyahati daha böylece sona erdi...