Para piyasalarının gözü yurtdışında...

Bu hafta yurt dışı piyasalar cuma gününe kadar olumlu bir hava sergiledi. Türkiye’de siyasi ve ekonomik risklerin artması sonucu bu havanın Türkiye’ye yansımasının diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha az olduğunu söyleyebilirim.

Rafi OJALVO Ekonomi
9 Nisan 2008 Çarşamba

Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin beklenenin üstünde bir azalış göstermesi sonucu ABD borsalarındaki olumlu havanın bir miktar bozulduğunu belirtmekte yarar görüyorum. Önümüzdeki hafta yurt dışı olumluluğun etkisi ile bir miktar toparlanan Türkiye piyasalarındaki çalkantının bir miktar daha devam edebileceği kanaatindeyim.

Yurt içinde yaşanan siyasi gerilimin Türkiye ekonomisini etkilediği şu günlerde olumlu sayılabilecek tek olay yurt dışındaki tedirginliğin bir miktar azalması oldu. Pazartesi ve Salı günü ABD borsaları olumsuz seyrettiyse de beklenen seviyelerin üzerinde açıklanan birkaç veri ile beraber UBS ve Lehman Brothers gibi mortgage sektöründe zarar görmüş iki önemli bankanın kolaylıkla yeni finansman bulmaları piyasalar tarafından bir hayli olumlu karşılandı. Buna rağmen tarım dışı istihdam rakamlarının üç aydır eksi seyretmesi ABD’nin bir resesyonun içinde bulunduğu görüşünü bir miktar destekler nitelikte. Sonuç olarak ABD borsaları geçen haftayı ondan evvelki hafta bulunduğu seviyelerin üzerinde kapadı. Böyle gelişmeler yaşanınca piyasayı yakın takip eden insanların aklına bu aralar kritik bir soru geliyor. Yurtdışı piyasalarda birkaç aydır süren olumsuz hava dindi mi? Aşağı yönlü ivmeli hareketlerin bir düzeltmesi olduğunu daha evvel söylemiştim. Geçmiş tarihlerde, borsanın uzun süreler aşağı yönlü hareket ettiği dönemlerde bir tane yükseliş hareketinin ardından tekrar düşüş trendinin devam ettiğini gözlemledim. Şu an içinde bulunduğumuz bu olumlu havanın sebebi finansal piyasalarda Bear Stearns’ün yaşadığı problemlerin diğer yatırım bankalarının yaşamayacağı görüşünün piyasada yavaş yavaş oturması. Bu konuda görüş belirtmek için henüz erken fakat daha birkaç önce UBS’in mortgage varlıkları yüzünden sadece ilk çeyrekte 12 milyar USD tutarında bir zarar yazdığını unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla yatırımcılar banka ve yatırım bankalarının en büyüklerinden olan Merrill Lynch ve Citibank’ın bu ayın sonlarında açıklayacağı şirket karlılık rakamlarını dikkatle takip edecektir. Ayrıca piyasa oyuncularının herhangi bir resesyonda ABD tüketicisinin durumunu görmek ve etkilerini hissetmek için önemli ve büyük perakende şirketlerin ilk çeyrek karlılıklarına bakması gerek. Bu haberlerin de piyasaları etkileyeceğine kesin gözüyle bakıyorum.

Yurt içine baktığımızda yurt dışındaki olumlu havanın etkisiyle borsa ve kurlarda hafta sonuna doğru bir toparlanma gözlendiğini belirtmeliyim. Buna rağmen bu hafta S&P’nin Türkiye’nin görünüm notunu durağandan negatife çekmesi ve yine aynı gün deklare edilen Mart ayı enflasyon rakamlarının çok yüksek açıklanması piyasaları bu olumluluk sayesinde fazla etkilemedi. Anayasa mahkemesinin AKP için kapatma davasını da bu gelişmelerin üzerine eklediğimizde şu an Türkiye için durum hiç de iç açıcı değil. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde yurt içi piyasalarda herhangi beklenmedik bir gelişme olmaması durumunda kısa vadede Türkiye piyasalarında olumsuz havanın devamı söz konusu olabilir.

Sonuç olarak yurtdışı piyasaların son gelişmelerle biraz yatıştığını ve piyasa oyuncularının son iki haftadır risk iştahının artmaya başladığını gözlemlemekteyiz. Buna rağmen Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu durum sebebiyle bu gelişmelerin etkilerini yurt içinde çok daha kısıtlı olarak hissettik. Şu an için yurt dışında yaşanan olumlu havanın ne kadar devam edeceğini kestirmek zor. Birkaç haber ve veri tekrar piyasaları bozabilir. Böyle bir gelişme yaşanması durumunda siyasi ve ekonomik gelişmelerin ardından şu an kısa vadede yatırım yapılması en riskli gelişmekte olan ülkelerden biri olarak gösterilen Türkiye bu olaydan fazlaca etkilenecektir.