SİNAGOGLARIMIZIN İDARİ MÜDÜRLERİ; GABAYLARIMIZ (3) / İtalyan Sinagogu Gabayı Mişel Horada

1886 senesinde Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan, özellikle İtalyan ve Avusturya tebaalı Yahudiler'in kurduğu İtalyan Sinagogu 122 yıldan beri aralıksız olarak cemaate hizmet vermeyi sürdürmekte. Kısa bir söyleşi gerçekleştirdiğimiz Mihael Mişel Horada; gotik stilde tasarlanmış cephesi ve mermer merdivenleri ile görülmeye değer bir sanat eseri niteliğindeki İtalyan Sinagogu’nun oldukça genç ve cana yakın gabayı

Sibel KONFİNO Toplum
27 Şubat 2008 Çarşamba

Mişel Horada ülkede yaşanan sorunlar nedeniyle Eczacılık ve Diş Hekimliği Yüksek Okulu’nda başladığı Diş Hekimliği eğitimini yarıda bırakarak askere gitti. Daha sonra eşi Deniz ile hayatını birleştirdi ve baba mesleği olan tekstil işinde çalışmaya başladı. Sibel ve Cem isimlerinde iki çocuk sahibi olan Horada yoğun temposu içinde gabaylığa da vakit bulabildi.

Gabaylık görevi size nasıl teklif edildi?

Eşimin babası Emilio Amon İtalyan Sinagogu’nda görevliydi. Beni bu sinagoga gitmem için elinden geldiğince teşvik ederdi. 1999 yılında annemi kaybedince sinagog ile bağlantım arttı, dualara daha fazla katılım gösterdim. Hafta sonları İtalyan Sinagogu’na, hafta arası ise Ortaköy Sinagogu’na gitmeye başladım. O dönemde kayınpederimin hatırı üzerine  yönetim kuruluna girdim ve 2002-2003 senesinde gabaylık teklifi aldım. Moiz Levi’den sonra görevi devraldım ve beş senedir sürdürüyorum.

Yönetim Kurulu göreviniz devam ediyor mu?

Elbette. Ancak her gabay yönetim kurulu üyesi olacak diye bir kural yok tabii ki. Bulunduğunuz sinagogun durumuna ve işleyişine göre bu değişebiliyor.

Sizce herkes gabay olabilir mi? Felsefesi ne olmalıdır?

Aslında gabaylık yılların birikimiyle oluşan bir görev. Bir gabayın sevgiyle iletişim kurması lazım. Herkesin seviyesine inebilmeli, hoşgörülü ve sevecen olmalıdır. Gabay kendini sevdirmeli, yahidlerini çok iyi tanıyarak onlara iyi veya kötü gününde destek olmalı, gerektiğinde aramalı, hatır sormalı. Aslında yalnızca gabaylıkta değil insanların hayat felsefelerinde bu olmalı. Bizler bir sinagogun her türlü işini, sorumluluğunu yüklenebilmeliyiz. Gabaylar asla profesyonel olarak çalışmazlar. Yani maddi hiçbir amaç gütmeden tamamiyle gönüllü olarak bu görevi üstlenirler. Bu özelliklere sahip herkes gabay olabilir.

Tek başınıza her işe, her göreve yetişebiliyor musunuz?

Bizim sinagogumuzun çok büyük bir şansı var. O da Violet Kampeas’tır. Kendisi buranın temel taşıdır. Ağzımdan çıkan her fikri hemen uygulamaya koyar, yapılması gereken her işle anında ilgilenir ve hayata geçirir. Belki de ona “hanım gabay” bile diyebiliriz. Çünkü bu göreve çok zaman ayırmak gerekir. Violet bunu layıkıyla gerçekleştiriyor.

Aslında benim görevim teva gabaylığı. İyi bir gabay dinimizdeki mitsvaları düzgün ve eşit bir şekilde ayırım yapmadan yahidlerine dağıtabilmelidir. Bunu elimden geldiğince iyi bir şekilde uygulamaya çalışıyorum. Ayrıca;  Neve Şalom Sinagogu geçmiş dönem gabaylarından ve bir süredir İtalyan Sinagogu Yönetim Kurulu üyesi olan Leon Esim, yılların verdiği tecrübe ve birikimi ile çok yardımcı oluyor. Hatta birçok yeni yahidi onun girişimleriyle, yolladığı mektuplarla kazandık diyebiliriz. Zaten bu bir takım işi. Benim işim dolayısıyla çok fazla vaktim yok. Ancak bu arkadaşlarımın katkıları ve çalışmaları sayesinde görevi gerektiği gibi sürdürebiliyoruz. 

Gabaylar herhangi bir altyapıya sahip olmalı mıdırlar? Sizin bu göreve layık görülmenizde nelerin etkisi olmuştur?

Annemin beni yönlendirmesi kimi zaman da zorlaması sayesinde çocukluğumda belirli bir dini eğitim almıştım. O zaman belki pek bilincinde değildim ancak daha sonraları önemini ve değerini anladım. Bunu bir alt yapıya sahip olmak olarak adlandırabilirsek göreve layık görülmemde herhalde büyük bir etkisi olmuştur, diye düşünüyorum.

Sinagog her gün açık mı?

Maalesef ki değil. Yahid sayısının azlığından dolayı yalnız şabat günleri ve bayramlarda açığız. İtalyan Sinagogu’nun, konumu açısından dindaşlarımızın yaşadıkları bir bölgede olmaması, normal olarak yahid sıkıntısı yaşamamızın en büyük nedenlerinden biri.

Fakat şunu da eklemeliyim ki; bir dönem şabat günleri bile sinagogumuzu açamadığımızı düşünürsek, bugün hatırı sayılır sayıda insan dualarımıza katılıyor. Onları çok iyi ağırlıyoruz. Küçük bir müzeye dönüştürdüğümüz, eski objeleri sergilediğimiz salonumuzda çok güzel seudalar veriyoruz.

Bu satırlar aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Yahidlere şunu iletmek isterim. En azından haftada bir kere hangi sinagog olursa olsun ziyaret etsinler, dualara katılarak ruhlarını beslesinler. Anne ve babalar yalnız kendileri için değil, çocukları için de bunu yapmalı, örnek olmalı, inançlı olduklarını göstermeliler. Ben böyle bir ailede büyüdüm. Zamanında annemin zorlamaları neticesinde aldığım eğitimle bugünlere geldim.

Son günlerde bazı yahidlerimiz çocuklarıyla geliyorlar. Gençlerin ilgisini görmek çok sevindirici. Umarım bunun devamını da görürüz.