Bu yıl Şubat 29 gün

Alber NASİ Köşe Yazısı
6 Şubat 2008 Çarşamba

2008 yılının ilk ayı geride kalırken gerek dünyada, gerekse Ortadoğu’da beklenmeyen ve/veya olağanüstü bir olayın gerçekleşmediği aşikâr.

Hamas her geçen gün daha da çaresiz ve yalnız kalırken, Lübnan iç savaş bittiğinden beri ilk defa bu kadar gergin.

Mısır, Hamas’ın yıktığı Gazze sınırını yeniden kapatırken, Hamas saldırganlığından ve uzlaşmaz tavrından taviz vermiyor. İsrail ile Hamas’ın arasını düzeltmek yönünde girişimler olsa da, kısa vadede taraflar arasında ciddi bir yaklaşım olmasını beklemek hayal gibi.

Lübnan’da ise durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Suriye ve İran’a bağlı gruplar ülkeyi ele geçirmeye çalışırken, BM Lübnan ordusunun kontrolü elinde tutmasını istiyor.

Bu arada Irak ile ABD arasında işbirliği paktı imzalanma yolunda. Irak’ta istikrarı sağlayamasa da ABD, Irak’ı yeni eyaleti yapma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Irak’ın istikrara kavuşmasıyla hiç şüphesiz bu ülke ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olacak. İran, Suudi Arabistan ve Afganistan’ın ortasında yer alan Irak’ın ABD kontrolünde olması hiç şüphesiz uzun vadede ABD’nin işini iyice kolaylaştıracak. Yakında Irak’ı NATO üyesi olarak görürsek şaşırmayalım.

ABD’nin hem Türkiye hem de Irak’la iyi ilişkiler içinde olması uzun vadede iyice zorlaşacak.

***

ABD’nin başkan adaylarını belirleyecek önseçimler geçtiğimiz salı günü yapıldı. Sonuçlar bu yazı kaleme alındıktan sonra açıklandığından, özellikle Demokrat başkan adayları için ciddi bir yorumda bulunmak yanıltıcı olabilir.

Ancak Cumhuriyetçi Parti’de Mc Caine’in ön seçimlerde açık ara önde gittiği göz önüne alındığında,  Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olacağı nerdeyse kesin. Mc Caine’in rakipleri arasında New York eski Belediye Başkanı Gulliani de vardı.  Kişisel olarak Demokratların ve Hillary Clinton’un seçilmesini tercih ederim. ABD’de Clinton döneminden sonra Demokratların başkan adayı, başkan yardımcısı Al Gore 300 -400 şaibeli oyla seçimi kaybetmişti. Al Gore’un Clinton’un karizması ve desteğiyle bu başarıyı yakaladığı yadsınamaz. Bu bağlamda Hillary Clinton’un Demokratların başkan adayı olması halinde Beyaz Saray’a oturması son derece büyük ihtimal.

***

Gerek ekonomik, gerekse de siyasi olarak dünyanın durgunluğa girdiğini anlamak zor değil. Dünyanın nerdeyse her yerinde, anlamsız sayılabilecek, incir çekirdeğini doldurmayan, insan neslinin, halkların yaşam kalitesiyle ilgili olmayan birçok konunun son derece önemliymiş gibi, rahatsız edici bir şekilde gündeme getirildiğine hem ülkemizde hem de dünyada sık sık tanık olacağız.

Buna da alışırız İnşallah!!!