2. Spinoza vakasi

Elektronik postama düşen bir okur mektubu, `Türkiye`de hep okuduğum ve bence doğruyu yazan yazarlardan birisiniz. Ama eminim ki siyasiler sizi okumuyorlar. Yazık değil mi?` diyor. Haklı muhtemelen. Bu nedenle gündemi bırakıp, bu hafta, Atlantik ötesini günlerdir meşgul eden bir `ihanet` vakasına doğru yelken açıyorum.

İvo MOLİNAS Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Gerçek hikâyemizin kahramanı Harvard Üniversitesi Hukuk profesörü, aynı zamanda New York Times Gazetesi konuk yazarlarından, Ortodoks Yahudi çevreden gelen ‘prens’ lâkaplı Noah Feldman.
Parlak kariyerli Feldman geçtiğimiz ay New York Times’da tam beş bin kelimelik öyle bir makale yazar ki – 22 Temmuz 2007, “Ortodoks Paradoks” – Amerika’nın tüm Ortodoks ve Modern Ortodoks çevreleri ayağa kalkar.
Sonuç olarak Feldman, ezici çoğunluk tarafından ‘hain’ damgasını yer. Ama ilginçtir, onu savunan tek kesim Yahudilik yelpazesinin çok ayrıksı bir kesiminden gelir.
Tartışmasız, tüm dünyanın takip ettiği bir Amerikan gazetesine Feldman ne yazmıştır ki, olay neredeyse 2. Spinoza davasına dönüşmüştür?
Noah Feldman, Ortodoks Yahudi lisesi olan Maymonides Okulu’nu bitirdikten 10 yıl sonra beraber mezun olduğu arkadaşlarının düzenlediği bir partiye katılır. Güzel bir gece geçirilir. Fotoğraflar çekilir. Yanında ise daha sonra evleneceği nişanlısı Koreli kız arkadaşı da vardır. Ne var ki o gecenin haberi ve fotoğrafları mezunlar dergisinde yayınlandığında Feldman şoke olur çünkü fotoğraflarda, bırakın nişanlısı kendisi bile hiç yer almamaktadır. Fotoğrafı çeken arkadaşını arar. “Benim suçum yok” cevabını alır. Nedenini anlamıştır ama yine de inanmak istemez. Lakin, her mezunun yaptığı gibi yaşamındaki önemli olayların, evliliğinin, doğan çocuklarının haberlerini dergide çıkarması için gönderdiğinde Noah Feldman yok sayılır. Noah Feldman adeta bu okulda yoktur, varsa bile mezun olmamıştır. Derginin ‘Mazal Tov’ – ‘hayırlı olsun’ köşesinde herkesin mutlu günleri yazılır, çizilir ama onunkiler yoktur.
Zira Noah, Yahudiliğin en önemli kurallarından biri olan Yahudilik sürekliliği için olmazsa olmaz, “yahudi olmayan biriyle evlenmeme kuralını” ihlâl etmiştir!
Kendisinin ait olduğu toplumdan dışlandığını gördüğünde, okulda kendisine uzun uzun anlatılan Baruh Spinoza vakasanı hatırlar. O da Spinoza gibi toplumdan atılmış hatta afaroz edilmiştir adeta. Aradaki tek fark cemaatin kendisine, Spinoza’ya yapıldığı gibi, siyah mumlar eşliğinde ‘afaroz töreni’ yapmamasıydı.
Hayatının en önemli olayı ve kararı dediği evliliğinden dolayı dışlandığını yazısına aktaran Feldman eğer bu kadarla kalsa belki yazısı o kadar ses getirmeyecekti ama genç profesör bu olaydan hareketle yahudi dininin çok hasass teolojik kurallarının kulvarına girer ve bombaları patlatır tek tek, kimi sorgulamalarıyla.
Şabat kurallarından girer, Baruh Goldstein adlı fanatik bir doktorun yaptığı Arap katliamından çıkar. Maymonides’in “kadının parfümünü bile koklamaya çalışma” kuralından bahseder.
Amacı, Ortodoks Yahudiliğin bugünkü yaşam koşulları ve dönüşüm geçirmiş insan vicdanında yarattığı paradoksları ortaya çıkarmaktı.
Yazı olağanüstü tepki alır. New York Yahudi Üniversitesi Dekanı Norman Lamm çok sert bir mektup yazar gazeteye ama yayınlanmaz. Der ki Lamm, “Dışlanmanın sende yarattığı travmayı anlayabiliyorum ama kusura bakma, sen yahudi dininin en temel kuralını ihlâl ettin. Belki tek yapmamız gereken şey, senin ‘teşuva’ – pişman olup özüne dönme – yapman için sana nasıl davranılması gerektiğini tekrar düşünmemizdir. Yahudiliğin en büyük düşmanı asimilasyon olduğunu sen bile bilirken, biz karışık evlilikleri nasıl hoşgörebiliriz? Senin için evlilik, en önemli yaşam kararı olabilir ki doğrudur ama bu kararın içeriğinin dini kurallar alanından çıkarılması mümkün müdür, hele senin gibi kapsamlı din kültürüyle yoğrulan bir kişi için?”...
Lamm, ayrıca Yahudilik ile ilgili teolojik problemleri New York Times’da yazdığı için Feldman’ı antisemitlere yem vermekle de suçlar.
Bir başka Yahudi üniversitesi dekanı Allan Nadler, Noah Feldman’ı omurgasızlıkla suçlar. Ünlü bir Yahudi Sivil Toplum Örgütü Başkanı Avi Shafran ise, karışık evliliğin Yahudilik için büyük bir ihanet olduğunu, hatta ihlâlden öte Yahudi geçmişini ve geleceğini de yok eden sapkın bir davranış olduğunu söyler.
Lakin Noah’a sürpriz bir destek gelir. Nereden?
Yahudiliğin en kapalı, en koyu anlayışına sahip olan Habad hareketine yakın olan Rav Shmuley Boteach der ki, “Benim için iki tür günah vardır. Bir ahlâk ile ilgili olanı, yalan söylemek, çalmak, öldürmek gibi. Diğeri de din ile ilgili olanı, Şabat kurallarını ihlâl etmek, karışık evlilik yapmak gibi. Yahudi olmayan biri ile evlenmek dinen günahtır, ahlâken değil, zira Feldman âşık olmuştur, o kadar!
Toplumdan dışlamak Yahudi devamlılığına daha büyük bir zarar verir! Zira Yahudilik, korku dini değil, insanı anlama ve ona her koşulda elini uzatma dinidir.
Feldman’ı dışlamayalım, anlamaya çalışalım....”
Karar sizin efendim...