Şiddet ve eşcinseller...

1986 Neve Şalom Kurbanları, 15 Kasım`da yaşamlarını yitirenler, Diş Doktoru Yasef Yahya`nın katli... Türk Yahudileri de terörden nasibini alıyor. Ben bu tür acıların insanların daha da kenetlenmesine, dayanışmayı artırmalarına yol açması gerektirdiğine inanıyorum. Aidiyet duygusu yitirildikçe asimilasyon tehlikesi de artıyor. Dünya nüfusu süratle çoğalırken 13 milyon olan Yahudi sayısının son yıllarda 12,5 milyona düşmesinin önemli bir nedeni de bu olsa gerek.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
15 Kasım 2006 Çarşamba

Topçu atışının hedef şaşırması sonucu Beyt Hanun'da 23 sivil Filistinlinin ölümü ile sonuçlanan facia Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından bir 'katliam' olarak nitelendirildi ve İsrail'in bu yanlışları yaparak kendi güvenliğini de tehlikeye attığına dikkat çekilerek kınandı. Dünya medyasına yansıyan görüntüler... İzleyen her insanın içi parçalanıyor. Niye masumlar ölüyor, niye çocuklar ölüyor? 
Aynı acılar her intihar saldırısı sonrasında İsrail'de de yaşanıyor. Barış uzak bir hayal. Birbirini tanımayan, partöner olarak görmeyen taraflar şimdilik kan gölünde dans etmeyi sürdürüyorlar...
* * *
1986 Neve Şalom Kurbanları, 15 Kasım Şişli Beth İsrael ve Neve Şalom Sinagogları'na eşzamanlı saldırılarda yaşamlarını yitirenler, Diş Doktoru Yasef Yahya'nın katli... Türk Yahudileri de terörden nasibini alıyor. Ben bu tür acıların insanların daha da kenetlenmesine, dayanışmayı artırmalarına  yol açması gerektirdiğine inanıyorum. Oysa 9 Kasım Perşembe günü Neve Şalom Sinagogu'nda gerçekleştirilen anma töreninde simalar hep aynıydı, katılımın da pek fazla olduğu söylenemezdi.
Aidiyet duygusu yitirildikçe asimilasyon tehlikesi de artıyor. Dünya nüfusu süratle çoğalırken 13 milyon olan Yahudi sayısının son yıllarda 12,5 milyona düşmesinin önemli bir nedeni de bu olsa gerek.
* * *
Beyt Hanun'daki facia nedeni ile gerilimin daha da artırılmaması için ve güvenlik nedenleriyle eşçinsellerin Kudüs'teki yürüyüşleri kent merkezi yerine kapalı bir stadyumda gerçekleştirildi. Dinci kesimin düzenlemeyi düşündüğü üç protesto mitingi de iptal edildi. Böylece bu yıl  eşcinsellere karşı şiddet eylemlerine girişilmesinin önü alındı.
Yine de uzun süredir İsrail kamuoyunda tartışmalara neden olan bu gelişmeleri irdelemek gerekir. İlginç olan 4 Kasım günü Yigal Amir tarafından bir suikaste kurban gitmesinin 11. yılında anılan İsrail'in eski Başbakanı Yitshak Rabin'in yok olması için "Pulsa de Nura" duasında bulunan dindar bir kesimin aynı duayı eşcinsellerin Kudüs yürüyüşünün gerçekleşmemesi için de uygulamasıydı.
"Tüm eşcinsellerin yok olmaları mı istenmekteydi" diye sorulduğunda Rav Shamuel Haiim; "Hayır, biz bir şeyi önlemenin imkansız olduğunu görünce Gökler'den yardım istiyoruz" açıklamasında bulundu.
Tora'nın Vayikra Kitabı'nda; "Bir erkekle, kadınla yatar gibi yatma; iğrençliktir bu" der. (Ahare Mot,18:22). Tora'ya göre doğal olmayan, tiksinti uyandıran ve bu nedenle 'Toeva' (iğrençlik) olarak nitelendirilen eşcinsellerin, kutsal kent Kudüs'te, onbinlerin katılımı ile rengarenk, açık saçık giysiler  içinde ve uygunsuz görüntüler sergileyerek gövde gösterisinde bulunmaları sadece dindarlara değil muhafazakarlara da ters düşebilir. En basitinden eşcinseller Kudüs'te değil yürüyüşlerini Tel-Aviv'de gerçekleştirebilirlerdi diye düşünebiliriz.
Diğer yandan da eşcinseller bu eylemlerini toplumdaki itiliş kakılışlarına, hor görülmelerine bir tepki olarak ortaya koymaktadırlar. 21. yüzyılda 'gay', 'travesti' gibi kavramlar pekçok kimseyi tedirgin etmez oldu. Hatta birçok Batı ülkelerinde  eşcinseller arasında evlilikler tanınmaya başlandı.
2. Dünya Savaşı'nda 6 milyon Yahudi'nin yanı sıra eşcinsellerin de gaz odalarına gönderildiklerini anımsarken insan hakları savunucusu olarak her türlü ayırımcılığa karşı çıkmamız doğaldır.  Çağdaşlık, demokrasi adına eşcinsellerin haklarının korunmasının gerekliliğinin bilincindeyiz.  Diğer yandan da geçen hafta okunan ‘Vayera Peraşası'ndaki 'Sedom ve Amora' kentlerinin akibetlerini unutmamak gerekir.
Ancak nereden gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun her türden şiddet kınanmalıdır. Yine Tora'da Tanrı Avraam'ı sınadıktan sonra Yitshak'ın kurban edilmesine karşı çıkarken insan yaşamının  değerinin herşeyden üstün olduğunu bizlere göstermiştir.