Trafik canavarina bir kurban daha

Ester YANNİER Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta cemaatimizin sevilen kişilerinden, briç dünyasında adı sevgiyle anılan Cilda Nahmiyas’ı bir trafik kazası sonucunda kaybettik…
Ölüm Allahın emri olsa da, bu şekilde olunca yürek daha bir burkuluyor…
İnsanlarda genel olarak bir uçak korkusu vardır. Ancak araştırmalara bakıldığında  trafik kazalarında ölenlerin sayısı  uçak kazalarında ölenlerden çok daha fazla… Trafik kazasında her gün yüzlerce kişi yaralanıyor, hayata veda ediyor, binlerce yüreğe ateş düşüyor… Oysa ki az biraz daha dikkat edersek, kuralları ihlal etmez, kırmızı ışıkta geçmez, yaya geçitlerinde durursak, içkiliyken araba kullanmaz, vaktinde evden çıkıp gideceğimiz yere ulaşmak için acele etmek zorunda kalmazsak, hele o mobil telefonu ancak acil durumlarda kullansak  veya hazır teknoloji bu kadar gelişmişken bir bluetooth kulaklık,  olmadı kablolu kulaklık edinsek… Bu ve benzeri önemlerle,  bu rakamları çok daha aşağılara çekebiliriz. Düşünebiliyor musunuz sadece geçtiğimiz  Kurban Bayramı'nın son günü saat 24.00'e kadar meydana gelen toplam 94 trafik kazasında 46 kişi öldü, 332 kişi yaralandı… Oysa ki bayram arife dahil beş gündü… Her şeyin başı biraz dikkat…

Şalom 2008’e hızlı girdi
Hafta, ay, mevsim, hatta yılbaşlarından önce bazı bireysel  kararlar alırız. ‘Bu hafta diyete başlayacağım’ - genelde pazartesi başlayıp salı biter, maksimum çarşambayı bulur - , ‘bu ay evimle daha fazla ilgileneceğim’ - ama bir türlü o ay gelmez- , bu mevsim spora başlamanın tam zamanı; her sabah yürüyüş yapacağım-  bu sabah yağmur var yarın sabah çıkarım ‘yarın’ hangi sabah olur bilinmez, gelecek yıl için aldığınız kararlar da aynı sudan sebeplerle sürekli ertelenir…
Ancak iş yerinde aynı zaman dilimleri için aldığınız kararları ertelemeniz mümkün değil. Özellikle gazetede yazıyorsanız, haber veya konu zaman aşımına uğrar değerini yitirir. İşi sıcağı sıcağına yapmanız lazım…
Şalom ailesi 2008’e hızlı girdi dedim ya, geçtiğimiz hafta olağan toplantı günümüzde binamızın her katında bir toplantı vardı. Zira alınan kararları uygulamak gerekiyor, kendimize değil okurlara verdiğimiz vaatler var… Her hafta sizlere layık bir gazete yayınlamak için çalışıyoruz. Ancak görevimiz bununla da bitmiyor… Cemaatin her yaş kesimine ulaşmayı hedefliyoruz… Her katta bir görüşme vardı; Gözlem Kitapevi’nde Yayın Yönetmenimiz Tilda  Levi Gazeteci Sami Kohen ile “Sami Kohen Dünya’nın Yazısı” adlı kitabın söyleşisini yapıyor, orta katta arkadaşlarımla şubat ayında çıkartmayı hedeflediğimiz 3. Şalom Çocuk için toplandık. Konu çocuk olunca daha bir dikkatli olmalı, hedefi tam ortasından vurmalıyız… En üst katta ise mart ayında yayınlanacak Şalomist ekimizin toplantısı var… Onların işi bizimkinden daha zor; deli gençlik bu kolay mı? Gençliğin hangi bir sorununa eğilsinler, hangi yılanın deliğine çomak soksunlar, hangi konu daha çok ilgi toplar…
Hazır yeni yıla girmişken aranızda bu sene ‘ben de yazmak istiyorum’ diyen varsa, durmasın hemen bizi arasın… ŞALOM  sadece biz yazarların değil sizlerin de gazetesi, paylaşmak, çoğalmak her zaman bizleri mutlu eder… Belki çocuk eki için çocuğunuz yazmak ister … Belki siz birikimlerinizi aktarmak istersiniz…
Bekliyoruz…

Yeni yıla yeni Scrikss’lerle girdik…
Bildiğiniz üzere Şalom yazar ve çizer kadrosunda  bir çoğumuz başka meslek dallarında da çalışırız…
Birinci sayfamızda Tünel’in ucu’ köşesinde güncel olayları çizgileriyle yorumlayan İzel Rozental çizerliği hatta  yazarlığının yanı sıra Karikatür dünyasında  çok yönlü bir kişi olarak da tanınır.
İzel Rozental aslen şu yıllarca elimizden düşürmediğimiz Scrikss’in yöneticilerindendir…
Rozental her yıl başı bazen bir çiçek dallarına iliştirilmiş, bazen şık kutularında, bazen de pasta eşliğinde ama her sene mutlaka  güzel dilekleriyle yeni kalemlerimizi gönderir- getirir… Bu yıl da öyle oldu- bazen farklı çeşitler gönderir, aramızda kıskançlığa neden olur-  bu yıl bu hafif  atışmaları öngörmüş olacak ki tek tip kalemle yetindi…
Teşekkürler İzel Rozental…