Bir ‘Sir` ister misiniz?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Rhonda Byrne’ın yazdığı ‘The Secret’ (Sır) adlı kitap dünyada ‘en çok satanlar’ arasında yerini aldı. Ülkemizde de ‘en çok merak edilenler’ listesinde tahtına oturan kitapla ilgili olarak geçtiğimiz pazar Ayşe Arman, Hürriyet’te konuya hayli geniş yer verdi.
“Muhteşem bir malikanede yaşamak istermisiniz /
Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk, bereket içinde yaşamak ister misiniz?
Peki kendinize sorun. Gerçekten ne, ama ne istersiniz?”
“Sır tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır”
Bu paragraf kitabın tanıtım bölümünden bir alıntı. ‘Secret’ı henüz okumadım. Yine de hayatta sır kalacak olanlarla, sır olmayanların varlığı bilinen gerçekler arasında.
***
KDV oranlarının bazı tüketim maddelerinde %18’den %8’lere çekilmesi, herkesi sevindirdi. Çok kişi, gücü oranında marketlere koşturdu. Kıtlıktan mı çıktık? Hayır. Ama ne yazık ki vatandaş geçmiş deneyimlerden bu tür uygulamaların birden bire kaldırıldığına da tanık oldu. Bu bir sır değil.
Aynı hafta, temizlik ürünleri henüz kapsam dışı kalmasına rağmen, çevremde tanıdığım en iyi AR-GE uzmanı olan annem: “’M’ markete gidin, ‘S’ marka 32’lik paket tuvalet kağıdı üçte bir fiyatına indirimde” dedi. SMS zinciriyle etrafa haber saldım. Tanıdıklar şehrin dört bir yanındaki ‘M’ marketleri ziyaret etti. Ne stok varmış depolarda, anlayamadım ki. Sonuçta, bu sır değil, güzel bir sürprizdi...
***
Kendimi bildim bileli, ilk kez karşılaştığım bir erkeğin önce ellerine, sonra ayakkabılarına bakarım. Elleri / tırnakları temiz, ayakkabıları boyalıysa, ilk etapta sınıfı geçmiştir. Mevsim yaz ise, ayakkabı yerine ayaklarına bakarım. Bir ‘falso’ gördümse, ‘unut gitsin’. Bu test, bugüne dek beni hiç yanıltmadı.
* * *
İlkokulda olduğum yıllarda, eller sıranın üstüne konur, öğretmenler temizlik kontrolü yapardı. Sonraları bu ‘lüzumsuz’ uygulamalar kalktı. Ne de olsa artık bilinçli bir toplumduk. Şimdikileri bilemiyorum ama çocuklarımın döneminde daha felaketi yaşandı. O nezih ortamın ufaklıkları ‘bit’lendiler. Öğretmenler / veliler de saç kontrolüne başladılar...
Önceleri sır gibi tutulduysa da, çoğu evde büyükannelerin sandıklarından bit taraklarının çıktığı sır değildi.
***
Sağ olsunlar, bizim siyasiler de KDV oranı gibi. Tam ‘sağ’, ‘sol’ bir yerlere oturuyor derken, ‘out’ mu, ‘gol’ mü olduğu belirsiz sesler çıkıyor. İşte, belirsizlik bir sır. Gönül rahatlığı ile oy kullanmak için, el/ayakkabı testini uygulayabilseydim, kötü mü olurdu? 
* * *
İşlerimi son dakikaya bırakmak, pek hoşlanmadığım, ama bir türlü de önüne geçemediğim bir huydur. Etrafıma zarar vermediği sürece, aldığım sıkıntı sadece beni bağlar. Şimdi ben mecbur muyum 22 Temmuz’a kadar hergün sıkıntı almaya? Üstelik aldığım sıkıntıların alacaklarımın teminatı olduğunu bile bile!
Anlaşılan 22 Temmuz sonrası sır gibi... Kimbilir, belki “The Secret”ı okuyunca bu sır da çözülür...