Pazar fileleri

Avram VENTURA Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçenlerde Alsancak Pazarında dolaşırken, gözüm yaşlı bir adamın elindeki filesine takıldı. Uzun yıllardır pazar filesi taşıyan birini görmüyordum. Naylon poşetler çıkalı bunlar tümüyle unutuldu. İstek olmayınca, doğal olarak bu filelerin üreticileri de satıcıları da piyasadan çekildiler. Günümüzde iki tekerlekli pazar arabaları taşıyanların yüklerini hafifletmekte, onların iki elini daha etkin kullanmasına olanak sağlamaktadır.
İşlevini yitirmiş birçok meslek yanında, fileler gibi ne çok unutulmuş nesne var! Zaman zaman karşımıza çıktığında, eski bir dostu görmüş gibi oluyoruz.
Bu fileler, çocukluğumda ne kadar da önemliydiler... Her evde bir ya da birkaç tane bulunur, alışverişe mutlaka onlarla gidilirdi. Değişik boyutlarda ve sağlamlıklarına göre farklı iplerle örülmüş olanları vardı. Çarşıda bir komşumuzun işi de buydu: sipariş üzerine file örmek! Sabahtan akşama elinde mekik, demir halkalarından duvara tutturduğu fileleri sabırla örerdi. Sert bir sicimden olan bir tanesini, çok uzun yıllar kullandığımızı anımsarım.
Neler yüklemezdik ki bu filelere... Sebzeden meyveye nerdeyse bütün bir Pazar alışverişi bunlarla taşınırdı. Biri yetmezse bir ikincisi... Ne var ki, filelerle taşınan ürünlerin, kese kâğıtlarına konulmadığı zamanlarda, herkes tarafından görülme gibi bir olumsuzluğu vardı. Daha önceleri taşımada zembil denilen kapaklı, kulplu örme çantalar kullanılırmış. Bu şekilde ne alındığı, çantanın içinde ne olduğu görülmezmiş. Öyle ki, “zembil, kendin bil” deyişi de o dönemden kalmadır.
Pazar fileleri, dönemin ekonomik göstergeleriydi aynı zamanda. Kaça dolduğu ya da dolamadığı üstüne tartışılır, artan enflasyon oranları bu nesne üstünde odaklanırdı. Döneminin en etkin gülmece dergisi olan Akbaba’da, bu filelerin simge olarak gösterildiği birçok karikatürün yayınlandığını anımsarım.
Ortaokulda iş bilgisi, el becerilerimi geliştirdiği için en çok sevdiğim derslerden biriydi. O çalışmaların birinde file örmeyi de öğretmişlerdi. Ben bunu yalnız zorunlu bir ödev konusu olarak görmemiş, ders dışında da kendi beğenime göre mekikler almış, evde birkaç tane file örmüştüm. Doğrusu bu derslerde bütün öğrendiklerim, sonradan çok işime yaradı. Hiç değilse evdeki küçük onarımları, bir başkasından yardım beklemeden yapabiliyorum.
Bu satırları yazarken kendime soruyorum:
-Bu kadar sözden sonra, elimde bir Pazar filesi olsa kullanır mıydım?
Hiç sanmıyorum!
Taze ürün seçebileceğim pazar alışverişini sevmeme karşın, gücümün üstündeki bir yükü evime kadar taşımak artık zor geliyor. İki tekerlekli arabayı sürüklemekten de hoşlanmıyorum. Bu yüzden zorunlu olmadığı sürece, taşıyabileceğim kadar poşet alıp işimi bitirmeye çalışıyorum.
Fileler yine anılarımda kalsın!