Diyet ve Doğal Ürünler hayatin bir parçasi

Nur ŞAUL BARAKAS Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Sabah kahvaltıları, kuşkusuz insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Kimimiz işe geç kalmama uğruna, sabah kahvaltılarını ofiste bir tost veya simitle geçiriyor olsak da, her sabah güzel bir kahvaltıyı özleriz değil mi? Hele, pazar kahvaltılarının üzerine yoktur. Kimi zaman poğaçalar ve çaylar kimi zaman kruasan, reçel ve peynir çeşitleri vazgeçilmezler listesinde olsa da; bazen zeytinyağ, domates, beyaz peynir, nescafe/çay veya mevsim meyveleri güne iyi başlamamızı ve kendimizi hafif hissetmemizi sağlar.
Günümüzde, formuna ve dış görünüşüne önem veren kişiler öncelikle beslenmelerine ve sağlıklı koşullarda yaşamaya önem veriyor. Bu gruptaki bireyler, tam tahıllı yiyeceklerin yanı sıra müsli ve kuru meyvelerle günü geçirmeye çalışıyorlar .
Geçen hafta düzenlenen Diyet ve Doğal Ürünler Fuarı bu sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Fuarda, diyet ürünlerinin yanı sıra, fonksiyonel gıdaların sağlığımıza etkilerini ve tam tahıllı yiyeceklerle beslenmenin önemini vurguladı.
Sağlıklı beslenme kürleri sağlıklı zayıflama uygulamaları derken, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de doğal ve diyet ürünlere talep çığ gibi büyüdü. Araştırmalar Türkiye’de pazarın yüzde 25 büyüme hızına sahip olduğunu gösteriyor. Bu aynı zamanda büyük bir potansiyeli de işaret ediyor.
Yoğurt, süt, ekmek, yağ gibi temel gıda maddeleri ve içeceklerin de dâhil olduğu, doğal diyet ürün pazarı, tüm dünyada hızla büyüyen bir yapı sergiliyor. Yapılan araştırmalara göre, doğal ve diyet ürünler pazarının dünya genelinde hacmi 50 milyar dolara ulaşıyormuş. Bu rakam sadece fonksiyonel ürünlerin dâhil edildiği bir oranı işaret ediyor. Buna bir de “light” niteliğini taşıyan ürünler eklendiğinde pazarın çok daha büyük olduğunu ve yaklaşık 100 milyar dolara ulaşabileceğini görüyoruz.
Türkiye’de doğal ve diyet ürün pazarı, henüz gelişme aşamasında olmasına rağmen,  Türkiye’deki ürün çeşitlenmesine ve açılan satış noktalarına veya hâlihazırdaki satış noktalarında bu tür ürünlere ayrılan yerlere bakarak sektördeki büyümeyi takip edebiliriz. Sektörde yer alan şirketler, Türkiye’de doğal ve diyet ürünler pazarının yıllık yüzde 25 oranında büyüme hızı ile geliştiğini söylüyor. Buna göre bu pazar Türkiye’de 200 milyon dolara ulaşmış durumda.
Bütün bunlarla birlikte sağlıklı yaşam bilincinin giderek artması diyet uygulamalarına dönük ilgi; reklâmların etkileriyle de birleşince, bu pazarın önümüzdeki dönemlerde daha da gelişeceğine işaret ediyor.
Çeşitlenme artmaya devam ediyor. Türkiye’de kola ile başlayan yoğurt, süt, bisküvi, reçel ve birçok ürüne sıçrayan “light” ürün anlayışı, hem sağlık hem de formun korunması gerekçesiyle nihai tüketici tarafından tüketim alışkanlığı olarak benimsenmeye başlandı. Bununla birlikte son yıllarda fonksiyonel gıda alanında büyük oranda çeşitlenme olduğu da görülüyor. Genel gıda pazarı cirolarında yüzde 5 lik dilime ulaşan diyet ve doğal ürünler pazarı gelecek dönemde daha da hareketli günler yaşayacak gibi görünüyor.
Doğal ve Diyet Ürünleri Fuarı bu pazarı oluşturan tüm ürünleri geniş bir yelpazede ziyaretçilerine sundu. Düşük kalorili, kalorisi azaltılmış, şekersiz, tuzsuz, yağsız ve kolesterolü azaltılmış ürünleri gördük    
Fuarı ziyaretten sonra doğal ürünleri daha da çok tüketmeye başladım. Taze ve kuru meyveler, taze sebzeler, yoğurtlar dolapta yerini aldı. Müsli ve buna benzer çok tahıllı ürünlere gelince, henüz severek yediğim söylenemez ancak pek bir şey bulmadığımda günün kurtarıcısı oluveriyor.