Şimdi okullu olduk, siniflari doldurduk

Ester YANNİER Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Her eylül okullar açıldığında, çocukluk yıllarıma dönerim… Okul dönemimin en sevdiğim günleriydi o ilk günler. Yeniden arkadaşlara, kantinden alışveriş yapma-ki kantinin en iyi müşterileri arasındaydım- kavuşmak bir yana, yeni defterlerin kaplanması, etiketlenmesi, yepyeni kalem kutusu, içinde kurşun ve kırmızı kalemim silgim ve kalemtıraş elbette unutulmayacak anılarımın arasında yer alır. Zamanla rengarenk kap kağıtlarına yerini bırakan o kırmızı ve mavi kağıtları ve rengine uygun etiketleri de anmadan geçmek olmaz.  Hani bir tarafı kırmızı diğer tarafı mavi yazan kalemler vardı bilmem hatırlar mısınız? Hala o mavi tarafın ne işe yaradığını öğrenemedim. Hiç kullanmazdık ki… neden alınırdı o halde…
Sizi bilmem ama sınıfta pek yerimde oturamadığımdan en büyük sığınağımdı  kalemtıraş; hareket olanağı yaratırdı zira.  Sık sık tarafımdan özellikle kırılan kalemi açmak üzere sınıfın bir köşesinde bulunan çöp kovasına gider kalemimi açardım…
Defterlerin ilk sayfasına  İstiklal Marşı yazılır, altı özenle Türk Bayrağı ile süslenirdi ekseri…
Kuru kırmızı boya kalem kalemtıraşın ucu ile hafiften yontulur, pamuk yardımıyla renklendirildi al bayrağımız…
Yıllar geçti, artık annemiz bizi okula hazırlamaz oldu. Sene başında kaplanan defterleri -gereğinde öğretmenin zorluyla-kendimiz kaplamaya başladık.  Bir sene önceden terfi eden kalem kutumuzdaki kurşun kalemlerin yerini, basmalı kurşun kalemler,  dolma veya tükenmez kalemler almaya başladı.
Yıllar biraz daha geçti, çocuklarımızı ilk gün okula götürdük heyecanla. Akşam evde büyük özenle defterlerini süslü kağıtlarla kapladık. Dayanıklı olsun –bize yeniden iş çıkarmasın diye bir de özel naylon kap taktık- üstüne  çizgi film karakterlerinin bulunduğu etiketlerle isimlendirdik. Aynı çizgi film karakterlerinin çantasıyla hatta kalem kutusu ve kalemleriyle tamamlardık takımı.
Artık çocuklarım telefonla sipariş veriyor defterleri, “harita metod boyu en kalınından alır mısın?” diyor. Artık defterleri kaplamıyorum, hele kalemlerin şekline hiç dikkat etmiyorum…
Ama ilk günün heyecanını yaşıyorum…
Her şey moda zaman ışık hızıyla akıp gidiyor ama ilk günün heyecanı yaş kaç olursa olsun hiç değişmiyor.
İster veli olun, ister öğrenci hepinize başarılı bir okul yılı diliyorum…

L. Benkarmona ile Y. Tastasa evlendi
Gazetemizin okur müdavimlerinin yanı sıra bizleri sık sık yolladıkları e- posta veya elden ulaştırdıkları haberlerle bilgilendiren sevenlerimiz vardır.
Avram Leyon döneminden beri gazeteye yazı yazan en sadık okur/yazarımız Moiz Eliz Tastasa’nın oğulları Yusuf Tastasa  ile Anna Daniel Benkarmona’nın kızları Leyla Benkarmona 10 Eylül Pazar günü Neve Şalom Sinagogu’nda gerçekleşen dini törenle yaşamlarını birleştirdiler. Benkarmona ve Tastasa ailelerini kutlar, genç evlilere bir ömür boyu mutluluklar dileriz.