Kış süresince, bir yaz gelse de kendimizi serin sulara bıraksak, stresimizi atsak dedik durduk. Oysa Güneydoğu ve Ortadoğu’da yaşananlar, yazın şu sıcak mehtaplı gecelerinin huzurunu, dinmek bilmeyen poyraza kaptırdı adeta… Hüzün hayatın, ayrılmaz bir parçası halini almışken – başımızı kuma gömmeden- biraz da gülelim istedim…
Sohbetler...
Son zamanlarda değişik ortamlarda yaşımız gereği olsa gerek sohbetin konusu her nedense donüp dolaşıp gençlerde (çocuklarımıza )takılıp kalıyor…
- Ne olacak şunların hali? Benim, oğlumun yaşındayken, 2 yaşında çocuğum vardı.
- Kaç yaşında ki?
- 27
- senin dönemin için belki normaldi. Şuna bak hiç baba olacak gibi görünüyor mu? O daha çocuk…
Başka bir yer başka birileri…
- Maşallah kızın ne kadar büyüdü.
- Teşekkürler
- Okuyor mu?
- Evet
- Ada da görmüyorum hiç.
- Yazın staj yapıyor..
- Düğününü görelim inşallah…
- İnşallah ( Kız daha sadece 25 yaşında, henüz okuyor mezun olacak, için iş bulacak kariyer yapacak, tabii bu arada anlaşacağı birini bulacak, uyuşacak, vs, vs, vs….)
Başka bir yer başka bir sohbet
- Evlilik zor zanaat canım… şunlara bak çocuk daha bunlar çocuk… evlenecekler de eş/ ev idare edecekler. şimdiki gençlerin işi bizimkinden zor.
- Doğru diyorsun…
- neredeyse bilseydim hiç evlenmezdim, diyesin geliyor.
- Doğru diyorsun…
- O da olmaz ki tek başına hayat geçmez…
- Doğru diyorsun…
- hayırlısıyla birisini bulsa da baş göz etsek
- Doğru diyorsun… ( bir sussa da kitabımı okusam)
Başka bir zaman dilimi, farklı bir sohbet
-Ne yaptın iş buldun mu?
- Birileriyle görüşüyorum ama olacak gibi değil…
- geçenlerde birisi eleman arıyordu ona da söylesek…
- Sen boş ver bana iş bulmayı, bana bir eş bul en iyisi. Sıkıldım çalışmaktan…
- :)
Şalom Okur araştırması sonuçlandı…
Bir süredir okurların gazetemizden beklentisini anlamak ve daha kaliteli bir gazete sunmak amacıyla Trio Pazarlama Çözümleri şirketi ile gerçekleştirdiğimizi okur araştırmamız sonuçlandı. Telefonla soruları yanıtlayanlara, destek verenlere teşekkür ederiz
