Pazar günü Limmud`da sahnedeydik

Ester YANNİER Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz Pazar, hayatımın en kalabalık, en yoğun Pazar gününü yaşadım. Limmud’a katıldım. İzzet Bana’nın yönettiği/ çalıştırdığı bir ekipte yer alma şansını da aynı gün  yakalamış oldum.
Bir çok katılımcı gibi sabahın erken saatlerinden itibaren,  dosyamı ve kimlik kartımı alarak artık neredeyse ellerimin bir uzantısı haline gelen fotoğraf makinemle, renklerle belirtilmiş katların  koridorlarında o oda senin bu oda benim dolaştım durdum. Belki de tüm katılımcılardan fazla sınıflara girip-çıktım. Bazılarının konsantrasyonunu bozduysam özür dilerim. Kendimi frenleyerek çeşitli tatlı çeşitlerinin hemen yanı başındaki makineden kahve  aldığım  molalarda ise Limmud cafede Nadia Arditti’yi ziyaret ettim.
Seçilen konular ve konuklar gerçekten işinin ehli kişilerdi. İlgililerin, her konuyu en ince detayına kadar öngördüklerini gelecek yıllara referans olmasını düşünerek belirtmekte yarar görüyorum. Yetkililer aksayan yerler olduğunu belirttilerse de,  katılımcılara yansıyan yönünün fark edilmediğini  söylemek  gerek…
Akşam üstünü kendime ayırarak, İzzet Bana ve Karen Gerşon Şarhon’un Sefarad Şarkıları öğretileri sınıfına katıldım. En genç katılımcımız 12 yaşındaki  Sandy Levi  idi. Diğer sınıf arkadaşlarımız, Avi Alkaş, İzak -Eti Kolman çifti, Zelda Debaruh, Anita Benadrete, Şalomdaşlarım Vivi Menase, Korin Penso,  Hahambaşılık İnsan Kaynakları bölüm sorumlusu Verda Özsezikli ve adını maalesef öğrenemediğim birkaç arkadaş daha…  Büyük bir ciddiyet ve aciliyet içinde  bizleri çalıştıran İzzet Bana’nın amacını  yarım saat sonra öğrendik. Bana, gün bitiminde sınıfta öğrendiğimiz şarkılarla bir mini konser vereceğimizi anons ederek   eğlencemize heyecan kattı. 
Sahnede ve sınıfta hatta tüm günden büyük keyif aldık. Eğlendik, öğrendik…