Medya gladyatörleri gözlerini açmali!

Vedat LEVENT Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Spor gündemimizin farkında mısınız?
Türkiye bu son iki haftadır oldukça yoğun bir spor trafiğinin içinde...
Önce Universiad başladı. Dünyanın dört bir tarafından yaklaşık 8000 genç sporcuyu konuk etmeye başladık.
Peki Universiad nedir ki? Universiad Türkiye’nin turizm silahıdır... Genç yaşlarında ülkemize gelenleri ön yargılarından sıyırmak, bu toprakları ve insanlarımızı sevdirmek için en önemli fırsattır... Peki bunu iyi kullanıyor muyuz? Şu anki görünüşe göre fena gitmiyoruz. Açılış törenini izledim. O en çok eleştirilen "Atatürk’ün es geçilmesi" bölümü dışında muhteşemdi diyebilirim. Oyunlar ve oyun organizasyonları da hiç fena gitmiyor. İnternetten takip ettiğime göre seçilen bütün gönüllüler en az bir dil bilen kızlı erkekli ak pak üniversite öğrencileri...
Trafiğin öteki şeridi ise Formula 1 organizasyonu...
Formula 1’in başlamasına bir haftadan az bir süre kaldı. Bu olgunun basit bir araba yarışından öte birşey olduğunun anlaşılması gerekiyor artık.
Formula 1 inanılmaz bir pazardır. Geldiği ülkeye, yayın haklarıymış, bilet gelirleriymiş, sponsorlukmuş, konaklamaymış, toplamda milyar dolarlar bırakan bir pazar... Formula 1’in geldiği ülke ekonomik olarak atak yapmaya gebe ya da yapmakta olan karakterdedirler. Ülkemizin turistik tanıtımı ve piyasalara sıcak döviz girişinin sağlanması açısından bu en önemli organizasyonlardan biri olan Formula 1’i halkımıza iyi anlatıyor muyuz acaba? Bir karnaval halinde geçmesi gereken bu organizasyona duyulan bu ilgisizliğin sebebi nedir?
Her zaman söylediğim gibi, spor medyamız sadece futbola endeksli çalışıyor. Bu insanlar kendi Neverland’lerinde kendi kurdukları düzende mutlu mutlu yaşıyorlar. Şimdi bütün eğlenceleri ve ilgi alanları olan lig de başladı ya. Oh! değmeyin keyiflerine... Pazar günü çıkarlar, "Bu pozisyon penaltı değil" derler, "liglerimizde şike var" derler, "Daum’la Anelka’nın arası iyi değil" derler... Bazısı tarzdır, halk için çok önemli işler yaparlar ya, bu yüzden karizmatik olmak zorunda hissederler kendilerini...
Ve bu insanlar gündemi işgal eder, eder, eder... Yaptıkları iş, aynen Roma imparatorlarının arenada gladyatörleri dövüştürmeleri gibi tamamen halkı uyutmak ve günlük mevzulardan, ya da sorunlardan uzaklaştırmaktır.
Ancak bugün çizmeyi aşmışlardır. Ülkede en hayati iki tane proje düzenlenirken, ve ülkenin turizminin, ekonomisinin, repütasyonunun önemli bir kısmı bu organizasyonların her açıdan sağlıklı geçmesine bağlıyken, hala bu Roma gladyatörü rolünü oynamak hayati bir hatadır. Medyanın, halkın ilgisini bu önemli organizasyonlara kanalize etmesi gereklidir. Futbol ligi her haftadır... Ama 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı, ya da 2016 Olimpiyatları’nı düzenleme şansı sadece bir kere kapıyı çalar... Ve şu anda çalmaktadır...