Edirne tutkunu Aydemİr Ay: “Ne Edirne sizi unutabilir, ne de siz Edirne’yi”

Aydemir Ay, Edirne’ye tutkun, Edirne ile yaşayan, 42 yaşında bir bey. ‘Edirne Yahudilerinin Yemekleri’ adlı kitabı raflarda yerini almaya hazırlanıyor. Ay’ın Edirne tutkusunu kendisinden dinledik.

Dora NİYEGO Toplum 1 yorum
29 Ocak 2020 Çarşamba

Aydemir Ay, Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü mezunu. Eşi Gülce, çocukları Arhan ve Birce ile güzel bir aileye sahip.

Bugüne kadar nerelerde görev yaptınız?

Trakya Üniversitesinde yarı zamanlı öğretim görevlisi, Edirne Valiliğinde danışman olarak çalıştım. Özel sektörde de görev yaptım. 2014 yılında, Beykent Üniversitesi İşletme Anabilim Dalında Yüksek Lisansını bitirdim. 2015 yılında, Edirne’me tekrar hizmet etme yolunda, Edirne Belediye Başkanlığı Turizm Danışmanı olarak göreve başladım. Amazon Kitap’ta satılan ‘Kirkpinar Oil Wrestling’ (Kırkpınar Yağlı Güreşleri) kitabının yazarıyım.

Edirne Yahudilerinin Yemeklerini kitaplaştırmak nereden aklınıza geldi?

Aslında basit gibi gözüken çok karışık bir soru bu. Ben Edirne Kaleiçi’nde büyüdüm. Sizlerin de bildiği gibi, Edirne Yahudi nüfusu bakımından en zengin kentlerden biri idi. Çocukluğum sinagogun yanı başında geçti. Annemin ve babamın her fotoğrafında Yahudi arkadaşları var. Yemek masasında anlattıkları bütün anılarında, Jako’nun (Kaneti), Rıfatiko, Soli (Güneş) Avigdor, Dr. Yasef Bayer, Naftali, Yuda Pinto, Eli Kakumoğlu ve kardeşleri Şeli ve Meri, Menahem Kanitler, Hayim Kanitler, Mişel Ovadya, İda Adato, Yasef Romano, David Yahya, Vitali Halfon, Edirnespor fanatiği Tenekeci Pepo, aznif ustası Sason, tavla ustası patlak göz Nik, Liko Kan, İsrael Kan, Mordu Bayer, Bohor Adato, İda Kanitler, Moiz Bayer, Hazmonay Derazon, Niso Kaneti, İzak Benromano, Sara Sarfati, Rifat ve Sara Mitrani, Marko ve Eti Kan’ların adları geçerdi. Belki de binlerce anılarını dinlerdik abim Özdemir ile.

Babaannem komşusu Madam Zali’sini, Abert Sarfati, Nesim Adato, Dr. Samil Haras, Viktor Adato, Diş Tabibi Aron Matatya, Mehmet Ay, dedemin ortak olduğu mandıra sahibi İshak Ovadya ve ev sahibimiz eşi Madam Zizi’yi anlatır, borekitaslarını, frojaldasını yapardı. Hele hele 23 Nisan Edirne Lisesi Pilav Gününde babamın eczanesi Yahudi arkadaşları ile dolar, onlarca hatıralarını dinler, dinlerken o günleri yaşardım.

Nereden mi geldi aklıma bu kitabı yazmak? Bu tatlara, anılara, yaşanmışlıklara, dostluklara ben de şahit oldum. Ömrüm boyunca yaşımdan dolayı hiç tanışmadığım Roza Ablamı, Avram Abimi, Moiz Bayer Abimi, Jako ve Niso Kaneti Abilerimi ilk gördüğümde, sanki 40 yıldır tanışıyormuşuz gibi sarıldık birbirimize. ‘Ne Edirne sizi unutabilir, ne de siz Edirne’yi.’ Bu kitap işte buradan çıktı. Babaannemin yaptığı borekitaslar, babamın anlattığı anılar kitabın temelini oluşturdu.

Düşünsenize Edirne Yahudilerinin yemeklerini incelerken, Edirne dışında yaşayanların bilmediği yemeklerle karşılaşmak o kadar heyecan veriyor ki bana. İşte bu heyecan en derinlere kadar araştırmamı sağlıyor. ‘Kaşkarikas’ yemeğinin, Edirne’de bazı ailelerce adının ‘encinaras’ olması ya da Edirne tipi ‘boyoz’un olması veya “Bunu Edirneliler böyle yapmaz” denmesi, bir hazinenin bulunmasıdır benim için. İşte bunlar da benim araştırmalarımı derinleştiren etkenler oldu.

Her şey hazırdı, ama eksik olan bir şey daha vardı. Kitabımızın tasarım halinden son haline gelmesine kadar çok büyük katkıları olan ve kitabımızı birlikte yazdığımız Necmettin Erbakan Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde Dr. Öğretim Görevlisi Yılmaz Seçim Hocamın tecrübesi ve bakış açısı da işin içine girince, herkesin gıpta ile baktığı kitabımız ortaya çıktı. Yılmaz Seçim Hocam tek bir tarif üzerinde belki günlerce çalıştı. Denedi, yılmadı, her bir tarifi ayrı ayrı fotoğrafladı. Gece yarılarına kadar bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ile çalıştı, tariflerimizi denedi. İki yazarlı kitabımızın bu hale gelmesinde çok büyük emeği var. Edirne Yahudi Yemekleri kitabımız Edirne Yahudi kültürünün ve yemeklerinin akademik olarak incelendiği ve yazıma sunulduğu neredeyse tek kaynaktır.

λ Edirne’de tek bir Yahudi aile kaldı. Bu kitabı yazmak için Yahudilerle yakın temasta olmanız gerekirdi. Nasıl oldu bu iş?

Aslında o kadar kolay oldu ki. Biliyorsunuz Hürriyet Gazetesi ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ile ‘Edirne’yi Keşfet’ adında bir tanıtım programı yaptık. Üç gün süren programda Edirne saray yemekleri, Edirne yemekleri, Balkan ve Rumeli yemekleri vermemiz, bunları tanıtmamız gerekiyordu. Edirne Belediye Başkanımız Recep Gürkan’ın yönlendirmesi ile yemeklere Edirne Yahudi Yemeklerini de ekledik. Edirne’yi Keşfet programımızda Gila Benmayor ile tanıştım. Annesi Edirneli Marie Benmayor’dan bahsetti. Recep Gürkan’a konuyu anlattım. Marie Hanım ile röportaj yapacak, uzun süredir aklımızda olan Edirne Yahudi Yemekleri kitabımızın da ana temelini oluşturabilecektik. Marie Hanım’ın evinde yaptığımız üç saatlik müthiş video röportajı ve yemek tadımı sonrasında heyecanımız katlandı. Belediye Başkanımızın verdiği destek sayesinde de kitabımızı bitirdik. Yerel tarihin çalışılması gerekir. Bu konuda Başkanımız Recep Gürkan Edirneli araştırmacılara büyük destek sağlamakta, Edirne Belediye Başkanlığı Kültür Yayınları olarak kitapların basımını yapıp tarihe ve kültüre büyük bir iz bırakmakta.

Babam ile oturup bir liste yaptık. Listemizdeki herkese gerek sosyal medyadan gerekse telefon açarak röportaj tekliflerimi ilettim. O kadar çok yardımcı oldular ki... Soli Kaneti ile üç saate yakın konuştuk. Niso Abim’le de sanırım toplam konuşma süremiz kırk saati geçti. Lea Halfon Ablam ise hemen hemen her gece anılarını ve Edirne’de evlerinde pişen yemekleri bizlere anlatıp tariflerini verdi. Her röportajımız çok ama çok keyifliydi.

Avram Avigdor, Efrahim S. Adato, Hazmonay Derazon, Ida Bohor Avigdor, Lea Halfon, Marie Benmayor, Moiz Bayer, Nesim Kanetti, Roza Avigdor, Soli Avigdor, ‘Edirne Yahudi Yemekleri’ kitabımızın tariflerini oluşturan ana kişiler. Tabii ki babam İbrahim Ay’ın büyük katkısı da var. Babam sayesinde de Edirneli dostlarımızla çok daha kolay iletişime geçebildik.

Moiz Bayer Abim de Edirne’ye geldiğinde beraber Kaleiçi’ni gezdik. Benim elimde kamera, Moiz Abi detaylı bir şekilde Edirne’yi, insanları, dükkânları ve anılarını anlatıyor. “Doğduğum evin oraya gidelim” dedi. Tam evinin önünde “Aydemir, işte burası doğduğum ev” dediğinde evden yaşlı bir teyze çıktı. Uzun uzun baktı, “Be Moiz, Yasef’in oğlu Moiz değil misin?” sen diye laf attı. Bir oradan, bir diğer pencereden eski komşuları çıktı. Bir saate yakın muhabbeti sürdü. İşte orada, onlarca yıl da geçse kimsenin unutulamayacağını anladım.

Sizlerden de destek gelirse, Edirne Yahudi Müzesi de kurulur, ziyaret edenlerin bu kitapta olan lezzetleri tadabilecekleri bir restoranı da olur.

Kitabı Judeo-Espanyol lisanına çevirmeyi düşünüyor musunuz?

Kesinlikle evet. Çeviri konusunda sağ olsun çok değer verdiğim büyüğüm, bu kültürün ve dilin devam etmesi için çok büyük çabalar sarf eden Silvyo Ovadya yardım ediyor. Bu kitabın Türkçe olması, İngilizce ve Judeo-Espanyol diline çevrilmesi, Edirnelilere sunulması, Edirne’ye gelen ziyaretçi ve turistlere de bu kültürün öğretilmesi açısından çok önemli. 500 yılı aşkın Edirne’de konuşulmuş Judeo-Espanyol dilinin de yok olmaması açısında önemlidir. Ne hatıraları, ne yemekleri, ne de Judeo-Espanyol dilini unutturmayacağız. 

Sizce sinagogun yenilenmesinin Edirne Yahudilerinin turistik amaçla Edirne’ye gelmelerine etkisi olacak mı? Bunun Edirne’ye ne gibi katkısı olacak?

Avrupa’nın en büyük üçüncü sinagogu, işleyen en büyük ikinci sinagogu. Dünyanın ise en büyük sinagogları arasında olma özelliğine sahip. Büyük Sinagogun tekrar hizmete açılması; orada nikâh, konser, sergi ve etkinliklerin yapılması, daha önceden yaşadığı o muhteşem kültürü, olağanüstü zenginliği, medeniyetlerin bir arada toplanmasını tekrar günümüze taşımakta. Belki milyonlar, sinagog için gelmeyecek, ama Edirne’ye gelen milyonlarca turist ve ziyaretçi burayı ziyaret edecek. Konserine gelecek, konseri TV’den seyredecek, sergisine gelecek.

Edirneli Yahudiler Kaleiçi’ne, Yahudi mezarlığına, arkadaşlarına, Edirne Lisesine, Edirne’nin yollarına, dostluğuna, sevdasına, Edirne aşkına gelmekteler. Eğer Edirneli iseniz Edirne’den kopamazsınız.

 

Judeo-Espanyol lisanı ve şarkıları ile de ilgileniyor musunuz?

Aslında Judeo-Espanyol öğrenme çabam vardı. Daha önce bahsettiğim gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Doğu Akdeniz Üniversitesinde okudum. Okulumuz İngilizce eğitim veriyor, ikinci ve üçüncü lisan seçenekleri de vardı. Ben üçüncü lisan olarak İspanyolca seçmiştim. Ama Judeo-Espanyol üzerine kaynak bulamadığımdan dolayı üzerine gidemedim, öğrenemedim. 

Bildiğim kadarı ile Edirne Yahudileri ile epey ilgilisiniz, hatta yakında İsrail’e gideceğinizi söylediniz. Biraz bilgi verir misiniz?

500 yılı aşkın Edirne’de yaşamış ve halen yaşamakta olan değerli dostlarımızın anılarının, kültürlerinin yaşatılması gerekir. Edirne Yahudileri çok az çalışılmış bir konu. Edirne Yahudi Yemekleri kitabım Edirne Kent Kültür Araştırmaları serimin birinci kitabı. Üçüncü kitap ise ‘Edirne Yahudileri Anıları’ olacak. Halen üzerinde çalışıyorum. Sağolsun bu konuda da Niso Kaneti Abim çok yardımcı oluyor. İsrail’de yaşayan Edirneli dostlarımız ile de röportajlarımı yaptıktan sonra 40 Edirneli Yahudi dostumuzun, on Edirnelinin anılarının yer alacağı bol anılı, bol fotoğraflı kaynak bir kitap olacak. Anılarımızı kaydetmezsek hepsi biber birer yok olacaklar. Gelecek nesillerimize yakın tarihi not alan Edirne’deki güzel birlikteliğimiz hakkında bir kitap bırakamayacaksak yazık…

Edirne’miz için sizler çok ciddi bir zenginliksiniz. Edirne’de bir zamanlar çok zengin olan Yahudi kültürünün yansımalarını, anılarınızı yine bu kitabımızda hep beraber yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Yakın tarihe ışık tutacak bu kitabımızda Edirne’de Yahudiler ile yüzlerce yıl kardeşçe yaşadığımızı, birlikte gülüp birlikte ağladığımızı bu kitap sayesinde dünyaya duyuracağız. Şu an bile not aldığımız anıları okuduğumuzda Edirne’nin ne kadar kıymetli dostluklara sahip olduğunu görüyoruz.

Bu anı kitabımız için manevi desteğe ihtiyacımız bulunuyor. Bir bakarsınız video çekimlerinden belgesel bile olur. Yeter ki destekleyin bizi.

λ Biraz da ilgi alanlarınızdan bahseder misiniz?

Bir Edirneli olarak en büyük ilgi alanım Edirne ve yöresidir. Tabii bu ilgi alanlarımın hepsi aktif ilgi duyduğum ve üzerinde çalıştığım konular. İnsan sevmediği bir şeyi sahiplenemiyor.

Edirne turizmi ve tanıtımı belki de en büyük ilgi alanım. Yüksek lisansım dâhil Edirne turizmini çalıştım. Edirne Yahudi kültürü, yemek kültürü ve gastronomi, ata tohumlarını toplamak, yetiştirmek ilgi alanlarıma giriyor. Dezavantajlı grupların eğitimleri hakkında çalışmalarımız var. Edirne Deniz Yıldızı Projesi de bunlardan biri. Edirne Belediye Başkanlığı olarak altı ay süren kursumuzda dezavantajlı çocuklarımıza İngilizce ve kodlama dersleri verdik.

Daha da farklı bir şey söyleyeyim. Bir de uzun metraj komedi filmi için senaryo yazmıştım. Belki biri çeker diye de kenarda tutuyorum.

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün