Ortaya karışık

Cem Yılmaz der ki: “Little little in the middle”. Bugün ekonomi sayfamızdaki haberimizi bu şekilde “Yap ortaya karışık” kıvamında hazırlayalım istedim. Malum bir sabah kalktığımızda önceki günden başka bir dünyaya, ertesi hafta ise başka bir galaksiye açılacak kadar güneşte fırtınalı, radyasyon bulutlu bir ekonomi piyasa gündemi var.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
2 Ekim 2019 Çarşamba

“Çek bir, yemek arkası” en sevdiğim esnaf lokantası deyişidir. Pilav üstü kuru fasulye veya döner sonrası ya da yarım kokoreç sonrası çeyrek ile mideye atılan cilaya dair bir söylemdir. Piyasalar aynen bu şekilde. Tadından doyulmayan ekonomi, piyasa, gündem haberlerini ertesi gün ve hatta saat bir başkası hemen takip ediyor, yatırımcının gündemi, karşı komşu Ayşe Teyze ile emekli öğretmen Esnaf Salih Amca’nın kaygısı hiç boş kalmıyor. Başkan Trump artık evin genç deli kanlısı, Tivitırda DieMden devamlı yürüyor, bugünlerde ise Kongre Ukrayna’yı telefonla arayıp rakibi Biden’e yaptırım istedi diye kendisine azil süreci ile yürüyor. Yürüyen yürüyene. Rahmetli Demirel demişti: “Yollar yürümekle aşınmaz.” İşte Hong Kong gösterileri. On yedinci haftasında göstericiler hâlâ yürüyorlar. Çok değil 4-5 ay önce Fransa’da Sarı Yeleklilerin yürüyüşünü konuşuyorduk. Macron’un koltuğu sallanırken Trudeau’nun hükümeti de eleştiriler ile sorgulanıyordu. Derken G-20 toplantıları. Ivanka Trump IMF’ye başkan olur mu derken Christine Lagarde Avrupa Merkez Bankası başkanı oldu. Christina Aguilera “Genie in a Bottle” derken şişeden başka neler çıkacak diye herkes merak ediyordu. Kuzey Kore ile tansiyon kuzeye ilk ayak basan ABD Başkanı ile azalıyordu. Ama azalan tansiyon Körfez’de Aramco saldırısı ile kendini gösteriyordu. Varil olarak üretimi yarıya etkileyen bu durum iyi değil. Tansiyon kötü hastalık. Bir kere geldi mi gitmiyor. Brent petrolün varil fiyatı 66 dolar seviyelerini görüyor, o sırada tansiyondan mıdır bilinmez gizli şeker hastalığı kendini gösteriyordu. New York FED piyasadaki likidite sıkışıklığı nedeni ile piyasalara Eylül’ün son iki haftasından milyar milyar dolar müdahale ediyordu. Tansiyon düşmüyor, insülin gereksinimi devam ediyordu.

KÖTÜ KOLESTROL KÖTÜDÜR

Yazımıza yemekle başladık. O kadar yağlı, protein yüklü yenince haliyle piyasalar tepki vermeye başladı. FED’in karaciğeri bilançosundaki aşırı yağlanma (büyüme) hızla eriyince (daralınca) bu sefer bankalararası piyasa zayıf düşmüştü. İki kez gelen faiz indirimi de işe yaramamış, dolar endeksi yükselmiş ve dolar avro karşısında değer kazanmaya başlamıştı. 2008 krizinden sonra iki kez gelen ilk faiz indirimleri Trump’ın bağımsız merkez bankasına (?!) baskısından mıydı yoksa küresel belirsizlik ve ticaret savaşlarından mı bilinmez ama bilançosunun acilen genişlemesi gerektiğini yoksa bunun 1,12 seviyesindeki Euro/Dolar paritesini 1,05’e hareketlendirebileceğini bilmeye yaklaşan İstanbul Ekolünü ve takipçilerini pek şaşırtmamıştı. Ticaret savaşlarının kolesterol etkisi bu arada küresel piyasaları vurmaya devam ediyor, Huawei’nin Teksas’taki davada hakkını arayışı pek bir sonuç getirmiyordu. Çin’in karşı hamleleri ile satranç Go oyununa dönüyor, dragonla kovboyun itişmesinden dünya ekonomik büyümesi hasar alıyordu. 2020 yılında küresel ekonomide büyümenin yavaşlayacağı beklentileri ile herkes gardını almaya başlıyordu. Husilerin saldırıları ile İran’ı suçlayan Suudi Arabistan çözümü politik yollarda ararken gelirlerini arttırmak adına turistik vizeye serbesti vereceğini açıklıyordu. Birleşik Arap Emirlikleri uzaya astronot gönderen 41.nci ülke olurken, İsrail ve Hindistan aya tam inecekken uydu patlatmayı tercih ediyorlar ve beşinci ülke olma şanslarını kaybediyorlardı. Tam bu sırada günümüz Dali’si Elon Musk abimiz Falcon’ların en şaşaalısını piyasaya sürerek güneş sisteminde Mars’a yolcu taşıma hayallerini bizlere aşılıyordu.

KAYMAKLI KADAYIF GELSİN

Buraya kadar hala acıkmadıysak demek ki insülin direncimiz gayet iyi noktada. Ancak B vitamini almaya devam gündemi hatırlamak için. Unutkanlık yanında agresiflik yapıyor yatırımcıda B vitamini eksikliği. Üstelik öyle doğal yolla alınabilen bir vitamin de değil. İlla iğne yoluyla zerk etmek gerekiyor. Sahi neyi hatırlayacaktık? Tamam hatırladık. Kaymaklı kadayıf diyorduk. Thomas Cook’un iflası küresel ekonomik büyümedeki sıkıntıların göz seğirmesi gibi geldi. 170 yıllık şirket bir anda gitti. Bir şeyi de yoktu, iyi şirketti filan derken göçtü gitti. Devamı gelmez inşallah derken, General Motors’daki 1970’den bu yana en uzun grevle üçüncü haftasına giren ABD işgücü, yaşandı bitti saygısızca diyordu. Trump’ın azil süreci başlarken basın toplantısında MSNBC yayınını “Başkan yalan söylüyor” diye yarıda kesiyordu. Netanyahu’nun İsrail seçimlerini kaybetmesi ile desteği sekteye uğrayan Trump, FED’in geç kalması halinde, borsa endeksleri ve zirveyi gören ekonomik verilerindeki gerileme emareleri ile daha çok sıkışmaya başlıyordu. Körfez’e daha fazla asker ve silah gönderme kararı alıyordu.

FİNANS DOKTORUNUN REÇETESİ

Tüm bunlar yaşanırken, Türkiye’de faizler iki kere düşüyor, kamu bankalarının otomobil kredisi teşvikleri başlıyordu. YEP açıklanırken BİST100 endeksi yukarı gidiyor, Dolar/TL sabit seyrini sürdürüyor, enflasyon baz etkisinin az etkisi ile düşüşüne devam ediyordu. Gıda fiyatlarında ve elektrik zammı gibi kamu ağırlıklı fiyat ayarlamaları, dolar endeksi ve petrolün varil fiyatı ile geçişken maliyet enflasyonu tüketici ve üretici enflasyonunu direkt etkilemez ise faiz indiriminde 150 baz puana kadar olan düşüş beklentisi daha da yukarıda gerçekleşebilirdi. Ekim ayında FED’in faiz kararından çok bilanço genişletme kararı gelmez ise paritedeki hareketlenme ihracatı ağırlıklı Avrupa’ya olan, ki Euro Bölgesinde daralma sürerken, Türkiye’nin maliyetini olumsuz, gelirlerini aşağı yönlü etkileyebilirdi. Bu durumda son üç ayda 2,5 milyar dolar seviyesinde açık veren dış ticaret cari açığı olumsuz etkileyebilirdi. Bu durumda yapılacak şeyler ise netti. Karbonhidrat ile unu, tuzu ve şekeri kesmek yani kamu bütçesindeki açıkları azaltma önlemleri, borçlanma maliyetini (faiz giderleri) düşürmek için yapısal dönüşümlerin hızlandırılması, dış ticaret açığının önünü kesecek manevralar yapmak, ihracatçıların ve ihracat pazarlarının önünü açmak, sermaye piyasalarını bir an önce yapısal olarak geliştirmek, dönüştürmekti. Çünkü Libra 2020’de piyasadayım, merkez bankalarının bağımsızlığını bir de ben sorgulayacağım diye göz kırpıyordu. Yani faizle, fiat paranın kuru ile çözüm arayan ekonomilere kripto aşk mesajları gönderiyordu. Bitcoin, madeni paranın bittiğini müjdeliyordu. Yani küresel piyasalarda organ nakline hazırlanmak gibi bir durum olabilirdi bu durum.

Son söz: Yazıda geçen karakterler, kurumlar gerçek değildir. Senaryo gereği yaşananlar benzerliklerden ibarettir. Burada yer alan finansal konular bir yatırım danışmanlığı ve tavsiyesi değildir. Burada yer alan tıbbi konular bir tedavi tavsiyesi değildir. Sağlıklı, güzel günler dileriz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün