Yok olan Batı Anadolu Yahudi topluluklarından biri: BERGAMA Yahudileri -2

Yahudilerin Bergama’daki varlığının başlangıç tarihi İÖ 2. yüzyıla değin uzanır.

Perspektif
12 Eylül 2018 Çarşamba

SİREN BORA


OSMANLI DÖNEMİNDE BERGAMA’DA YAHUDİLER

Yahudilerin Bergama’daki varlığının başlangıç tarihi İÖ 2. yüzyıla değin uzanır. Bugün ise, Bergama’da tek bir Yahudi mevcut değil. Acaba yaklaşık 2200 yıl boyunca Bergama’da sürekli bir Yahudi Cemaati mevcut muydu? Kentteki yerleşim alanları neresiydi? Nasıl yaşarlardı? Bergama Yahudilerinin öyküsünü arşiv kaynakları ve konuya ilişkin kaleme alınmış eserler eşliğinde değerlendirdik.

 

Bergama Bizans hâkimiyeti altındayken 12. yüzyılda Türkmen akınlarına sahne oldu. Bazı kayıtlara göre Türkler 1113 yılında, bir süreliğine kenti ele geçirdi. Hatta bölgeye Türkmen akınları o kadar fazlaydı ki, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos Bergama’yı tahkim ettirmek zorunda kalmıştı. İzmir ve Efes'e uzanan güzergâh üzerinde bulunmasından dolayı Haçlıların da güzergâhı üzerinde bulunan Bergama, IV. Haçlı Seferi sırasında bir müddet Haçlı işgali altında kaldı. 1302'de Bizanslılar tarafından terk edilen kent, kısa bir süre sonra bu bölgedeki Karesioğulları’nın eline geçti. Karesi Bey'in ölümü ile beyliği Balıkesir ve Bergama olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu dönemde (1333) kente gelen İbn Battuta Bergama’nın harap bir belde olduğunu fakat son derece müstahkem kalesinin bulunduğunu yazmıştı. 1341’de Osmanlılar tarafından alınan Bergama, uzun yıllar Hüdavendigar Sancağına bağlı bir kaza olarak kaldı. 1864’te Balıkesir’e bağlandı, 1868’den sonra ise Aydın vilayetine bağlı Saruhan Sancağının kazası haline getirildi. 1875’te ise İzmir’e bağlandı.

Bergama 1487’de 34 mahalleden oluşan kalabalık bir yerleşim merkezi olmuştu; toplam nüfusu 6 bindi dolayındaydı ve ancak 90-100 kadarını Hıristiyan nüfus teşkil etmekteydi. 1573 yılında mahalle sayısı 32’ye inmekle birlikte nüfusta artış görüldü. Nitekim sadece 150 kadarını gayrimüslimlerin teşkil ettiği nüfus 8600'ü aştı[1]. F.Emecen, 1487, 1520-1530 ve 1573 tarihli nüfus bilgilerini verirken kent nüfusunun iki farklı unsurdan oluştuğunu vurgular: Müslüman ve Hıristiyanlar ya da Müslüman ve gayrimüslimler[2]. Görüldüğü gibi 15. ve 16. yüzyıllarda Bergama’da Yahudilerin varlığından söz edilmemekte. Öte yandan, 15. yüzyılın ikinci yarısında kent canlı bir ticari faaliyete sahipti. Civarda bol üretilen pamuk, ham veya yarı işlenmiş halde kente getirilmekte, dokumacılar tarafından işlendikten sonra satışa sunulmaktaydı. 16. yüzyılda kentte dokunan kumaşlar ve iplik kaçak olarak Avrupalı tacirler tarafından da talep edilmekte hatta toplanmaktaydı. Bunun yanı sıra dericilik ve ilgili meslek dalları oldukça yaygındı. Yahudilerin geleneksel olarak faaliyet gösterdiği meslekler arasında dokumacılığın (Sardes) ve dericiliğin (Girit) önemli bir yeri vardı. Öte yandan Yahudi topluluklarının Antik Dönem’den itibaren ticaret merkezlerine yerleşmeyi yeğledikleri bilinen bir gerçek. Bergama, 15. - 16. yüzyıllarda Avrupalı tacirler tarafından da rağbet gören faal bir ticaret merkezi olduğuna göre, bu dönemde kentte bir Yahudi topluluğunun yaşayıp yaşamadığı sorgulanmalıdır.

 

Yukarıdaki Bergama mahalleleri Serhat Baç tarafından “14-18. yüzyıllar arasında Bergama Türk mahalleleri” şeklinde etiketlenerek verilmiştir. (Kaynak: Baç 2013, 31).  Krokide, Turabey Mahallesi ve Kan Ağası Mahallesi olarak gösterilen bölgede Bergama Yahudilerine ait iki sinagog ve okul mevcut. Bu üç yapının etrafındaki alan ise Yahudi meskûn alanıdır.

17. - 18. yüzyıllarda, sadece Bergama’da değil bütün Osmanlı kentlerinde nüfusu hesaplamaya yarayacak birinci derece kaynakların azlığı yüzünden ciddi tahminler yapılamamakta. Bu yüzden bu yüzyıllarda Bergama’da Yahudi varlığına ilişkin bir bilgiye sahip değiliz[3]. Kentte Yahudi yaşamına ilişkin ilk bilgi 1816 yılına ait.  Bu tarihte kente gelen W. Turner, 2500'ü Türklere, 500'ü Rumlara, 20’si Ermenilere ve 20’si Yahudilere ait toplam 3050 civarında ev bulunduğunu yazmakta. 1819’da kentte 30 Yahudi aile yaşamaktaydı. Yarısını Hıris­tiyanların oluşturduğu toplam nüfus ise, 3 bindi.

1914 yılına ait Bergama kent haritası. Yabets Sinagogu ve Hacı Hekim Hamamı, büyük Bergama yazısının altında “sinagog” ve “hamam” olarak gösterilmişlerdi. Bulundukları alan Turabey Mahallesi sınırları içerisinde. https://www.discusmedia.com/maps/turkish_city_maps/5602/.

1827 yılında Bergama'da 30 Yahudi aile mevcuttu. 1828’de ise kentin 14 - 15 bin kişilik nüfusunun 3.000'ini Rumlar, 300 kadarını Ermeni ve Yahudiler oluşturmaktaydı. 1837 tarihli veba salgını, 1847’deki sel felaketi ve 1853’teki büyük yangın kentin Yahudi nüfusunu muhtemelen azaltmış olmalı. Veba salgını sonrasında, 1845 yılında Bergama’da sadece 20 Yahudi aile kaldığına göre[4], öngörümüz doğru olabilir. 1853 yangınından sonra kente gelen Mordtmann Bergama’daki Yahudi erkek nüfusu 100 olarak vermekteydi. Kentte mevcut toplam erkek nüfus ise 12 bindi[5].  

19. yüzyı­lın sonlarında, Bergama toplam nüfusu 35.236, Yahudi nüfusu ise bindi. 1908 yılında, Bergama'da 297'si kadın 308'i erkek ol­mak üzere 605 Yahudi yaşamaktaydı. 1924'te ise, Bergama nü­fusu sadece Müslüman Türkler ve Yahudilerden oluşmaktaydı. Top­lam nüfus 47.641, Yahudi nüfusu ise 392’ydi. 1927’de toplam nü­fus 72.304'e, Yahudi nüfusu da 852'ye (426 erkek, 426 kadın) yükselecekti[6].

Bergama’da Yahudi Yerleşimi

Tahminen 20. yüzyıl başlarına ait bu krokide,  Turabey Mahallesi olarak işaret edilen alan Yahudi yerleşim bölgesi olarak tanımlanabilir. Köy Garajı olarak belirtilen yer ise, Yabets Sinagogunun tam karşısındaki alandır. Başka bir deyişle garaj, bir zamanlar ikinci sinagogun ve Bergama Yahudi Okulu’nun mevcut olduğu yerde kurulmuştur.


İzmir, İstanbul, Selanik ve Edirne gibi büyük Osmanlı kentleri, başlangıçtan itibaren topografik olarak yerleşim alanlarına ayrılmıştı. Bu alanlar, çağdaş anlamda yerel yönetimlerle ilgili yönetim birimini değil; sadece birbiriyle dayanışma içinde olan bireylerden oluşan dinsel cemaatlerin ibadethaneleri çevresinde oluşturdukları yerleşim alanlarını ifade eder. Burada belirleyici unsur, çok dinlilikti. Öte yandan yerel yönetim birimlerini işaret eden mahalle adları da mevcuttu. Bergama nüfusu 15. - 16. yüzyılda muhtemelen Müslümanlardan ve gayrimüslimlerden oluştuğuna göre, kent bu yüzyıllarda Müslüman ve Gebran (ya da Hıristiyan) mahalleleri olmak üzere iki bölüme ayrılmış olmalıydı. 19. yüzyılda ise, Bergama’da Müslüman Türk, Rum, Ermeni ve Yahudilerin yaşadığı saptandığına göre; bu dönemde Bergama topografik olarak dört kısımdan oluşmaktaydı. Yerleşim alanları Bergama’nın ortasından geçen Bergama (Selinus) Çayı ve kale çevresinde odaklanmıştı. Gayrimüslimlerin yerleşim düzeni şöyleydi: Çayın kaleye bakan tarafında Rumlar yaşamaktaydı[7]. Çayın sağ ve sol kıyısında ise Yahudi ve Ermeniler adeta bir şerit üzerinde gibi sırayla yerleşmişti.

Bergama Yabets Sinagogu[8], Kınık Garajının karşısında yer alıyordu. Kınık Garajı Bergamalı Yahudilere ait ikinci sinagogun ve Yahudi okulunun arazisi üzerine yapılmıştı. Yahudi yerleşimi, bu iki sinagogu ve okulun çevresine yayılmış görünüyor. Yahudi yerleşim alanı olarak saptadığımız bölge halen, Turabey Mahallesi olarak Bergama yerel yönetiminde kayıtlı. 16. yüzyıla kadar, bu mahallenin adının izini sürmek olasıdır. 1573 tarihli temettuat defterinde kayıtlı 32 mahalleden birinin adı Turabey Mahallesi’ydi. Bu tarihte 8600 olarak saptanan nüfusun 150 kadarı gayrimüslimdi[9]. Gayrimüslimler arasında, acaba Yahudi var mıdır? Kayıtlara göre yoktu. Hâlbuki bu dönemde Bergama canlı bir ticari faaliyete sahipti. Üstelik Osmanlı kentleri arasında faal bir Yahudi ticareti de mevcuttu. Söz gelimi 16. yüzyılda İzmirli ve Tireli, Tireli ve Manisalı ya da Bodrumlu ve İzmirli Yahudi tüccarlar arasında ticari aktivitenin varlığını saptadık. Üstelik söz konusu ticari hareketliliğin, yüzyıllarca devam ettiğini de biliyoruz.

19. yüzyılda Bergama’nın ihraç ettiği tarımsal ürünlerin en büyük alıcıları olan Selanikli Yahudiler[10], acaba 16. yüzyılda da Bergama’ya alışveriş için geliyorlar mıydı? Ya da 16. yüzyılda farklı kentlerden Bergama’ya ticari amaçlarla gelen Yahudiler var mıydı? Eğer bu soruların yanıtı evet ise, şu sorulmalıdır: 16. yüzyılda Bergama’da yaşayan, yerleşik Yahudi tüccarlar var mıydı?

1836-1837 yılı nüfus defterleri Bergama’ya ait saptanan ilk nüfus kayıtlarıdır. Defterde Bergama kaza merkezinde 23 mahalle kayıtlıydı. Defter incelendiği zaman yalnızca Müslüman nüfusun kaydının yapıldığı görülür. Defterlerde, 23 mahalleden biri olan Turabey Mahallesinde 104 Müslüman kaydı yapılmıştı[11]. Demek ki Turabey Mahallesi, Müslüman Mahallesi olarak sınıflandırılmaktaydı. 1840 yılına ait temettuat defterlerinde Bergama merkez kazaya ait 14 mahalle sıralanmıştı. Söz konusu mahallelerin üçü Rum, biri Ermeni, onu ise Müslüman Mahallesi olarak kaydedilmişti. Müslüman mahalleleri arasında gene Turabey Mahallesinin adı zikredilmekteydi. 1837’deki veba salgını muhtemelen toplu ölümlere neden olmuştu. Bergama Yahudi Cemaati muhtemelen salgından fazlasıyla etkilenmişti. Ancak 1845 yılında Bergama’da 20 aile yaşadığına göre, 1840 yılında Yahudi nüfusun olmaması düşündürücüdür. Üstelik Bergama Yahudi Mezarlığında 5605 (1845) tarihli bir mezar taşı mevcut[12]. O halde ya salgında Yahudi Cemaatinin tamamı hastalıktan ölmüş ya da kenti terk etmişti. Veya 1840 yılında muhtemelen Turabey Mahallesinde yaşayan Yahudi aileler vardı ancak temettuat defterlerindeki bilgi eksik ya da yanıltıcıydı. Bu yüzden 1840’da Bergama’da Yahudi nüfus mevcut değil gibi görünmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısında, tamamen Bergama Yahudi Mahallesi haline dönüşecek olan Turabey Mahallesi de, böylece 1840 yılında sadece Müslüman sakinlere sahip bir Müslüman mahallesi olarak kaydedilmişti.

Yabets Sinagogu Turabey Mahallesi sınırları içerisindedir. Ayrıca mahalle sınırları içerisinde sinagogun yakınında Hacı Hekim Hamamı[13] mevcut. Hamam içerisinde Yahudilere özgü bir mikve havuzunun olup olmadığı araştırılmamıştı. Muhtemelen bu hamam ve içerisinde bulunduğunu öngördüğümüz mikve, Bergama Yahudi Cemaati tarafından kullanılmış olmalı. Hamamın inşa kitabesi bulunmamakta. Yapının plan krokisi ile birlikte kısa betimlemesinin yer aldığı iki genel yayında, karşısında Hacı Hekim Camisinin vakfı olduğu belirtilir. Caminin inşa tarihi, harime giriş kapısı üzerine yerleştirilmiş iki satırlık sülüs kitabeye göre H.914 / M.1508-1509’dir. Bu durumda hamamın bu tarih civarında inşa edilmesi muhtemel. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 1530 tarihli tahrir defterinde Hacı Hekim Camisi’nin banisinin adı ‘Hekim Hac Halife’ olarak kayıtlıydı. Cami ve muallimhane için günlük geliri 56 akçe olan Yeni Hamam ile üç dükkân gelirlerinin bu vakfa dâhil olduğu belirtilmekteydi. Bu bilgilerden camiye gelir getirmek üzere yaptırılmış bir hamamın mevcut olduğu kesinleşiyor[14].

Yahudi cemaatlerinin vazgeçilmezi mikve’dir. Bir kentte bir Yahudi cemaati varsa o kentte Yahudi mahallesi yakınında mikvesi olan bir hamam muhakkak bulunmaktaydı. Çünkü mikvaot (arınma) ritüeli, Yahudilerin önemli dinsel ritüellerinden biridir. İbranice bir sözcük olan mikve, suyun toplanması ve bir araya getirilmesi anlamını içerir. Bet-Amikdaş’ın yıkılması ve bu yüzden birçok dini yasanın uygulanabilirliğinin yitirilmesine karşın, mikve dindar Yahudilerin aile yaşamında temel bir öğe olmayı sürdürdü. Çünkü kadının kocasıyla beraber olmadan evvel, regl döneminin bitiminden sonra mikve’ye girmesi gerekir. Mikveler halk hamamlarının sunduğu olanaklarla bağlantılıydı. Çünkü mikve’ye giriş ancak söz konusu kişinin vücudundaki tüm kirlerden önceden arınması ile geçerlilik kazanır. Bu kir, ritüel banyonun arındırma gücüne engel olur. Çünkü Yahudilikte maddi ve manevi temizlik birbirine bağlıdır. Rabiler mikve’ye girişten sonra değil, daha önce, banyo alınması gerektiğini vurgulamıştı. Hiçbir din bilgininin mikvesi olmayan bir cemaatte yaşaması söz konusu değildir. Mikve’nin inşa masraflarının karşılanması için bir sinagogun kurulmasından dahi vazgeçilebilir.

 

 

 

 


[1] Karabulut 2017, 126. Karabulut’un Cahit Telci’den aktardığına göre, “Bergama, XV. ve XVI. yüzyılları için hiç de küçümsenmeyecek arşiv malzemesine sahip olan önemli şehirlerimizden biridir. Bilhassa XV. yüzyılda Bergama’ya dair bilgileri içeren tahrir defterlerinin bulunuyor olması son derece önemlidir. Bunun yanı sıra XVII. yüzyılda hane sayısını görebilmemiz açısından avarız defterlerinin varlığı Bergama’nın nüfus miktarı hakkında nispeten bazı bilgiler sunmaktadır”.

[2] Emecen 493.

[3] Öte yandan19. yüzyıla gelindiğinde nüfus ile ilgili bilgileri seyyahların aktarımlarından ve Osmanlı tarafından 1830-1831 tarihinden itibaren yapılmaya başlanan nüfus sayımlarından elde etmek olası. Söz konusu nüfus sayımları, orduya alınabilecek erkek nüfusun yaşı ve sayısının tespit edilmesi ve Müslüman olmayanlara şahsi vergi uygulamasının getirilmesi amacıyla yapılmaya başlanmıştı. Karabulut 2017, 218.

[4] Galante 1939, 2.

[5] Emecen 494.

[6] Bora 1995, 33.

[7] Rum Mahallesinin, Bergama Antik Yahudi Mezarlığı arazisi üzerinde kurulması olasıdır. Bu konuyu, Bergama Yahudi Mezarlığı kısmında kısaca izah etmekteyiz.

[8] Sinagog, 2000’li yıllarda çatısında çıkan yangın sonrası çökmüş, harap hale gelmişti. 2010’da restorasyonuna başlanan Yabets Sinagogu, 11 Mayıs 2014’te, dini törenle tekrar hayata döndürüldü.

[9] Emecen 493.

[10] 19. yüzyılda her yıl pamuk, palamut, ipek kozası, bezelye, susam, yün ve nohut satın almak üzere Bergama’ya gelmekteydiler. Galante 1939, 4.  

[11] Karabulut 2017, 130.

[12] Galante 1939, 2-3. Bu mezar taşı,  Rav Meir İsak Sigura’ya ait.

[13] Bu hamam, Çifte Hamamlar ya da Çarşı Hamamı adlarıyla da tanınmaktadır.

[14] Erat, Bergama Hacı Hekim Hamamı ve Onarım Çalışmaları.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün