Klasik müzikle başlayıp, geleneksel etnik müzikle sonlanan bir müzik ziyafeti: MÜZİK ROTASI

Toplum
20 Haziran 2018 Çarşamba

Alain Danon

10 Haziran günü, İKSV’nin organize ettiği 46. İstanbul Müzik Festivalinde, 20. yüzyılın başına kadar genelde azınlıkların yaşadığı Galata ve çevresinde bulunan azınlıklara ait dört dini mekânda ilginç konserlere tanık olduk. Konserlerin verildiği rota boyunca bizlere ziyaret ettiğimiz mekânlar hakkında bilgi veren Şalom yazarlarından rehber Moiz Gabay günü daha anlamlı kıldı.

Konserlerin yapıldığı bazı mekânların küçük olması yüzünden takribi 125’er kişilik iki grup halinde gerçekleşti bu rota. Tarih kokan bu mekânlardaki konserler müzik severlerin ilgisini o kadar çok çekti ki biletler satışa çıktığı gün tükendi.

Konser dizisinin ilk durağı Tarihi İtalyan Sinagogu ‘Kal de Los Francos’ idi. Konserde keman virtüözü Sevil Ulucan ve İsrailli Viyolonsel sanatçısı Hillel Zori’nin yorumladıkları Bach ve Bartok’un eserleri büyük beğeni kazandı.

Ardından St. Georges Avusturya Lisesi kompleksi içindeki St. Georges Kilisesinde Koehne Yaylı Çalgıcılar Dörtlüsünden Mozart ve Dvorak’ın eserlerini dinleme imkânını bulduk.

Takribi 50 dakikalık bir aradan sonra bence rotanın en etkileyici mekânı St. Piyer Kilisesinde Aima Festival Orkestrası’nın seslendirdiği, Pergolesi’nin bestelediği, mekânın mistisizmi ile bizleri çok etkileyen Stabat Mater operasını dinledik.

Bu konserden sonra Müzik Rotasının son mekânı Aşkenaz Sinagoguna doğru yola koyulduk. Sinagogun tam karşısındaki merdivenlerde bizleri ilginç bir sokak konseri bekliyordu; kemancı Bora Gürel ve akordeoncu Yuri Ryadchenko’yu Yidiş müziği ezgilerinde dinleme ve izleme olanağı bulduk. Aşkenaz bayram, tören ve düğünlerin vazgeçilmez Klezmer müziğini seslendiren bir kemancı ve akordeoncu bizi öğleden beri dinlediğimiz klasik müzikten koparıp geleneksel etnik müziğe doğru yönlendirdi. Finalde Aşkenaz Sinagogunda Polonyalı Bester Quartet’in çaldığı parçalar da bizlerde dans etme isteğini uyandırdı.

Öğle saatlerinde başlayıp akşamüstü saat 6’ya kadar süren bu müzik rotası İstanbul Müzik Festivali süresince dinlediğim ve izlediğim konserlerden farklı bir deneyim yaşamama vesile oldu. Teşekkürler İKSV.