İzi’nin izinde 22 yıl

Tülay GÜRLER KURTULUŞ Köşe Yazısı
11 Nisan 2018 Çarşamba

Hayat, bir sebeple insanları bir araya getirir. Bizi de Sevgili İzi’nin aramızdan ayrılmasından sonra bir araya getirdi Perla Erbeş’le. Bu hafta size onu anlatmak istiyorum.

Evlat kaybetmek, hiç kuşkusuz bir insanın başına gelebilecek en büyük acı… Ama bununla baş etmeyi seçmek, en büyük sabır ve kararlılık örneği. Bunu dönüştürmeyi seçmek, bunu sevgiyle, özlemle, güvenle, umutla; acıyı yarınlara taşımayı başarmak, en büyük başarı…

Perla Erbeş, bunu başarmış bir anne…

İzi’nin aramızdan ayrılmasından kısa bir süre sonra, okula gelerek oğlu için bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Onun adını gençlerle yaşatmak, en büyük arzusuydu. Biz de ne yapabileceğimizi düşündük. En doğrusu ve güzeli, İzi için onun adına bir yarışma düzenlemek; şiirleri, kompozisyonları ve resimleri derecelendirerek öğrencileri ödüllendirmekti. İlk kez 1996-1997 öğretim yılında düzenledik yarışmayı. İlk yılın konusu trafik canavarıydı. Bu önemli ve hassas konuya dikkat çekmek istedik. Öğrenciler, Perla Hanım’ın duygularını derinden paylaşmışlardı. Tüm okul, büyük bir istekle yarışmaya katıldı. Öğrencilerin neredeyse tamamı, üç dalda bir şeyle yapmaya çalışmışlardı. Sonrasında; sevgi, barış, umut, gibi insanlığı ilgilendiren konularla; aynalar, ışık, kelimeler, sihirli değneğim olsaydı, bu sene de dünya bizim evimiz gibi, hayallere dokunan konular ve temalarla devam etti bu yarışmalar… Yarışmaların adı, ikinci yılın sonunda İzi Erbeş Kültür ve Sanat Etkinlikleri olarak okulun en büyük ekinliği halini aldı. Her sene onlarca öğrenci derece girerek ödüller kazandılar. Ödül alan resimlerden sergiler açıldı.

Perla Hanım, her zaman büyük bir samimiyet ve derin bir nezaketle bize o seneki etkinliğin konusunu sorar, her zaman ama her zaman çok beğenir. Tarih belli olunca eserleri okuldan alır, yakın çevresinden ve zaman zaman mezun öğrencilerden oluşan jürisiyle değerlendirir, sonra yine aynı samimiyet ve nezaketle benimle bir araya gelir, dereceye giren öğrencileri belirler.

Hep güler yüzlü, hep iyi niyetli, hep nazik ve hep mutlu…

Hüznünü ve acısını bize yansıtmamayı seçerek, gençlerin başarılarıyla en az bizim kadar sevinerek taşıdı bu yıla kadar bu zor başlangıçlı ama başarılara vesile olan kültür sanat etkinliğini...  Okul var olduğu müddetçe de taşımaya devam edecek.

Ben hayatımda; bu kadar güçlü, bu kadar iyi niyetli, bu kadar hayatı hazmetmiş, hayatı olduğu gibi kabul etmiş; kızgınlığını, öfkesini yaşamayı bir tarafa bırakmış, bu kadar büyük sabırlı ve her şeye rağmen hayatın bu kadar içinde birine hiç rastlamadım diyebilirim.

Her sene bizimle birlikte çalışır, bizimle birlikte adım adım yaşar bu süreci… Bizimle birlikte sevinir… Her sene yapılanları, mutlaka ama mutlaka beğenir. Bin kere teşekkür eder yapılanlara.

Hâlbuki okuldaki herkes bu etkinlikleri olanca heyecanıyla yaşayarak yapar. Çocuklar, büyük bir hevesle beklerler o senenin konusunu. Sonra zamanı öğrenmek isterler. Sonra ödül töreninde yaptıklarının takdir görmesinden çok mutlu olurlar.

Ama herkesten çok Perla Erbeş’tir mutlu olan. Bilir ki İzi orada bizimledir. Hep genç, hep umutlu. Biz onu göremesek de o olanın bitenin elbette farkındadır. Gençlerin kaleminde ve fırçasında yaşamaktadır.

22. İzi Erbeş Kültür ve Sanat Etkinliklerini yaptık geçen hafta.

Perla Erbeş yine müteşekkir, yine hüzünlü ama gülen gözleriyle yanımızdaydı.

Size söz veriyorum Sevgili Perla Erbeş. Bu etkinlikler, okul var oldukça devam edecek. Yeter ki siz, her zaman hep yanımızda olun. Aynı sevgi, aynı güven ve aynı anne sıcaklığıyla dolu dostluğunuzla.

Size çok teşekkür ederiz