24 ile 44 arası

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
4 Nisan 2018 Çarşamba

Pesah sofraları veya sonrası çeşitli sohbetlere vesile olur. Bunlardan biri hayli ilginç geldi. Toplumumuzda yaşları yirmi dört ile kırk dört arası 2400 genç varmış. Kırk dört üstü bekârlardan ümit kesilmiş galiba, zira istatistiklerde görünmüyorlar…

Oysa önemli olan bu sayıyı bilmekten ziyade toplumdan uzak olan söz konusu gençlere bir türlü ulaşmamamızdır. Eminim denenmiştir. Ama sonuç ortada. Belki kısa süreli proje bazında, eğilimleri çerçevesinde, kendilerinden destek istense, işe yarar mı acaba?

↔↔↔

Geçen gün beyaz peynir vs alışverişi yaptığım dükkâna girdim. Tezgâhtar çok eski bir tanıdığımız. Neredeyse çocuklarımın büyüdüğünü bilir. Her gittiğimde mutlaka tadımlık bir ikramda bulunur. Bu kez baktım peçete kâğıdında bir dilim Pesah keki. Şaşırdım. Önce evde yapılıp dükkânlarda satılan mamullerden zannettim. ‘Kek mi satıyorsunuz?’ diye sordum. ‘Yok, sağ olsun Bayan Beki her Hamursuz Bayramında bize yollar’ deyip ardından iki Bayan Beki olduğunu, hangisini kastettiğini iyice vurguladı.

“Çevremizde böyle insanlar o kadar azaldı ki… Allah hepsinin sağlığını versin” diyerek paketlerimi sokak kapısına kadar taşıdı. Bayramda bir hayır duası almak ne güzel…

↔↔↔

Kurum vs gibi yerlerden gelen Pesah teslimatları ayrı bir konu. Gerçekten arı gibi çalışıyor ve zamanında teslim ediyorlar. Herkes artık oldukça özenli giyindiğinden, kapıya getiren kişiye bazen bir bayramlık versem ters mi olur diye içimden geçirdiğim oldu.

Bayram geleneklerinin en önemlilerinden biri büyükleri ziyaret etmektir. Ne yazık ki bizim nesilde gidilecek ‘büyükler’ giderek azalıyor. Önce yurt dışında bulunan teyze ve kızını (kuzinimi) telefonla ararım. Onlar çok kıymetli. Çok uzakta yaşamamalarına rağmen bir rahatsızlık anında yanlarında olmamak acıtıyor.

En yakınlarımızla zaten Seder sofrasında bir araya geliyoruz. Bazen kan bağı olmasa da kendinizi yakın hissettiğiniz büyükleriniz vardır. Şahsen her yıl çok sevdiğim iki kişiyi ziyaret eder, kendimi huzurlu hissederim.

Bayramlar biraz da iç sesimizi dinlemek için değil midir?