Meleklerin Vedası

Gazetemizin yazarlarından Elda Sasun’un, elim bir uçak kazasında hayatlarını kaybeden 11 gencin ardından kaleme aldığı yazısını paylaşıyoruz.

Elda SASUN Toplum
19 Mart 2018 Pazartesi

11 Mart Pazar günü Birleşik Arap Emirliklerinden İstanbul’a dönerken uçağın düşmesi sonucunda hayatlarını kaybeden canlar, 15 Mart Perşembe günü defnedildi. Konya’da toprağa verilen pilot Melike Kuvvet dışında Kabin Memuru Eda Uslu, Mina Başaran, Sinem Akay, Aslı İzmirli, Ayşe And, Burcu Candoğan Urfalı, Jasmin Baruh Siloni ve Liana Hanalel’in naaşları aynı gün İstanbul’da toprağa verildi. Aileleri Jasmin ve Liana adına UÖMO’da açtıkları vakıfla canlarının adını sonsuza dek yaşatıyorlar.

Ulus Musevi Mezarlığında gerçekleşen cenazede Liana Kalma Hananel’in ailesi, yakınları, sevdiklerinin yanı sıra toplumumuzun kurumlarının başkan ve mensupları son veda için bir araya geldiler. Bu hazin ve tek bir sesin bile çıkmadığı törende Hahambaşımız Rav İsak Haleva, “Uçakta can veren 11 pırıl pırıl genç kadın tüm yaşamlarında birbirlerine can yoldaşı olmuşlar ve son yolculuklarına da birlikte çıktılar. Acımız sonsuzdur. Her birinin ailelerine başsağlığı diliyoruz” dedi. Ağır matemin hissedildiği bu günde göklerin gri rengi ve çiseleyen yağmur adeta acıyı tamamlar gibiydi.

Kadiş duası okunurken aklımdan geçenler, bir zamanlar derslerini ilgiyle izlediğim Rav Mordechai’ın sözleriydi. Kadiş’in başında yer alan ‘Yitgadal ve Yitkadeş Şeme Raba’ veya ‘Tanrı’nın ismi yüce ve kutsal olsun’ dediğimizde aslında Yüce Tanrı’nın bir parçası olan bizler Kadiş okunan kişinin ismini de kutsamak için bu duayı okuyoruz. İsim, ebedi yolculuğa yolladığımız insanın hayat hikâyesini de zikretmemize, onu hatıralarıyla anmamıza yardımcı olur. Kadiş ile o ismi ve canı ‘Olam Haba’ yani öbür dünyaya, gelecek dünyaya başka bir boyuta uğurluyoruz. Bu cenaze töreninde de aynı Rav Mordechai’ın anlattığı gibi Kadiş başka bir anlam taşıyordu. Her bir canın isimleri sonsuza dek kutsal olsun, övülsün, saygı görsün ‘Ve Yimru Amen’ diyelim. Onları Tanrı’nın merhametine ve yeryüzünün sonsuz sevgisine emanet ediyoruz.

 

Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın cenaze törenlerinde yaptığı konuşma

“Ayşe And, Sinem Akay, Jasmin Baruh, Mina Başaran, Zeynep Coşkun, Beril Gebeş, Liana Hananel, Aslı İzmirli, Melike Kuvvet, Burcu Urfalı, Eda Uslu

Değerli Dostlar, bu saydığım isimler daha dört gün önce, başta ailelerinin ve tabii ki toplumumuzun gözbebekleri, geleceğe olan umutlarımızın temel direklerinden birkaçı olarak aramızda yaşayan hayat dolu pırıl pırıl genç kızlarımız, kadınlarımızdı. Kısacık yaşamlarının her

hangi bir aşamasında yaşam yolları kesişmiş, birbirlerinin can dostu olabilmişler, gelecekleri için pembe hayaller kuracak hale gelmişlerdi. Öyle ki, en mutlu oldukları bir zamanda feci bir uçak kazasında da birlikte can verdiler. Matemimiz derin, acımız yoğun.

Her birini ebedi âleme uğurladığımız bugünlerde, onları hepimizin Tanrısı’nın merhametine emanet ediyor, mekânlarının cennet olmasını diliyoruz. Ruhları şad olsun. Biz kalanlara ise Tanrı’nın teselli ediciliğine sığınmak kalıyor.”