Tu Bişvat sinagoglarda birlik ve beraberlik mesajlarıyla kutlandı

Tu Bişvat: Fidan ve ağaçların yılbaşısı

Elda SASUN Köşe Yazısı
31 Ocak 2018 Çarşamba

28 Ocak Pazar günü geleneksel Tu Bişvat kutlaması Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogunda kalabalık bir yahid topluluğunun katılımıyla gerçekleşti.

28 Ocak Pazar sabahı Beşiktaş’tan vapurla Kadıköy’e, oradan da Haydarpaşa’ya doğru, Hemdat İsrael Sinagogundaki Tu Bişvat kutlamasına gittim. Yeldeğirmeni mahallesinde bulunan sinagogun yüz seneyi geçen bir tarihi var. Sinagog 1899 senesinde inşa edilmiş. Biraz araştırınca isminin hikâyesi çok ilgimi çekti.

Mabede Hemdat İsrael Sinagogu adının konmasını şöyle anlatıyorlar: Hemdat İsrael’in İbranicedeki anlamı İsrailoğulları’nın şefkatidir. Ancak burada Hemdat kelimesinin başka bir anlam ve özelliği de bulunmakta. Bu kelime İbranice Het-Mem-Dalet-Tav sessiz harflerinden meydana gelmekte. Bu sessiz harfler Hamid kelimesini oluşturmakta. Dolayısıyla sinagog, inşasına gerekli izin için büyük yardımı olan Padişah II. Abdülhamid’in adını almış oluyordu ki bu şekilde Padişahın kendisine şükranlarını bildirmiş  olunuyordu.

Bu teşekkür günümüze kadar ayakta kalan bu güzel eserle her zaman anılacak.

Sinagog içerisinde çeşitli süsleme ve işlemelerle var. Ortadaki gösterişli avize Yıldız Sarayı Baş Mücevhercisi Aronaçi Efendi tarafından açılış töreni için Moda’daki evinden alınıp getirilmiş. Daha sonra sinagoga hediye edilen bu avizenin bir eşi Dolmabahçe Sarayında bulunmaktaymış.

İçeri girdiğinizde sizi saran bir sıcaklık ve aynı zamanda görkemli bir mimarisi var. Mekân, sinagogu çevreleyen bahçesi ve eski duvarlarıyla güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemiş.

Yeldeğirmeni 50 sene öncesine kadar Yahudilerin yaşadığı bir semtti. Sinagoga giden yokuştan yukarı çıkarken buradaki evlere dikkatle göz gezdirdim. Bu mahalle sevgili matematik hocamız Mr. Garti’nin de mahallesiydi. Daha kim bilir kimler buralarda yaşamış ancak daha sonra Moda, Göztepe, Caddebostan ve Suadiye’ye taşınmışlar. İçeri girerken bana çocukluk yıllarımdan kalma ‘Eldika’ diye hitap eden bu sinagogun en eski ve değerli yahidlerinden Alber Levi’yle karşılaştık. Sevgili Alber ve Mati Levi ise bu sinagogda evlendiklerini anımsadılar.

NEŞELİ TÖREN

Girişte şarkıların eşliğinde karşılandık. ‘Hoş geldin: Baruh Aba’ şarkısından sonra İzzet Bana yönetimdeki Minix Anaokulu korusu gösterisini izledik. Koro, anneler, babalar, çocuklar hatta bebekleriyle gelen izleyiciler tarafından coşkuyla alkışlandı. Yahidlerden oluşan bir diğer koro ise ‘Los Bilbilikos’ gibi Ladino ezgiler ve İbranice ‘Tu Bişvat ayom’ (Bugün ağaçlar bayramı) gibi bayram şarkıları seslendirdiler. Talmud Tora Caddebostan Başkanı adına konuşma yapan Moris Bardavit’i Talmud Tora Keren Şemes müzik dinletisi takip etti.

Hahambaşı Rav İsak Haleva konuşmasına, haftanın Peraşası Beşalah’ta İsrailoğullarının özgürlüklerine geçiş zamanını anlatarak başladı: “Mısır’dan çıkınca Kızıldeniz’in kenarına gelen İsrailoğulları Tanrı’ya dua etmeye başlarlar. Moşe Rabenu da Tanrı’ya halkıyla konuşmasını diler. Moşe de cevap olarak halkına Tanrı’nın onlara yardım edeceğini, onları kutsayacağını ve ilerlemelerini istediğini iletir. Bunu belirten cümle: ‘Adonay yilahem lahem; Tanrı sizin için mücadeleyi yapacaktır’. Yardım gelir, Kızıldeniz ikiye bölünür, İsrailoğulları karşı kıyıya geçer fakat Mısır ordusu suların altında kalır. Daha sonra, İsrailoğulları yollarına devam ederken ilerideki topraklarda Almalek toplumuyla karşılaşır. Almalek özgürlüğüne kavuşan bu halkı yok etmek, maneviyatlarını kırmak ister. Bu sefer Tanrı onlara şöyle der: ‘Bu kez harbi siz yapacaksınız.’ Tanrı’nın bu iki olay arasındaki davranış tarzı farklıdır zira Mısır ordusunun amacı İsrailoğullarını yok etmekti. Almalek ise İsrailoğullarının manevi dünyalarını, inançlarını, Tora’larını yok etmek istemektedir ve bu hassas noktada halkın kendisinin mücadele etmesi lazımdır.” Rav Haleva, Almalek zihniyetinin hala yaşamakta olduğunu, “İnancı yok etmeyi isteyenler halâ var diyerek” dile getirdi.

“Bugün bu bayramda fidanları, yeni çıkacak ağaçları, gelecek nesil ve çocuklar için ekiyoruz. Tora’mız, insanı bir ağaca benzetir. Çocuk ufakken nasıl yetiştirilse öyle büyür. Eğri duran ağaç destek ister. Çocuklara da destek ve güç verecek hakiki destek Tora’dır. Tora ile eğitilmelidirler. Tora ile beslenirlerse, ne çocuk yaşta ne de yaşlılıkta kaybolup başka yönlere gitmezler. Tanrı’ya duam gençlerin bu gün gibi her daim aramızda bulunmalarıdır.”

Sinagogun bahçesinde gerçekleşen geleneksel fidan dikme töreniyle kutlamalar son buldu.

Tu Bişvat Bayramında toprağa fidanlar ekilirken aklımdan hep şunlar geçer: İnsan da bir ağaç gibi kökleri sağlamsa gelişip büyüyebilir, meyve verebilir ve bu meyvelerle başkalarına da verimli olabilir. Sağlam inançlar bizlerin her değişen hava şartlarında kendimizle ve etrafa karşı sağlam kalmamıza yardımcı olur. Yaşam Ağacı da zaten bu değil midir?

 

GKD: Birliktelik bayramımızdır

Vivet Yohay

28 Ocak Pazar günü, Anadolu yakası sakinlerinin yoğun geçirdiği bir gün oldu.

Önce sabah bir bayram ritüeli olarak Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu cemaatimizin büyük bir bölümünü ağırladı. Sonrasında ise GKD bayrağı devir alarak, birlikteliğin bayram olduğunu vurgulayan bir gece yaşattı bizlere.

Hayatımızın yoğun koşturmacası içerisinde bayramlarımızı kutlamak hepimize bir mola verip derin bir soluk alabilme imkânı sağlar. Ailemiz, arkadaşlarımız, dostlarımız ve görmekten hoşnut olacağımız bizden yüzler bu ortamlarda karşımıza çıkınca daha mutlu oluyoruz.

Birlikteliğe her daim ihtiyacımız var. Ve bu birliktelik özellikle bayramlarımızda daha da pekişiyor. Adı ister yemek olsun, ister şarkı söylemek, isterse de dualarda birlikte yakarmak olsun, tabii ki de en önemlisi birlikte hareket etmek.

Yoğun telaş GKD’yi de sardı o gün. Görevini yerine getirmek için koşturan yönetim kurulu, genel faaliyet ekibi, gençler, çocuklar, misafirler, derneğimizin yeni yerini ilk defa görenler yerlerini alırken ortalıkta salınan sevgi ve samimiyet esintisi  herkesi etkisi altına aldı.

Sohbetler, DJ Team’in kulaklardaki pası silen güzel müzikleri, gönüllülük esası ve içine sevgi katılarak hazırlanmış lezzetli ikramlar son derece mutluluk verici bir ortam.

Tu Bişvat dinimleri uygulamasında ise misafirlerimizin de bize desteği ile her bir yiyeceğimiz için dualarımızı ettik.

Jak Arditti’nin deklanşörü her bir mutluluk anını görüntülüyordu. Gülen, sohbet eden, dua eden, şarkı söyleyen, alkışlayan fotoğraflar oldu çektiği resimler.

Viktor Özlevi gitarını ve o güzel tınılarını GKD severler ile paylaşırken, şarkılara hep birlikte eşlik etmek hepimizin mutluluğuydu. Bir eğlence de hediye çekilişinde yaşandı. Görülmeye değer bir heyecandı çekilmiş numarayı tahmin edebilmek. Çocuk coşkusu ile bayramlar kutlamak nasip olsun hepimize.

Hag Tu Bişvat Sameah.

Önümüzdeki Şubat ayı içinde ise GKD Tiyatro yine sahne diyaor, bu kez İzmir’de. Dört gözle beklenen ‘Avluya Düşen Yıldız’ gerçekten sahnede parıldıyor. Kaçıranlara müjdemizdir.

 

Caddebostan Talmud Tora

Talmud Tora Caddebostan bayramları çocuklarla ve tüm cemaatle deneyimlemeye devam ediyor.

27 Ocak Cumartesi günü Tu Bişvat’ın anlamı üzerine yapılan dersten sonra eğitmenler, çocuklar ve gençler bayram sederini hep birlikte gerçekleştirdiler. Hangi meyveye hangi dua, neden edilir, 4- 15 yaşındaki çocuklarla birlikte tartıştılar ve birlikte bayramı kutladılar. Pazar günü ise hep birlikte Kadıköy Sinagoguna giderek bu sefer de cemaat büyükleriyle bayramı kutlama olanağı buldular. ‘Şir la maalotlar’ın öğrenciler tarafından okunduğu ve Talmud Tora Keren Şemeş‘in şarkılarıyla eşlik ettiği programın sonunda ağaç dikme ritueli gerçekleştirildi.

Eğitmenler adına Moris Bardavit yaptığı konuşmasında önce Tu Bişvat’ın çıkış yerinden bahsetti:

Bu gün, aynı zamanda ağaçlar için Roş Aşana olarak da adlandırılabilir. Fakat biz Yahudiler bu güne ayrı bir önem veririz çünkü Devarim kitabı der ki ‘İnsan tıpkı otlaktaki bir ağaç gibidir.’ Tanrı’ya olan inancımız ve bağlılığımız köklerimizi oluşturmaktan geri kalmaz ve biz bunları Tora, mitsvalar ve dünyamıza getirdiğimiz iyiliklerle elimizden gerektiğince tamamlamaya, meyvelerimizi sunmaya çalışırız.”

Bardavit konuşmasının devamında Tu Bişvat denildiğinde aklına Talmud Tora’nın geldiğini, ağacın köklerinden yapraklarına kadar, Tora’nın ışığında yetişen çocukları gördüğünü söyledi. Bu ışığın devam edebilmesi, ağacın büyüyebilmesi için tüm çocukları Şişli, Ortaköy, Kemer, Yeniköy ve Caddebostan Talmud Tora’larına katılmaya davet etti.

 

 

Şişli  Talmud Tora

27 Ocak Cumartesi Şişli Talmud Tora midraşında Tu Bişvat Bayramı çocuklar, eğitmenler ve ailelerle beraber coşkuyla kutlandı. Meyve ve yemişlerin berahaları sırasıyla çocuklar tarafından okundu. Alvin Levi, İsrail topraklarında yetişen kutsal meyvelerden bahsetti. Eran Levi, Tişri ayının 1.günü‘yılbaşı’, Şevat ayının 15.gününün de ağaçların yılbaşısı olarak kabul edildiğini vurguladı. Mert Nahmias kutsal topraklarda ve tüm dünyada bulunan ağaçların ve tabiatın korunması gerektiğini belirtti. Sami Habib, buğdayın rolünü, eski çağlardan beri insanoğlunun temel ürünlerinden biri olarak açıkladı. Mordo Bahar, arpanın İsrail’in güneyindeki Negev Çölü’nün en kuru topraklarında yetiştiğini belirtti; Mark Sezer arpanın Pesah’ta Bet Amikdaş’a yılın ilk ürünleri festivalinin bir parçası olarak getirildiğinden bahsetti. Albert ile Yoel Tovim, üzümün İsrail toprakları ile ilişkisini; Doğan Mizrahi Kutsal Tora’da insanlara doğaya değer vermeyi öğretmesini anlattı. Mert Tastasa Yaakov Orland’ın eski bir İbranice şarkısında Nar ağacının Ölü Deniz’den Kudüs’e kadar bütün aromalara sahip olduğunu belirtti.

Ralf Kohen, Talmud ile zeytin arasındaki ilişkiden bahsederken Murat Horman; Yahudi milleti, zeytin ağacının yaprakları gibi her zaman var olacaktır dedi. Selin Saduk, Bereşit  kitabı ile Tu Bişvat arasındaki bağlantıyı anlattı. ‘Vehi Tavou El Aarets’ adlı Tu Bişvat Şiirini İgal Elkaza seslendirdi.

Şişli Talmud Tora’nın daha evvel yaptığı Tu Bişvat yarışmasında kazananları da belli oldu. Birinci Mordo Bahar, ikinci Murat Horman, üçüncü Mark Sezer ve dördüncü Yeliz-Musa Hibahar oldu. Her birinin yaptığı üç boyutlu ağaç ve meyveler göz kamaştırdı.

Tu Bişvat sederi, Tu Bişvat şarkıları, her biri farklı anlamlar taşıyan meyveler, bayram coşkusunu yaşatan cıvıl cıvıl renkli masa düzeni, bayram kutlamasına katılanların samimi bir ortamda hoşça vakit geçirmesini sağladı. Etkinliğe katılan ve yarışmada derece alanların sürpriz hediyelerini almalarıyla etkinlik sona erdi.