Kışa girerken grip aşısı hakkında bilmemiz gerekenler

Grip de nezle gibi bulaşıcı bir virüs enfeksiyonu olmakla birlikte nezleye nazaran çok daha ağır seyreden bir hastalıktır. Komplikasyonlar ortaya çıkarsa uzar ve öldürücü bir hastalık haline dönüşebilir. Bu tehlike çocuklar ve yaşlılarda çok daha fazladır.

Sağlık
21 Kasım 2017 Salı

Uz. Dr. Sadi Rüştü Vural*

Grip de nezle gibi bulaşıcı bir virüs enfeksiyonu olmakla birlikte nezleye nazaran çok daha ağır seyreden bir hastalıktır. İnfluenza virüsleri insandan insana tükürük damlacıkları yoluyla bulaşır. Bütün dünyada fakat daha çok ılıman iklim kuşağında görünür. Genellikle sonbaharın soğuk aylarında başlar fakat yaz sonlarında sıcak aylarda başlayan salgınlar da olduğu saptanmıştır. Hastalık sisli, kapalı, yağışlı geçen günlerden sonra artış gösterir. Grip hastalığına bütün ırk, cins ve cinsiyetler aynı oranda duyarlıdır. Fakat küçük çocuklar ve vücut direnci düşmüş yaşlı ve hasta kişiler hastalığa daha çok yakalanırlar. Okul, kışla, fabrika, hapishane, bakım evi gibi toplu yaşanılan yerlerde bulaşma kolay olduğundan hızlı bir şekilde yayılır. Sonbahar ve kış mevsimlerinde toplu ulaşım araçlarının, sinema, tiyatro gibi yerlerin hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığı bilinir.

Grip virüsü bulaştıktan1-3 gün içinde hastalık başlar. Ateş, titreme ile 39-40 dereceye çıkar. Başta eklemlerde ve kaslarda, özellikle sırt ve belde ağrı vardır. Kişi halsiz ve bitkin durumdadır bazen mide bulantısı ve kusma da görülür. Boğaz ağrısı, şiddetli öksürük, göğüste yanma şikâyetleri vardır. Hasta yatağa düşer. Tüm vücuttaki ağrılar ve halsizlik nedeni ile hastalığa paçavra hastalığı adı da verilmiştir.

Hastalık 4-5 gün içinde yavaş yavaş düzelmeye başlar ve en fazla bir hafta içinde kendiliğinden geçer. Eğer zatürre, kalp zarı iltihabı, beyin zarı iltihabı sinüzit, orta kulak iltihabı gibi komplikasyonlar ortaya çıkarsa hastalık uzar ve öldürücü bir hastalık haline dönüşebilir. Bu tehlike çocuklar ve yaşlılarda çok daha fazladır. Grip, ölüm oranı salgınlarda yüzde 15’e kadar yükselebilen ciddi bir hastalıktır.

Tedavide ateşin düşürülmesi, yatak istirahati ağrıların dindirilmesi en önemli hedeftir. Ateşin düşürülmesi için parasetamol kullanılabilir. Grip tedavisinde antibiyotiğin yeri olmamasına rağmen yaşlı ve çocuklar gibi risk grubunda olanlarda komplikasyonların ortaya çıkmasını engellemek için veya komplikasyonlar ortaya çıkmışsa bunların tedavi edilmesi için kullanılabilir. Nezlede geçerli olan korunma yöntemleri grip için de geçerlidir. Ayrıca gripte son yıllarda sıkça uygulanmaya başlayan aşının da yüksek oranda koruyuculuğu olduğu görülmüştür. Her yıl salgın yapan influenza virüsü kendi içinde değişiklikler gösterdiğinden o yıl üretilecek olan aşılar dünya sağlık örgütü tarafından yeniden belirlenir. Bu nedenle risk grubundaki kişilerin aşılanması her sonbahar başında tekrarlanmalıdır.

Kimler grip aşısı olmalı?

1) Gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması önerilenler:

 65 yaşından büyük kişiler

 Şeker hastaları (diyabet)

 Astım hastaları

 Kronik akciğer hastaları (Bronşit vb.)

 Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları)

 Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı –hemoglobinopati- olanlar, kanser hastalı, immunsupresif kullananlar)

 Huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar

2) İkincil risk grupları

Yukarıdaki risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar

 50-64 yaş arası bireyler

 Sağlık personeli

 Yukarıda belirtilen risk grupları ile aynı ortamda yaşayanlar

 Huzurevi, bakımevi ve benzeri yerlerde çalışan personel

3) Spesifik gruplar için öneriler

 Hamile bayanlar (4 aylıktan itibaren)

 HIV ile enfekte kişiler

 Sık seyahat edenler

 Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb.)

GRİP VE DİYABET

• Grip epidemisi sırasında gribe yakalanmış diyabet hastaları mutlaka hastaneye yatırılarak tedavi edilir.

 • Gribe yakalanmış bir diyabet hastası normalden altı kez daha fazla hastaneye gitmek zorundadır.

• Grip sezonu boyunca, diyabet hastalarının ölüm oranı yüzde 5 ila yüzde 15 artar.

• Grip ve zatürreden ölen diyabet hastalarının sayısı diyabetli olmayanlara göre üç kat daha fazladır.

• Her yıl sayıları 10. bin ile 30. bin arasında değişen diyabet hastaları grip veya zatürreden ölmekte.

• Gripten ölen diyabet hastalarının sayısının gittikçe artmasına rağmen, büyük çoğunluğunun grip aşısı olmadığı tespit edildi. Yine ölümcül tehlike ifade eden zatürre’ye karşı aşılama oranı ise çok daha düşüktür.

• Diyabete ek olarak kalp ve damar hastalıkları, böbrek hastalıkları olanlarda ve 50 yas üstü kişilerde risk katlanarak artmaktadır.

Kimler aşı olamaz?

Grip aşısı, son derece güvenli ve yan etkileri çok az olan bir aşıdır. Diğer aşılarla eşzamanlı olarak kullanılabilir (örneğin zatürre aşısı ile aynı anda, farklı kollardan uygulanabilir). Grip aşısı, kesinlikle gribe neden olmaz, zira canlı ya da zayıflatılmış (attenue) virüs içermez. Aksine, aşının içeriğinde sadece virüsün parçacıkları bulunur (split aşılarda - örneğin Vaxigrip). Aşı öncesi ya da sonrası özel bir hazırlığa (gıda-içecek kısıtlaması, banyo yasağı vb) gerek yoktur.

Bazı kişilerin grip aşısı olmamaları gerekir. Bunlar:

• 6 aydan küçük bebekler

• Yumurtaya karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanlar (yumurta yediğinde alerjik şoka girenler).

• Hamileliğin ilk üç ayı içinde olan bayanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler)

38 derece üstünde ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması önerilir.

 

* Or Ahayim Hastanesi, İç Hastalıkları Uzmanı