Korku

Çocuk-Aile
9 Ağustos 2017 Çarşamba

Korku nedir? Doğal afetlerin sıklaştığı günümüzde yaşadığımız korku dolu anlardan geriye kalan stres, anksiyete, güvensizlik hissi gibi durumlarla baş etmek kimilerimiz için sorun teşkil etmezken kimilerimiz içinse ciddi problemler yaratabiliyor. Öncelikle korkuyu ele almak gerekirse iki çeşit korku vardır. Birincisi gerçek var olan bir şeyden ya da bir durumdan korkma… Örneğin; bir aslanla karşılaştığınızda tehdit gerçektir ve o anda yaşanmaktadır. Ancak köpekten korkan bir insanın her yolda yürüdüğünde ya köpek çıkarsa diye o anda gerçek olmayan ancak olabilecek olan bir durumdan korkması ise bir ikincisidir. Genellikle ikinci durum yani korkulan olayın olacak olma korkusu gerçek yaşanan korkudan daha sıkıntılı ve zor bir durumdur. Çünkü korkunç bir olay olduğunda kişi korkar, kaçar savaşır veya paralize olur ancak durum sona erdiğinde gerçek korku bitmiş olur. Fakat bundan sonra hissedilen korku gerçek korku değil aslında olabilecek olandan korkmaktır yani anlık değil sürekli devam eden bir korku ve stres durumudur. İnsanoğlu en çok bilinmeyenden korkar çünkü bildiği şeye kendini hazırlayabilir; ancak bilinmedik ve beklenmedik yaşanan olaylar ki doğal afetler bunların başında gelir bizi çok ürkütür ve çaresiz hissettirir.

Deprem korkusu

 İnsanlar deprem olduğunda çok korktuğundan değil, tekrar olacağı korkusu yüzünden günlerce sokakta yatarlar. Bu davranış belirli bir düzeye kadar gereklidir çünkü bizi olası diğer tehditlerden korur. Ancak bu korku kişide uzun süreli devam ettiğinde sürekli strese dönüşür ve sürekli stres yaşayan kişinin vücudunda fazla stres hormonu yani kortisol salgılanır. Bu stres hormonu stres anında anlık bir koruyucu kalkan oluşturmak için faydalı olduğu kadar kişiye uzun vadede sıkıntı yaratmaktadır çünkü sürekli kendini alarm halinde hisseden vücut normal fonksiyonlarını yerine getiremez. Kişi eğer günlük hayatına devam etmekte zorlanıyorsa, sürekli kötü bir şey olacak düşüncesi veya korkusu yaşıyorsa veya kendini sürekli gergin, endişeli hissediyorsa, yemek yemede azalma, uykuya dalmada sorun veya sık sık uyanma, gün içinde konsantrasyon problemleri yaşıyorsa mutlaka bir uzmandan destek alma vakti gelmiş demektir. Sizlere tavsiyem lütfen korkunuzu, endişelerinizi dile getirin. Yakınlarınız bir şey yapamayacakmış gibi görünse de veya bu düşünceler size saçma gelseler de paylaşmak her zaman içinize atmaktan daha sağlıklıdır. Kim bilir belki etrafınızda sizin gibi düşünen veya aynı zorlukları yaşayan birileri vardır. Korkunuzu içinize atmak, yokmuş gibi davranmak, düşünmemeye çalışmak onu sadece daha yoğun hissetmenize sebep olacaktır. Belirli ölçüde korkmak sağlıklıdır ve insanın kendini koruyabilmesi için gereklidir ancak sürekli ve tehlike yokken korku yaşıyorsanız bunu bir uzmanla paylaşmanızı tekrar tavsiye ediyorum. Sağlıklı ve huzur dolu günlerde görüşmek üzere…