Paris´te Yahudi Mahallesi - Le Marais

İbrani dilinde ‘küçük yer’ manasına gelen ‘Pletzl’, Fransa’nın başkenti Paris’in en iç içe, en kozmopolit bölgelerinden birine halk tarafından iliştirilen takma ad olma özelliğini de taşıyor. Paris’in 3. ve 4. Arrondissement’larında (bölge) konumlanmış mahalle gerçekten muhteşem bir göz ziyafeti.

Dünya
2 Ağustos 2017 Çarşamba

Ali Jean Çorakçı - Paris

 600 yıl önce Paris’ten kovulan Yahudiler (o dönemde Marais bölgesi şehir surlarının dışında kaldığından Paris sayılmazmış) mecburen, şehre en yakın bölge olan Le Marais’ye yerleşmiş. Bu arada 3. ve 4. bölgelerin 17. yüzyıla kadar Fransız asil sınıfının gözde mahalleleri olması nedeni ile Yahudiler minicik bir yerde (Pletzl adı buradan geliyor) yaşamaya mecbur edilmiş.

Fransız aristokrasisinin 17. yüzyılda Faubourg St. Germain’e taşınmasıyla bölge, Yahudi etkisiyle pek tabiidir ki bir ticari merkeze dönüşmüş. Özellikle 18. ve 19. yüzyılda tamamen Aşkenaz Yahudilerinin olan bölge, II. Dünya Savaşı’nda ağır kayıplar vermiş.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra, hükümet bölgeyi restore etmeye başlamış. İlk işleri de zamanında Fransız asilzadelerinin konakları olan binaları müzeye çevirmek olmuş. Mesela Hotel Salé, günümüzde Picasso Müzesi, Hotel Carnavalet de Paris Tarih Müzesi olmuş. (‘Hotel’ kelimesi, bugünkü anlamında turistik bina değil, önemli asillerin geniş malikânelerine verilen isim manasına gelir)

Bir de üstüne, tam Marais’nin karşısında Beaubourg Bölgesinde 1977’de kondurulan Centre Pompidou ile Bölge, sanatın ama özellike modern sanatın merkezi olmuş.

Sanatın baştacı edildiği Bölge, 80’li yıllardan itibaren LGBT kültürüne de ev sahipliği yapmaya başlamış.

Ne Rue Des Rosiers ve bu sokağı kesen Rue Pavée, Rue Ferdinand Duval, Rue des Écouffes, Rue des Hospitalières-Saint-Gervais ve Rue Vieille du Temple’dan ibaret olan Pletzl, koşer (et ve sütün aynı anda tüketilmediği, domuz etinin olmadığı) restoranları, falafel büfeleri, pastaneleri, Yahudi kitapçıları, sokaklarda kafalarında Kippa, üzerlerinde mantoları, içinden sarkan talletleri ile Ortodoks Yahudiler, minik sanat galerileri, LGBT ruhuna uygun minik konsept butikleri, Fransız cafeleri, gay barları ve sokak sanatçıları ile aklınıza gelebilecek her türlü uç noktanın inanılmaz bir ahenk ile kaynaştığı kesinlikle görülmesi gereken yerlerden bir tanesi…