Haydi kolalı yakalar takalım

Riva ŞALHON Köşe Yazısı
19 Temmuz 2017 Çarşamba

Herkesin tek tip elbise giyip aynı görünmesi durumu sadece bir yanılgıdır. Okullarda üniforma uygulaması var örneğin. Çoğu zaman ekonomik eşitsizliği sözde örtbas etmeyi hedefler. Ancak o yoldan geçmiş biri olarak söyleyebilirim ki, tek tip giyim ile dahi isteyen daha iyi ayakkabı giyerek farklılığına dikkat çekebiliyordu. Sırt çantası gibi üniforma harici kişisel eşyalar, ekonomik eşitliğin bir ütopya olduğunu ta o zamandan beynimize işliyordu. Sistem gelir farklılığını ne kadar gizlemeye çalışsa da Küba gibi komünist olamayan ülkeler için bu önlemler sadece yaratıcılığı tetikliyor. Anneler çocuklarının ezilmemesi için özenilen eşyaları yine kendini aşan bütçelerle almak zorunda kalıyor. Zaten liseden sonra tek tip uygulama kalkınca hayatın eşit olmadığı kesinleşiyor.

Tek tip elbise bence sadece görev belirtirken önemlidir. Örneğin hastane adliye gibi ortamlarda işlemlerin doğru ve hızlı işlemesi için formanın basit ve belirleyici olmasında fayda vardır. O tür insanların cebinde daha iyi telefon olmasını, kulağında kaliteli kulaklık olmasını kimse umursamaz.

Tek tip elbise, bazen de tek tip düşüncenin dışına çıkılmasını önlemeye çalışır. Bir tür sansür, insanın kendi kılığı ile kendini ifade etmesinin önüne geçme çabası. Askeriye gibi bir yerde uygulanması şart olan bir durum. Ama diğer durumlarda sadece dışavurum öteleniyor. Hâlbuki dışavurumun erken yaşta yaşanması, ileriki hayatta radikal eğilimlere dönüşmesinden daha iyidir bana kalırsa. Lisede başını kazıtan çocuktan gelecekte CEO çıkması bence daha mümkün. Ruhsuz, egosuz, ifadesiz geçen gençliğin ileriki yaşlardaki serbestliği ayarsız olabiliyor.

Kısaca demek istediğim şu: İfade özgürlüğünü kısıtlamak veya dışarıya mesaj verme, slogan taşıyan kılık kıyafeti engelleyerek belki kısa süreliğine de olsa bir eş biçimlilik yaratmak mümkün olabilir. Ancak tek tip insan yaratmak mümkün olamayacağı için bu çabalar sadece ifadeyi sertleştirmeyi körükler. Disiplin kurma adına baskıcı yaklaşımlar, herkesi bir kefeye koyma çabası nafiledir.

Hele ki yargı sisteminde, henüz suçluluğu iddia edilen ancak yargısı tamamlanmamış bireylerin giyiminin tek tipe indirilmesi, mesaj taşıdığı için özgür kıyafet seçiminden alıkonulması da aynı şekilde nafiledir.  Yargı önüne çıkacak olanların avukatları tarafından ‘önerilen’ bir giyim tarzı olması normaldir. Ancak kesin hükme varılmış gibi zorlama bir tek tip elbise giydirilmesi haksızlık değil mi?

Bireylerin tek tip elbiseye sokma düşüncesi var olan eşitsizliği veya haksızlığı sadece halı altına süpürmeye yarıyor. Bu yüzden her kısıtlama gibi sadece geçici bir uygulama olabilir. Mümkün olan en ideal çözüm, bireylerin, kendi iradeleri ile ve gördükleri kabul ve retler ile doğrularını belirlemesi.