“Dansın her devirde büyülü bir etki yaratmasının sebebi yaşam eyleminin sembolü olmasıdır”

Feride PETİLON Toplum
24 Mayıs 2017 Çarşamba

 

 

Prodüksiyon: Göztepe Kültür Derneği

Tarih: Haziran ayı

Dansçılar: GKD gençliği

Müzik: GKD gençliği

Böylesi bir tanıtımın seyircileri kim?

Sizler dans müzik tutkunları...

Sizler gençliğin her zaman destekçileri...

Sizler gençlik iksirini gençlerle çalışmakta bulanlar...

Şimdi perde zamanı, alkış zamanı...

 


   GKD çatısı altında buluşan gençler genç bir başkan ile birlikte olmanın ayrıcalığını yaşıyorlar.

“Geçtiğimiz yıl büyük beğeni toplayan ‘Hepimizin Hayali İdi’ adlı gösterinin ardından gençler hiç vakit kaybetmeden kolları sıvadılar? Bu kez hedefleri dünyaya mal olmuş tarihi değerlerimizi günümüz koşullarında irdelemekti. ‘On’la Yaşamak’ işte böyle doğdu, böyle gelişti. Bugün sadece da nsıyla değil, müziği, dekoru, kostümleri ile adeta bir şov haline geldi” diyerek söze başlayan Doğan Yıldız ekibinin son derece özverili olduğunu belirtiyor. Yıldız, “Çalışmalar çok değişik yöntemlerle yapıldı. Alanlarında uzman eğitmenler ile uzun süren eğitimlerle dans koordinatörlerimize taktik verdi. Öte yandan koro çalışmaları yapıldı, dekor için teknolojinin son trendlerinden yararlanıldı. Bu bir puzzle. Bir parçası iyi oturmadığı zaman resmin tümünde aksaklık olur” dedi.

Proje gönül veren Rinet Bahar dans tutkusunu söyle dile getirdi: “Folklor kelime anlamak ile halk bilgisi demek. Bu açıdan bakıldığı zaman İsrail folkloru çok kollu bir ammeye benziyor. Göç alan bir ülkede her gelen kendi ezgilerini getirdi. Flamenko’dan Afrika figürlerine, Anadolu adımlarından vals adımlarına kadar geniş bir yelpaze ile karşı karşıyayız. Bu yıl geçmişten geleceğe bir köprü kuruldu. Bize sadece destek vermek kalıyor”

Tery Yıldız için dans demek yaşam biçimi demek. Bir varoluş sebebi. Yıldız, “GKD de tüm çocukluğumu, genç kızlığımı yaşadım. Anne oldum, başkan oldum. Ama dans etmekten hiç vazgeçmedim. Her ortamda, her gösterinin sonunda kendimi sahnede dans ederken buldum. Bu proje söz konusu olunca bildiğim herşeyi gençlerle paylaştım. Tüm kış provalarına katıldım; toplantılarında onlarla omuz omuza olup elimden geldiği kadar yön vermeye çalıştım. Sonucu hep birlikte göreceğiz” diyerek kendini ifade ediyor.

Bu gösterinin bir parçası olman ve bu yıl yeni kurulan B2C Komisyonunun Başkanı Betsy Bahar’a kulak verelim: “Göztepe Kültür Derneği, çocukluğumun, gençliğimin en güzel anılarını yaşadığım evim. Burada ilk sahneye çıktığımda yedi yaşındaydım, şimdi ise 27. Bu sene ‘On’la Yaşamak’ için teklif geldiğinde, hâlâ aynı heyecanı, isteği ve coşkuyu hissettim. Sadece dernekli olanların anlayabileceği birkaç his... 1,5 yaşında bir kızım var; o da yaşasın istiyorum bunları, insana hayatı öğreten bu derneğin her köşesinde, en çok da sahnesinde olsun istiyorum. 80 kişilik dev kadronun içinde bir nokta olsam da GKD’nin kocaman yüreğine sığabildiğim için şanslı hissediyorum... “

Bir diğer GKD gönüllüsü David Sevgi şöyle diyor: “Başlangıçta okul stresini atmak ve arkadaşlarımla beraber vakit geçirmek için derneğe adım atmıştım. Son birkaç yıldır, iş stresini ve yorgunluğunu atmak için gelmeye başladım. Bunu en güzel dans sayesinde yaptım. Her sene yoğun çalışmalar eşliğinde hazırlandığımız gösterilerimize bu sene de aynı hız ve yoğunlukla devam ettik. Evet çok yorulduk, çok zorlandık, yeri geldi kavga ettik, ayrı düştük.  Ama dansın insanları birleştirme ve tek vücut yapma gücü bu senenin de hızla geçmesini sağladı ve herşeye rağmen bir projenin daha sonuna geldik. O yüzden tüm takım arkadaşlarımı tebrik ederim. Ama özellikle tebrik ve teşekkür etmem gereken biri var ise oda Sibel’dir. Bize gösterdiği sabır, emek, bizi bir araya getirebildiği ve dans etmeyi daha çok sevdirdiği için teşekkür ederim.”

‘On’la Yaşamak’ projesinde yer alan Teri Benkarmona hislerini ifade ederken “Dans benim için derneğe ilk adım atışımı temsil ediyor; benim için bambaşka bir duygu. Şimdi de bu proje, çoğunu dernek sayesinde tanıdığım güzel arkadaşlıklarla hem tekrar bir araya gelme hem de yine aynı heyecanla dans etme fırsatını sağladı. Bu projede sadece arkadaşlarımla değil arkadaşlarımın çocukları ile de dans ederek çalışmalarda birlikte geçirdiğimiz zamanların eğlenerek tadını çıkarıyoruz. Sahne heyecanını birlikte yaşamak, dans ederek enerjimizi paylaşmak o kadar iyi geliyor ki... “ dedi.

‘On’la Yaşamak’ projesinin eğitmeni

Sibel Beharti ise şunları söyledi:

“Kendini ve duygularını ifade edebilmenin en güzel yoludur dans etmek. Bir hareketle mutsuzluğu, tek bir hareketle sevincini anlatabilirsin dans ederken. Kelimelere de ihtiyacın yoktur. Sadece biraz müzik, biraz düş ve biraz tutku yeter dans etmek için…

Bir de sabır ve istek gerekir bu işi öğrenmek isteyenlere öğretmek için… 18 yıldır GKD çatısı altında dans ediyorum. Son yedi yılda da hem dans ettim, hem de eğitmenlik yaptım. GKD benim ikinci evim, içerideki herkes ise ikinci ailem oldu. Hatta zaman zaman kendi evimden, ailemden çok daha fazla zaman geçirdim bu çatı altında…

Her seneye yeni umutlarla, yeni hayallerle başlarız bu çatı altında. Tıpkı bu sene olduğu gibi. Geçen seneki güzel gösterimizin hemen ardından, heyecanımız dinmeden başladık bu senenin projesine hazırlanmaya…

Güzel bir beyin takımı kurduk. Çalışmalar, araştırmalar, dans eğitimleri… Kendimizi ve projemizi geliştirmek için bir sürü adımlar attık. Amacımız yapılmayanı yapmak yerine, çok yakından bildiğimiz bir konuya farklı bir bakış açısıyla bakarak, izleyenlerin de kendini sorgulamalarını sağlamak…

Bir projeye hazırlanıyorsan, o konunun her detayını öğrenir, araştırır, kendini sorgular ve ekiple paylaşımlarda bulunursun. Sonra proje de, konu da içine işledikçe kendi hayatındaki olayların ve yaptıklarının farkına varır; ufak bir aydınlama yaşarsın. Projenin ilerleyen aşamalarında gittikçe daha çok farkındalık yaşadığımı hissettim. Olaylara bakış açımın değiştiğini ve içimdeki duyguların değişmeye başladığını hissettim. Tek bir gecelik oyunla bu kadarını izleyicilere hissettiremeyiz belki ama en azından az da olsa bir farkındalık yaratabiliriz diye inandık.

10 Emir Neydi? İçindeki maddeler bize ne anlatıyor? İyi birer birey olmak da aslında 10 Emir’in bir parçası değil mi? On’a inanmak gerçekten bu kadar önemli mi?

Biz kendi içimizde bunu çok tartıştık, çok araştırdık ve olabilecek en güzel güncel ve tarihi olaylarla bir müzikal hazırladık.

Çok çalıştık, çok yorulduk, bir o kadar da eğlendik ve artık sizlerin karşısına çıkmaya hazırız.”

‘On’la Yaşamak’ sadece bir proje değil. Daha da ötesinde yaşatılmak istenen değerlerin bir yansıması.