Bir bayram temizliği hikâyesi

Hamursuz Bayramı temizliği... Malum, günler sürer. Geniş toplumdan bilmeyenler için, Pesah temizliği bir nevi bahar temizliğinin Pesah (Hamursuz) Bayramı öncesi ekmek kırıntısı üzerinden yapılmasıdır. Evlerde köşe bucak her yer, ekmek, makarna, hamur ya da mayalı bir şey kaldı mı diye aranır.

Riva HAYİM Köşe Yazısı
13 Nisan 2017 Perşembe

Hamursuz Bayramı temizliği... Malum, günler sürer.

Geniş toplumdan bilmeyenler için, bir nevi bahar temizliğinin Pesah / Hamursuz Bayramı öncesi ekmek kırıntısı üzerinden yapılmasıdır. Evlerde köşe bucak her yer, ekmek, makarna, hamur ya da mayalı bir şey kaldı mı diye aranır.

Kitaplar, koltuk ve masa altları, buzdolabı, mutfak, mutfak tezgâhı, ekmeklik, araba, fırın ve takma dişler… Bakılmadık yer kalmaz.

“Her yer tamam değil mi?” diye kendi kendine sorulur.

İç ses, kendinden çok emin Tamam!” der. Bu sefer oldu, her şey tamam! Ekmekten, undan ev arındı!”

Mutfağa yine de son bir kontrol için gidilir. (Yüzde yüz eminsindir, temiz çalıştın çünkü.)

Ama o da ne! Ekmeklikte unutulmuş bir dilim ekmek sana bakmatadır. (Kimse görmeden yok et.)

Ekmek dilimi anında kuşlara yem olarak verilir. Ekmeklik yıkanır. (Nasıl son anda gördün ama?)

Tekrar kendi kendine sorulur, “Bak bu sefer tamam değil mi, ekmek mekmek kalmadı?”

“Tamam, yani kaç gündür baktım, temiz her yer” diye cevap verir iç ses.

İçe kurt düşer, bakliyatların olduğu dolaba bir daha bakılır.

Tabi ki hiçbir şey okey falan değildir. Dolaptaki raftan bir torba köy tarhanası size bakmaktadır.

Hemen güzelim tarhanayla vedalaşılır ve yan komşuya hediye edilir.

“Bu sefer tamam değil mi?” diye sorar iç ses.

Bir daha dolaba bakılır. Tarhana paketinin arkasında ay çekirdeği paketi sana bakmaktadır.   “Dur bir bakiyim içindekilere” diye içe kurt düşer; ambalajının arkasında yer alan içindekiler bölümü okunur. O da ne!  İçerdikleri bölümünde ‘un’ açıklaması görülür.

“Yani ne işi var unun şu ay çekirdeğin üzerinde, aman ya? diye içinden söylenilir.

Bay bay çekirdek.

Çekirdek de gitti.

Çekirdeğe güven olmaz.

Bu sefer raftaki kabak çekirdeğine bakılır. Hemen ambalajın arkasını okunur. Bu çekirdek türünde ise un yoktur.

Kabak çekirdeği dolaba geri yerleştirilir.

Çekirdeklerin sana kurduğu tuzaktan kurtulunur ve fırın son bir kontrol için açılır. O da ne!  Komşuya verilmek üzere dört börekitaz’ın ambalaj içerisine konulduğu ama fırında unutulduğu görülür.

Bu sefer koşarak komşuya börekitazlar verilir, fırın temizlenir.

Yaklaşık beş gündür, ailecek buzluktaki börekitaz stokunu eritmeye çalışıldığından sürekli börekitaz yenir.

Sabah-öğle-akşam, yiyebildiğin kadar evde kalan hamur işleri yenilmiştir ki Pesah öncesi bitsin.

Buzdolabında kalan, Karatay’ın “Şu yemeklerden sağlık için uzak durun” dediği ne varsa, yenilir.

Sokak köpeklerine evde kalan üç kaşer lahmacun, sokak kedilerine ise son kalan birkaç dilim kaşer beyaz peynir verilir.

 

Tamam değil mi? Her şey tamam!

Bayram öncesi son gün, kontroller tamamlanmıştır.

Kontrolleri takiben, son olarak akşam evde mum yakılır.

Evde geleneksel olarak yapılan mum ışığında ekmek kırıntılarına son bir kez bakarak, nihai kırıntı kontrolü yapılır.

Her şey tamamdır. (Süperdin!)

İçinden “Bay bay ekmek, bay bay maya, Hoş geldin Pesah!” denir.

Koltuğa oturur, sehpaya ayaklar uzatılır. (Çok iyi çalıştın.)

Tebrikler edilir. (Müthiş işti.)

Zor muydu? (Değildi aman canım, büyükler çok abartmış, hemen hallettin.)

Hele o ay çekirdeği sınavını nasıldı? (Müthiştin, var ya acayipti. Kabak çekirdeğiyle yola devam.)

Birkaç günde halloldu. (Temiz iş.)

Derken içe kurt düşer. (Yine ne oldu?)

Buzdolabı açılır. (Açma!)

Oradadır.

Az evvel orada değildi ama çok emindin. (Bu nasıl oldu?)

Dev bir yarım kiloluk yoğurt sana bakmaktadır!%?@*&

Hag Pesah sameah…

İyi bayramlar!